Gece gökyüzüne baktığınızda evrenin çok özel taraflarını görürsünüz. Orada, yıldız gibi cisimlerden gelen görünür dalga boylarındaki ışınım ve diğer elektromanyetik ışınımlar vardır.

Gözleriniz radyo dalgalarını görebilseydi evrenin farklı bir resmine bakıyor olurdunuz. Radyo dalgalarının kaynakları görünür ışık kaynaklarından oldukça farklıdır. Astronomların hedefi ise tüm elektromanyetik ışıma tayfını gözleyebilecek teleskoplar yapmak. Samanyolu’nun ışığın farklı dalga boylarıyla alınmış görüntülerini aşağıdaki görselden görebilirsiniz.

Astronomi tarihi boyunca, evrene elektromanyetik bir pencereden baktık. Birkaç on yıldır ise kendimize başka bir pencere açmaya çalışıyoruz: Kütle çekim penceresi. Elektromanyetik dalgaların aksine, kütle çekim dalgaları uzay zamanda çok küçük değişikliklere yol açar. Bunun sonucunda nesneler birbirine çok az yaklaşır veya uzaklaşır. Tüm bunlar Einstein’ın Genel Görelilik kuramı ile tahmin edilmiştir ve keşfedilmeleri teoriyi destekleyen bir kanıt sunar.

samanyolu_farkli_dalgaboyu
Samanyolu’nun farklı elektromanyetik dalga boylarıyla alınmış görüntüleri.

 

Bu da demektir ki, artık evreni gözlemlemek için sadece ışığa, yani o küçük foton parçacıklarına muhtaç değiliz. Göremediğimiz, hissedemediğimiz, ancak evrende önemli sonuçlara yol açan bazı olayları bambaşka bir kaynak, yani kütle çekim dalgaları yoluyla gözlemleyebileceğiz.

Bu durumu kafanızda canlandırabilmek için, 5 duyunuz haricinde başka bir duyu daha elde ettiğinizi düşünün. Evet, şu an elimize geçen şey tam olarak bu: Yepyeni bir duyu!

Kütle çekim dalgalarının kaynakları oldukça ilginçtir. En önemlileri nötron yıldızlarının veya kara deliklerin birbiri etrafında dolanmasıyla oluşur. Dolanma hareketi devam ettikçe uzaya kütle çekim dalgaları (uzay zaman dalgalanması) yayılır. Sistemden enerji ayrıldıkça yörüngeler daralır ve sonunda iki nesne birbiriyle vahşi bir şekilde çarpışır. Kütle çekim dalgaları gözlemleri bizlere farklı boyutlardaki sistemlerin dinamiklerini çalışma imkanı veriyor.

Geçtiğimiz yıllarda LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) bir kara delik çiftinden gelen kütle çekim dalgalarını tespit etmişti ve bu bir ilkti. Gözlenen iki kara delik de kütle çekim dalgaları hakkında çıkarım yapabilmek için tespit edilmiş en devasa adaylardı. Araştırmacılar karadeliklerin oluşturduğu nesnenin kütlesinin ikisinin ayrı ayrı kütlelerinin toplamından az olduğunu tespit etti.

Bu demek oluyordu ki, aradaki inanılmaz büyüklükteki enerji (5000 süpernovaya denk) kütle çekim dalgaları olarak yayılıp kaybolmuştu. Sadece bir ölçümden, fizik anlayışımıza katabileceğimiz yepyeni pek çok şey öğrendik. Astronomlar evrendeki kütle çekim dalgalarını anlayabilmek için daha fazla büyük olayla karşılaşmayı umarak gözlemlere devam ediyor.

Hazırlayan: Nazlı Turan

http://curious.astro.cornell.edu/physics/140-physics/the-theory-of-relativity/general-relativity/1068-why-are-astronomers-interested-in-gravitational-waves