Yeni bir araştırma raporuna göre; cüce gezegen Ceres’in ünlü parlak noktaları, gri ve krater dolu bu dünyanın şaşırtıcı derecede aktif olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırma ekibi üyelerinin açıkladıklarına göre; Ceres’ın (Siryıs şeklinde okunur) parlak kısımları, eski bir yer altı okyanusunun kalıntıları olabilecek tuzlu su birikintileri üzerinde yer alıyor olabilir.

Space.com’a konuşan Pasadena’daki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden bir gezegen bilimcisi ve çalışmanın baş yazarı olan Nathan Stein‘e göre hala yüzeye gelen tuzlu suyun olması mümkün. Ve “bu gerçekten çok ilginç.”

Washington DC’de bulunan Smithsonian Enstitüsü’ndeki gezegen jeologu Lynnae Quick lekelerdeki farklılıkları neyin yönlendirdiğini araştırırken; Stein ve ekibi, Ceres’in yüzeyindeki 300’den fazla parlak noktayı dört grupta sınıflandırdılar.

Mart 2015’ten beri Ceres’in yörüngesinde bulunan Nasa’nın Dawn görevinde müfettiş yardımcısı olan Carol Raymond ile birlikte, sonuçları 12 Aralık Salı günü gerçekleşen Amerikan Jeofizik Birliği toplantısında sundular.

Ceres Oxo
Ceres’ın Oxo Krater’i, kraterin kenarındaki nispeten büyük “çökme” nedeniyle eşsizdir.

 

Ceres’in Parlak Noktaları

Dawn, 2015 baharında Ceres’a yaklaşırken cüce gezegenin yüzeyinde bir avuç canlı parıltı fark etti. Daha sonraki araştırmalar, hemen hemen hepsi kraterlerin içinde veya çevresinde bulunan ve gezegen boyunca yayılan tuzdan oluşmuş bol miktarda noktayı ortaya çıkardı. Noktaların görünümündeki değişiklikler, bilim insanlarının bu noktaların nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına yardımcı oldu.

Stein; Ceres’taki en yansıtıcı maddenin, kraterlerin alt kısmında bulunma eğiliminde olduğunu tespit etti. Belirlenen ilk noktalardan bazıları, iki önemli parlak alanı, yani merkezdeki Cerealia Facula ve batıdaki Vinalia Faculae’yı barındıran 92 km genişliğindeki Occator kraterinin zemininde yer almaktadır. Ceres’taki en parlak madde birikimi olan Cerealia Faculae, merkezindeki ufak bir tepe ile 10 km’den daha fazla bir alana yayılmıştır. Vinalia Faculae ise daha sönük ve biraz daha az yansıtıcıdır.

Ceres Occrator
Cüce gezegen Ceres’in Occator Krateri’nin parlak noktalarının görüntüsü. Vinalia Faculae sağda iken Cerealia Facula ise ortada yer almaktadır.

 

Ceres’in başka bir tür parlak maddesi, kraterlerin kenarlarında aşağıya doğru yol yol olmuş şekilde bulunmaktadır. Zemindeki maddelerden daha yaygın olan bu maddeler, büyük ihtimalle Ceres’a çarpan nesneler tarafından açığa çıkarılmıştır. Araştırmacıların belirttiğine göre, kraterlerin kenarları boyunca yayılmış üçüncü tür madde ise muhtemelen ona çarpan nesnelerden çıkmıştır.

Yanlarında parlak noktalar olan “yalnız dağ” Ahuna Mons tek başına bir kategoridedir. Ceres’taki tek büyük zirve olarak kraterle açık bir bağlantısı bulunmamaktadır. Bunun yerine bilim insanları, Ahuna Mons’un muhtemelen akan buz birikimi tarafından yaratılan bir kriyovolkan olduğunu düşünüyor.

Yeni açığa çıkan madde parlaktır ancak, milyonlarca yıl boyunca bu noktalar, yavaşça Ceres’ın yüzeyini kaplayan koyu renk madde ile karışmıştır. Araştırmacılar, geçmişte canlı bir şekilde parıldayan binlerce noktanın cüce gezegeni lekelemiş olabileceğini belirttiler.

Yeni bir çalışma, Icarus dergisinde yayımlanacak.

Ceres Haulani
Ceres’in 34 kilometre çapındaki Haulani Krateri’nin, kenarında meydana gelen toprak kaymasının kanıtları.

 

Sallanmış Ceres Sodası

Parlak noktaların kaynağının ne olduğu, Quick’i rahatsız eden bir soruydu. Noktalar birkaç farklı yolla oluşabilmiş olmasına rağmen; ekip üyeleri, bunların büyük ihtimalle geçmişte var olan sıvı tabakasının kalıntısı olan yüzey altındaki tuzlu su çukurlarından oluştuğuna inanıyorlar.

