1990’lı yılların ortasına kadar, güneş sistemimiz haricinde diğer yıldızların da gezegen sistemlerinin olması bir bilim kurgu fantazisinden öte değildi. Fakat bilim kurgu yazarları da bu “fantazi”lerini mabatlarından sallayarak yazmıyorlardı…

Not: Bu yazı, Kozmik Anafor Astronomi Platformu’nun kurulduğu 12 Ağustos 2012 tarihinde yayınlanmış olan ilk yazısıdır.

Klasik düşünce, evrenin tam da insanın ihtiyacına göre var edildiğini söyler. Yani evren, Samanyolu, Güneş Sistemi sadece insan için vardır ve buna göre “ince ayar” çekilmiştir. Antropik ilke adı verilen bu düşünceye göre evren de insan için vardır ve evrendeki her varlık, her cisim, her yıldız, her göktaşı, her toz bulutu insanlığın yaşamı için özel olarak konumlanmıştır.

İnsanlığın, akıl almaz büyüklükteki bir evrende, yine akıl almaz büyüklükteki bir galaksi içinde önemli değil, son derece sıradan bir yeri olduğunu farkedeli henüz 100 yıl bile olmadı.
İnsanlığın akıl almaz büyüklükteki bir evrende, yine inanılmaz büyüklükteki bir galaksi içinde önemli değil, son derece sıradan bir yeri olduğunu fark edeli henüz 100 yıl bile olmadı.

 

Dolayısıyla evrende Dünya gibi yaşanılabilir başka gezegenlerin bulunması gereksizdir. Hatta bu gezegenlerin sayısının milyarlarca olması hepten gereksizdir. Dediğimiz gibi, evren sadece insan içindir ve bunun süslü adı da “antropik ilke”dir.

Oysa bilim antropik ilkeyi kabul etmez. Eğer Güneş’in çevresinde dünya gibi 8 gezegen ve onlarca küçük gezegen varsa, diğer yıldızların çevresinde de benzer gezegen sistemleri olmalıdır çünkü, Güneş Sistemi evrende “çok özel” bir yer işgal etmez. Samanyolu’ndaki yaklaşık 400 milyar yıldızdan sadece biridir Güneş. Geri kalan 400 milyar yıldızdan da hiçbir ayrıcalığı yoktur.

Dünyanın ilk bilimkurgu filmi kabul edilen, 1927 yapımı Metropolis filminin kamera arkası.
Dünyanın ilk bilim kurgu filmi kabul edilen, 1927 yapımı “Metropolis” filminin kamera arkası.

 

Yaklaşık 20 yıl önce 55 Cancri‘nin çevresinde dönen ilk gezegeni keşfedişimize kadar bilim de antropik ilke çerçevesinde düşünmeyi sürdürdü. Bugün ise binin üzerinde Güneş Sistemi dışı gezegen keşfetmiş durumdayız. Bunların çoğu Jüpiter büyüklüğünde gaz devleri olsa da, az bir kısmı Dünya’ya benzer büyüklükte ve yıldızlarının etrafında Dünya’nın konumuna benzer yörüngelerde dönüyor.

Burada bir şeye açıklık getirelim; Dünya benzeri “küçük ve kayalık” gezegenlerin çok az sayıda keşfedilmiş olmasının nedeni bunların “az” olması değil. Şimdiki teknoloji ve yöntemlerimiz, Dünya benzeri gezegenleri kolaylıkla tespit edebilmemize imkan sağlamıyor; hepsi bu. Yoksa yine bilimsel araştırmalar ve istatistik hesaplar sonucu biliyoruz ki; yıldızların çevresindeki her bir gaz devine karşılık, en az iki tane kayalık Dünya benzeri gezegen mevcut.

1960 Meksika yapımı bir korku bilimkurgu filmi olan Ship on Monsters'tan bir sahne.
1960 Meksika yapımı bir korku bilim kurgu filmi olan “Ship on Monsters”tan bir sahne.

 

Bugün artık iyice eminiz ki, hemen her yıldızın çevresinde bir gezegen sistemi var ve yine biliyoruz ki, Güneş dışındaki gezegen sistemleri nadiren bulunan özel yapılar değiller; varlıkları bir kural, olağan bir fizik yasası, elmanın yere düşmesi kadar sıradan bir durum.

40 yıl önce birileri bize iki güneşli bir gezegen gösterdiğinde gülüp geçiyorduk. Oysa iki hatta üç güneşli bir gezegenin varlığı o kadar olağan ki… Bilim insanları “bildikleri” fakat kanıt olmadığı için gösteremedikleri bu tür “ilginç”likleri bilim kurgu yazarlarına fısıldıyor, onlar da bize gösteriyordu. Başta dediğim gibi; kimse mabadından sallamıyordu.

Dünya
Gelecek öngörülerinde bize sunulan konseptler çoğunlukla hayata geçmez veya bambaşka biçimlerde geçer. 1967’de yakın bir zamanda hayata geçirileceği düşünülen uçan otomobilleri, 2016’da hala göremedik örneğin. Ama, jet uçakları sayesinde binlerce kilometre uzağa sadece birkaç saatte gidebiliyoruz.

 

Yapılan onca gözlem ve hesap sonunda artık Samanyolu’nda sadece Dünya büyüklüğünde ve Dünya ile benzer yaşam koşullarına sahip milyarlarca gezegen bulunduğunu rahatlıkla dile getirebiliyoruz. Bir uçtan diğer uca 100 bin ışık yılı tutan Samanyolu Galaksisi, Dünya gibi milyarlarca gezegenden geçilmiyor.

Evrende Samanyolu boyutlarında, her biri ortalama 100 milyar yıldız içeren en az 300 milyar galaksi var. Hatta daha küçük, sadece birkaç milyar yıldız içeren en az 1 trilyon cüce galaksi olduğunu da hesaba katarsanız bizim “çok özel” ve “biricik” sandığımız dünyamızın ne denli sıradan bir gök cismi olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.

Zafer Emecan

Not: 2012 Ağustos ayında Kozmik Anafor ilk kurulduğunda, 18 Ara 2014 tarihinde ise sitemiz ilk açıldığında yayınladığımız birkaç yazımızdan biri olan bu yazıyı, güncelleyip tekrar yayınlamayı uygun bulduk. 


teleskoplar-2254-2-meade

Amacınıza en uygun ve en kaliteli teleskop ya da dürbünü, en uygun fiyata sadece Gökbilim Dükkanı‘nda bulabilir, satın alma ve kullanım sürecinde her zaman bize danışabilirsiniz
GÖKBİLİM DÜKKANI’NA GİT