Gezegenimizin, Türkiye’nin yer aldığı kuzey yarımküresinde, gökyüzünün çıplak gözle görülebilen yegane bulutsusu Orion’un yer aldığı Orion (Avcı) takımyıldızı bulunur Avcının Kemeri, bu takımyıldızının en belirgin yıldız örüntüsüdür.

Bu takım yıldızı; Alnitak, Alnilam ve Mintaka isimlerine sahip gökyüzünün en ünlü yıldız dizilerinden birini de içinde barındırıyor. Sonbahar ve kış ayları boyunca çıplak gözle oldukça rahat görülebilen bu parlak yıldızlar, antik uygarlıklar ve Roma kültüründe “Avcının Kemeri” (Orion’s Belt) olarak niteleniyordu.

Eğer iyi bir gökyüzü gözlemcisi iseniz, Avcı takımyıldızını ve bahsettiğimiz bu üç yıldızı yılın büyük kısmında görebilirsiniz. Ancak, kış aylarında çok daha erken doğup, gökyüzünde oldukça fazla yükseldiğinden, en uygun gözlem zamanı ülkemizde Ekim-Kasım ayı ve sonrasındadır.

Avcının Kemeri
Orion takım yıldızı ve Avcının Kemeri’ni oluşturan yan yana üç yıldız (görselin ortasında, yan yana). Kemerin altında gördüğünüz üst üste üç yıldıza ise, bir teleskopla bakarsanız, aslında yıldız değil, görkemli Orion Bulutsusu olduğunu farkedersiniz.

Şimdi, kış aylarında gökyüzünü süsleyen Avcının Kemeri’ni, yani Alnitak, Alnilam ve Mintaka yıldızlarını yakından tanıyalım (Bu yazıyı yeterli düzeyde anlayabilmek için, yıldız sınıflandırmalarını öğrenenme amacıyla, öncelikle bu linkteki yazımızı okumalısınız):

Alnitak

Eğer Avcının Kemeri’ne doğru, Orion takımyıldızı’nın sarımsı ışıltısıyla en parlık yıldızı olan Betelgeuse yıldızından düz bir hat çekerseniz, kemerin alt kısmındaki Alnitak yıldızına ulaşırsınız. Bu yıldız, aslında üç yıldızın oluşturduğu bir çoklu yıldız sistemidir. Ancak, yeryüzünden çıplak gözle baktığınızda tek bir yıldız gibi görülür. Zeta Orionis veya 50 Orionis şeklinde de adlandırıldığı olur.

Bize yaklaşık 1.300 ışık yılı uzaktaki Alnitak sisteminin ana bileşenleri, Güneş’in yaklaşık 28 katı kütleye sahip olan Alnitak Aa ve Güneş’ten 14 kat daha büyük bir kütleye sahip olan Alnitak B isimli O-B tipi dev yıldızlardır. Bu iki yıldızdan ilki Güneş’ten 250 bin kat fazla enerji yayarken, diğeri Güneş’ten yaklaşık 30 bin kat daha fazla enerji üretir. Bu iki yıldız, birbirlerinin çevresinde yaklaşık 1.500 yıl süren bir yörünge periyodunda dolanırlar.

Avcının Kemeri
Alnitak yıldızı (Fotoğraf Telif: Fred Espenak)

Yapılan araştırmalar, Alnitak Aa yıldızının aslında tek bir yıldız olmadığını gösteriyor. Alnitak Ab adı verilen ve 23 Güneş kütlesine sahip yakın bir eşi var. Alnitak Aa ve Alnitak Ab yıldızları çok yakın oldukları için, yaklaşık 8 yıl süren bir yörünge döneminde birbirleri çevresinde dolanırlar. Bu da demek ki, Alnitak B yıldızı aslında bu iki yıldızın oluşturduğu sistemin çevresinde (ortak kütle merkezini çevresinde) dolanıyor.

Her üç yıldız da kısa ömürlü dev yıldızlar sınıfına girdikleri için, birkaç milyon yıl içinde birer kırmızı dev yıldıza dönüşecek, ardından Alnitak Aa ve Alnitak Ab birer süpernova patlaması ile yok olurken, Alnitak B bir gezegenimsi bulutsu ve nihayet bir beyaz cüce halini alacak.