Quick, bu parlak noktaların Ceres’ın bir zamanlar küresel bir okyanusa sahip olduğuna dair bir işaret olduğuna inandıklarını söyledi. Aslında, cüce gezegende gerçekleşen bu aktivitenin, dış güneş sistemimizdeki Jüpiter’in uydusu Europa ve Satürn’ün uydusu Enceladus gibi buzlu uydularda daha geniş ölçekte gerçekleşebiliyor olabileceğini öne sürmüştü.

Eğer bu yorum doğruysa, Ceres’ın okyanusu zamanla yavaş yavaş – geride Stein’in “ayrık tuzlu su çukurları” dediği şeyleri bırakarak – donmuştur. Bilim insanları, bunların tam bir sıvı tabakasındansa, izole olmuş çukurlar olduklarından şüpheleniyorlar. Çünkü parlak noktaların kendilerinin aralıklı durduklarını açıklıyorlar. Stein, ayrıca her yeni kraterin tuzlu su çıkarmadığını da ekliyor.

Ceres Ahuna Mons
Ceres’in yalnız dağı Ahuna Mons, iki etkiyle yükseltiyi abartan bu temsili perspektif görüntüde görülmektedir. Bu görüntü, Nasa’nın Dawn uzay aracının geliştirilmiş renkli görüntülerinden elde edilmiştir.

 

Quick’in söylediğine göre, tuzlu su soğuyup donmaya başladığında, genişleyen buz tabakası sıvıyı yukarıya doğru ittirdi. Bir çok durumda; tuzlu su, çatlak ağı yolu ile yüzeye itilebilirdi. Diğer seçenek ise, çarpan nesnelerin maddeyi yukarıya doğru ittiren basıncı ortaya çıkararak bu çukurlara “baskı yapması ve sıkıştırması” idi.

Tuzlu sıvı, yeraltından Ceres’in havasız yüzeyine çıktığında işler daha ilginç bir hale gelmektedir.

Quick’in anlattıklarına göre; tuzlu su, yüzeye çıktığında fışkırmayı veya fokurdamayı isteyecektir. Kendisi bu işlemi, sallandıktan sonra açılan soda şişesi ile kıyaslamıştır. Bu tür bir püsküren soda, sıvıyı kabartan veya yukarı ve aşağı doğru püskürten etkileşimli gazlar nedeniyle ortaya çıkar.

“Tuzlu suyun Ceres’de yüzeye çıktığı zaman bunun gerçekleştiğine inanıyoruz” diye açıkladı.

Ceres Map
Cüce gezegenin yüzeyinde belirlenen önemli parlak alanları gösteren harita. Gezegen yüzeyinde, bu alanlardan 300’den fazla bulunuyor.

 

Kabuk inceldiğinde, yüzeye yakın yerde buzlu parçacıklar sıçratarak yay biçiminde püskürebilir. Ve Quick’in dediğine göre bu, noktaların dağınık gruplarının bazılarını açıklayabilir.

Araştırmacılara göre; daha kalın ve buzlu lav, süper parlak Cerealia Facula’yı yaratmış olabilir. Yüzeyden çatlaklar yoluyla madde sızarken, muhtemelen bir tepe oluşturmuştur. En dıştaki katmanlar ise, altında çok soğuk olan lavı izole eden buz kalkanı içinde donmuştur. Yüzeyde maddenin dışarıya püskürmesine izin veren çatlaklar ve kırılmalar olarak yeni noktalar oluştu.

Ahuna Mons büyük olasılıkla bu süreci, yükselen yapısını oluşturmak için buz lavını kendi üzerine yığarak aşırılara götürdü. Yüzeyin üzerindeki çentikler, bugün dağın yanlarında görünebilir olan buzlu noktaları yaratarak maddenin fokurdamasına izin verir.

Stein’e göre, Ceres’ınn parlak noktalarının büyük bir çoğunluğu oldukça genç, birkaç on milyon yıllık yaştan fazla değil (Unutmayın ki güneş sisteminin kendisi 4.5 milyar yıl yaşındadır). Bu, Ceres’ın bugün hala aktif olduğu anlamına gelebilir diye de ekledi.

“Ceres gerçekten ölü bir dünya değil” dedi Stein. “Dawn misyonunu sürdürdükçe, bu parlak tabakaların nasıl oluştuğunu daha ayrıntılı olarak tanımlamaya ve anlamaya çalışmaya devam edeceğiz.”

Çeviri: Burcu Ergül

https://www.space.com/39094-dwarf-planet-ceres-bright-spots-geologic-activity.html