Bilindiği gibi beyaz cüce yıldızlar, Güneş benzeri düşük kütleli yıldızların “öldükten sonra” geriye kalan çekirdekleri. Bunun nasıl olduğunu ve bu çekirdeğin nasıl geriye kaldığını linkini verdiğimiz yazımızda anlatmıştık. Ama bu konuyla ilgili “dikkate alınmayan” bir durum var:

Çoğu gökbilim kaynağında, yıldızın öldükten sonra geriye kalan bu “beyaz cüce” çekirdeğinin gittikçe soğuyup gözden kaybolacağı yazılı. Evet bu doğru fakat, bunun ne kadar sürede gerçekleştiğini genelde kimseler yazmaz…

Bir beyaz cüce yıldızın yüzey sıcaklığı on binlerce, hatta yüz binlerce santigrat derece kadardır ve kayda değer oranda soğuması milyarlarca yıl sürer. Daha açık bir ifade ile, bir beyaz cücenin “parlaklığını kaybedecek kadar” soğuması, Dünya’nın şu anki 4.5 milyar yıllık ömründen daha fazla zaman alır. Bu süre içerisinde yakın çevresine yine bol miktarda enerji yaymayı da sürdürür.

Beyaz Cüce
Bir beyaz cücenin çevresindeki yaşanabilir kuşakta yer alan olası bir gezegenin sanatçı tasviri.

Örneğin, beyaz cüce yıldıza -sıcaklığına bağlı olarak- yaklaşık 800 bin ila 3 milyon km kadar uzaklıkta bulunan bir gezegen, milyarlarca yıl boyunca bizim Güneş’ten aldığımıza yakın enerji alabilir. Bu da, eğer uygun şartlar oluşmuşsa (ki nadir de olsa bu mümkündür), ölü sandığımız bir beyaz cüce yıldızın çevresindeki gezegende yaşamanın olası olduğunu gösterir. Üstelik yapılan araştırmalar, böylesi bir gezegen sisteminin “en az Dünya kadar” güvenli olabileceğini ortaya koyuyor.

Yıldızın ölüp bir beyaz cüceye dönüşürken kaybettiği kütle, uzaklarda bulunan gezegenlerin kaybolan kütleyle orantılı olarak daha yakın yörüngelere inmesine sebep olabilir. Örneğin bizim güneşimiz bu sonu yaşadığı sırada, Mars gezegeni bu şekilde çok yakın bir yörüngeye inebilir.

Elbette Mars, düşük kütlesi nedeniyle üzerinde yaşam gelişebilecek bir atmosfere sahip olmadığından, iyi bir örnek değil. Ancak, başka yıldız sistemlerinde daha büyük karasal yapılı gezegenler böyle bir şansa sahip olabilirler.

Soğumakta olan beyaz cücenin yaydığı ışık ve ısı, yaşanabilir kuşağında yer alan olası gezegen ve sakinleri için Güneş’ten farklı olmayacaktır.

Beyaz cücelerin kalbinde artık nükleer reaksiyonlar gerçekleşmediği için, uzaya zararlı radyasyonlar yaymaları ve yakınındaki bu gezegeni yaşanmaz hale getirmeleri de söz konusu değil. Yani yıldıza çok yakın olsa da, bu gezegende yaşayanlar için Güneş patlaması, kütle atımı vb riskler söz konusu olmayacak.

Eğer böyle bir beyaz cücenin yaşanabilir bölgesinde (habitable zone) yer alan bir gezegende yaşayan varlıklar olsaydık, gündüzleri gökyüzünde yıldızın en az güneş kadar parlak olduğunu görecektik. Gezegenin kütle çekim kilidine yakalanmış olması dışında herşey günümüz dünyası ile aynı olacaktı.

Bu yönüyle beyaz cüceler çevrelerindeki gezegenlere “yeni bir başlangıç” yapma şansı sunuyorlar. Bu şansı kullanabilmek biraz tesadüflere bağlı olsa da, hayatın devam edebileceği bir alanın hala var olduğunu bilmek moral açısından güzel…

Hazırlayan: Zafer Emecan