Alnilam

Avcının Kemeri’nin ortasında yer alan Alnilam, 35 Güneş kütlesine ve yaklaşık 30 Güneş yarıçapına sahip bir mavi dev yıldızdır. Yüzey sıcaklığı yaklaşık 28 bin santigrat derece olan Alnilam, bu özellikleriyle Güneş’ten yaklaşık 280 bin kat daha fazla enerji yayar. Alnilam, tek başına bir yıldızdır ve herhangi bir yıldız sisteminin üyesi değildir. Epsilon Orionis veya 46 Orionis isimleriyle de anılır.

alnilam-5874
Alnilam yıldızı (Amatör astrofotoğraf)

Bizden yaklaşık 1,340 ışık yılı uzaklıktaki Alnilam, 6 milyon yıla yaklaşan yaşı ile, kendi kütlesindeki bir yıldız için oldukça yaşlı sayılır. Önümüzdeki 1 milyon yıl içinde yavaşça bir kırmızı dev yıldıza dönüşeceği, ardından da bir süpernova patlaması ile yok olacağı düşünülüyor. Süpernova patlaması öncesinde var olan kütlesine göre, geride bir nötron yıldızı veya kara delik bırakacak.

Mintaka

Delta Orionis veya 34 Orionis isimleriyle de anılan Mintaka, yeryüzünden tek bir yıldız gibi görünmesine rağmen tıpkı Alnitak gibi bir çoklu yıldız sistemidir. Yaklaşık 1,200 ışık yılı uzaktaki sistemin ana yıldızına Delta Orionis A ismi veriliyor. Ancak bu yıldız aslında bir üçlü sistem. Sistemin anlatımı biraz kafanızı karıştırabilir, şaşırmayın:

Avcının Kemeri
Mintaka yıldızı (Fotoğraf Telif: Fred Espenak) 

Delta Orionis A, üçlü bir sistem demiştik. Sistemin Ana bileşeni Delta Orionis Aa1 adı verilen yaklaşık 25 Güneş kütlesinde bir yıldız. Bu yıldız, Delta Orionis Aa2 adı verilen yaklaşık 10 Güneş kütlesinde bir yıldız ile, 5,7 gün süren yörünge döneminde ortak bir kütle çekim merkezi etrafında dolanıyorlar. Bu iki yıldızın çevresinde ise, Delta Orionis Ab adı verilen yaklaşık 22 Güneş kütlesinde başka bir yıldız daha yer alıyor. Sistemdeki tüm yıldızlar O-B tayf türünde mavi dev yıldızlar oldukları için, yaydıkları toplam enerji Güneş’in yüzbinlerce katına ulaşıyor.

Bu üçlü sistemin yaklaşık 2,5 trilyon kilometre uzağında, Delta Orionis C yer alıyor. Bu yıldız da iki yıldızdan oluşan çoklu bir sistem. Delta Orionis Ca, yaklaşık 6,5 Güneş kütlesindeki B sınıfı bir dev yıldız iken, Delta Orionis Cb ise yaklaşık 2,5 Güneş kütlesine sahip A sınıfı bir yıldızdır. İki yıldız birbirlerinin çevresinde yaklaşık 30 günlük bir periyotta dolanırlar.

Avcının Kemeri
Mintaka’ya ne kadar güçlü bir teleskopla bakarsanız bakın, tek bir yıldız olarak göreceksiniz. Gök bilimciler, sistemin yıldız bileşenleri gözle bakarak değil, birçok farklı yöntem uygulayarak tespit ederler. Bu yöntemlerle ilgili bilgiyi, “Çift Yıldızlar” yazı dizimizi okuyarak edinebilirsiniz.

Mintaka sisteminde, Delta Orionis B isminde bir yıldız daha bulunuyor. Fakat, sistemin birbirine yakınlığı ve karmaşıklığı nedeniyle, B tayf tipi bir dev yıldız olması haricinde bu yıldızın yapısı hakkında henüz elimizde tatmin edici bilgiler yok.

Bu bilgilerden sonra, Avcının Kemeri’ni oluşturan bu üç yıldıza artık baktığınızda, basitçe “orada üç yıldız var” demeyeceğinize eminiz. Doğduklarından bugüne geçen yaklaşık 6 milyon yıl boyunca birçok kültürü etkilemiş, mitolojilerinde önemli yerler edinmiş bu yıldızlar, oldukça karmaşık sistemler içinde bir arada bulunuyorlar.

Önümüzdeki birkaç milyon yıl içinde bir çoğu görkemli süpernovalarla yok olacaklar. Biz o günleri göremeyecek olsak da, bu yazdığımız yazı belki 10 milyon yıl sonra bir arkeoloğun eline geçecek ve geçmişte gökyüzünde böylesi muhteşem üç yıldız olduğundan onları haberdar etmiş olacağız. Biliyorsunuz, “söz uçar, yazı kalır“…

Hazırlayan: Zafer Emecan