Geç olsun, güç olmasın demişler. Plüton‘un gezegenlikten çıkarıldığı günlerden beri içinde yer aldığımız Güneş Sistemi’nde kaç gezegen olduğu tartışılıp duruyor. Kimi 8, kimi 9 gezegen var derken, kimileri de onlarca gezegen olduğunu dile getiriyor. Biz bu işe biraz daha bilimsel bakmaya çalışalım ve gerçeği ortaya koyalım:

Plüton’un ötelerinde yeni küçük gezegenler bulunmaya başladığında, uluslararası astronomi birliği bir gezegenin ne olduğuna ilişkin tanımını değiştirmek, bir bakıma güncellemek durumunda kaldı. Buna göre, bir gökcisminin gezegen sıfatını elde edebilmesi için şu niteliklere uyuyor olması gerekli:

1) Küresel bir yapıya sahip olacak kadar fazla kütleye sahip olmalı. Yani, iri meteorlar gibi yamuk yumuk bir yapıda değil, düzgün küresel bir biçimde olmalı.
2) Doğal olarak Güneş veya başka bir yıldızın etrafından yörüngede dönmeli. Uzayda başıboş dolaşan hiçbir cisim bir gezegen olarak nitelenemez.
3) Dolandığı yörüngeyi başka bir gezegenle paylaşmamalı ve yörüngesi üzerindeki diğer gökcisimlerini, çerçöpü temizlemiş olmalı.

Bu yukarıdaki üç kritere uyan gezegen sayısı, şu an için bildiğimiz kadarıyla Güneş Sistemi’nde sadece 8 adet: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Dolayısıyla, “evet bu bir gezegen” diyebileceğimiz sadece sekiz gökcismi var sistemimizde. Bir zamanlar gezegen olan Plüton ise, üçüncü kriteri karşılayamadığı için malesef gezegen sınıfına giremiyor. Ancak, küresel bir yapıya sahip olduğu ve Güneş’in çevresinde dolandığı için kestirip atmamız da mümkün değil. Bu durumda, Plüton ve benzeri gezegenleri ayrı bir sınıflandırma içinde isimlendirip, onlaracüce gezegen ismini veriyoruz.

Cüce gezegen Ceres (Fotoğraf: Dawn uzay aracı – NASA).

Plüton’dan önce gökbilimciler, Mars ile Jüpiter arasında yer alan asteroid kuşağında başka bir “gezegen” daha bulmuşlardı. Ceres adı verilen bu gezegen, çok küçük olduğu anlaşılana kadar gezegen muamelesi görmüş, ancak daha sonrasında irice bir meteor olarak tanımlanmıştı. Evet, Ceres oldukça büyüktür, bununla beraber, en küçük gezegen olan Merkür ile dahi karşılaştırıldığında çok küçük kalır. Takdire şayan emeklerle keşfedilen Plüton da yine aynı biçimde yaklaşık olarak Ceres boyutlarında bir gökcismidir. Fakat, daha şanslı olduğu için 2000’li yıllara kadar biraz basının, biraz da insanların ismine duyduğu sempatinin hatırına gezegen olarak nitelenmiştir.

Ancak, geçtiğimiz 10-15 yıl içinde Plüton’un yörüngesi yakınlarında ve daha uzakta, Kuiper Kuşağı içlerinde kendisine benzer boyutlarda onlarca gökcismi bulununca, Plüton’un gezegen ünvanı da elinden alınmak zorunda kaldı. Çünkü, bu ünvan kendisinden alınmasaydı, bulduğumuz diğer tüm gökcisimlerine de gezegen demek zorunda kalacaktık ve bu büyük bir kargaşaya neden olacaktı. Düşünsenize, Güneş Sistemi’ndeki gezegenleri saymaya kalktığımızda onlarca isim sıralamak zorunda olacaktık. İşte bu nedenlerden dolayı, Plüton ve Ceres benzeri gezegenlere “cüce gezegen” diyoruz.

Plüton ve uydusu Charon’un (ortadakiler), gezegenimiz Dünya ve uydumuz Ay ile boyut kıyaslaması.

Bugün, bazılarını Kozmik Anafor’da sizlere tanıttığımız, Trans Neptunian Object (Neptün Ötesi Cisimler) adıyla da anılan çok sayıda cüce gezegen var: Plüton, Ceres, Haumea, Sedna, Orcus, Quaoar, Makemake, Varuna, Eris, Ixion bunlardan birkaçı. Gökbilimciler, daha da keşfedilecek onlarca böylesi cüce gezegenin var olduğunu düşünüyor ve araştırmalara devam ediyorlar. Takdir edeceğiniz gibi, çok uzaklarda yer aldıkları için oldukça soluklar ve keşfedilmeleri de zaman alıyor. Bu da bize, önümüzdeki yıllar boyunca cüce gezegen keşiflerinin bitmek bilmeksizin süreceğini gösteriyor. Fakat, artık sayıları o kadar fazlalaştı ki, keşfedilen cüce gezegenlerin haber değeri bile olmuyor.

Evet, sorumuzun cevabına gelince:

Güneş Sistemi’nde 8 tane gezegen, en az 10 tane de cüce gezegen var diyebiliriz. Unutmayın, cüce gezegen sayısı hala belirsiz ve yenilerini keşfetmeye devam ediyoruz. Yirmi yıl sonra cüce gezegen sayısı 15-20 civarında, hatta daha fazla bile olabilir.

Zafer Emecan