Gökadamız Samanyolu yörüngesinde yaklaşık 230 milyon yılda döndüğü düşünülen Güneş, bu yolculuğu sırasında farklı ortamlardan geçer.

Yıldızımız ve bizler, son 100 bin yıla yakın zamandır ise, Yerel Yıldızlararası Bulut adı verilen seyrek gazlardan oluşan bir bulutsunun içinde yol alıyoruz. Seyrekliği nedeniyle (santimetreküpte 0.26 atom) gözlemlenmesi oldukça zor olan bu gaz bulutu çoğunlukla hidrojen, az miktarda helyum ve eser miktarda tozdan meydana geliyor.

Gökbilimciler tarafından “ılık” diye nitelenen plazma(*) halindeki bulutun sıcaklığı yaklaşık 6.000 santigrat derece civarında. Buna ılık deniliyor, çünkü Samanyolu‘nda gözlemlenebilen pek çok yıldızlararası bulutun sıcaklığı milyonlarca dereceyi bulabiliyor.

Yerel Yıldızlararası Bulut da, tıpkı Güneş gibi hareket halinde fakat onunla birlikte değil, aksi yönde hareket ediyor. Yapılan tahminler, bu gaz bulutu içinden çıkmamızın 10 ila 20 bin yılı bulabileceği yönünde.

Güneş
Güneş, Samanyolu çevresindeki 230 milyon yıllık yörüngesini, yolu üzerindeki gaz ve toz bulutları ile yıldızlar gibi büyük kütleli gök cisimlerinin etkisi ile, inişli çıkışlı bir yol izleyerek tamamlar.

 

Güneş, Samanyolu çevresindeki milyonlarca yıllık yolculuğu boyunca hemen hiç gaz bulunmayan berrak ortamlardan geçtiği gibi, şu an içinde olduğumuz gaz bulutundan çok daha yoğun ortamlardan da geçer. Öyle ki, bazı dönemlerde bulutun yoğunluğu nedeniyle yeryüzüne gelen Güneş ışığı miktarında, ciddi iklimsel değişiklikler yaratabilecek seviyede azalmalar olur. Dünya’nın 4.5 milyar yıllık serüveni boyunca, birkaç milyon yılda bir yaşanan küresel buzul dönemlerinde bu durumun da etkin olduğu düşünülüyor.

En üstteki kapak görseli, Güneş’in 10 ışık yılı kadar çevresini kapsıyor ve Yerel Yıldızlararası Bulut’un gerçekci bir benzetimini içeriyor.

Yıldızımızın bizi de peşinde sürüklediği Samanyolu çevresindeki yörüngesi çok uzun bir süreç aldığı için, bu dönem içinde gezegenimiz oldukça büyük değişimler yaşar. Bu son derece doğaldır, çünkü bizler için uzun olan 230 milyon yıllık dolanım süresi, evrensel ölçekler göz önüne alındığında bir göz kırpma anı kadar kısadır.

Güneş’in yörüngesi son derece yoğun yıldızlar arası bulutlar ve bu fotoğrafta gördüğünüz gibi bolca gaz ve toz içeren yıldız oluşum bölgeleri (nebulalar) ile sıkça kesişir (Fotoğraf Telif: Roberto Colombari).

 

Az önce belirttiğimiz gibi, şu an içinden geçtiğimiz gaz kütlesinin çok daha yoğunlarının içinden geçeriz. Bu geçiş sürecinde öylesi büyük etkiler olur ki, Güneş rüzgarlarının gücü içinde yol aldığımız bulutsuyu dağıtamaz. Hatta, Dünya göklerinden bakıldığında bugün rahatlıkla görebildiğimiz Jüpiter ve Satürn gibi gezegenler bu yoğun bulutsuların içinden geçerken görünemez hale gelebilir. Tüm bunlar, yıldızımız ve gezegenimiz için son derece sıradan ve defalarca tekrarlanan olaylar olmasına rağmen, insanlık tarihi evrensel ölçeklerde son derece kısa bir süreç olduğu için henüz bunları yaşayıp göremedik.

(*) Plazma; aşırı sıcak olduğu için elektronlarını yitirmiş Hidrojen ve Helyum’dan oluşur. Madde aşırı ısındığında elektron ve atom çekirdekleri birbirinden ayrılıp bağımsız hale gelir. Madenin; katı, sıvı ve gaz hali haricindeki bu dördüncü haline “plazma” adı verilir.

Derleyen: Zafer Emecan

Not: İlk kez 3 Nisan 2013‘te yayınlanan bu yazımız düzenlenerek tekrar yayınlanmıştır.  Aşağıdaki linkte bulacağınız; Araş. Gör. Selçuk Bilir ve Yard. Doç. Dr. Yüksel Karataş’a ait olan 2001 yılında yayınlanmış kaynak makalede çok daha geniş ve detaylı anlatımı mevcuttur.

http://astronomi.istanbul.edu.tr/populer/cevre/cevresi.htm