İleri uygarlıkların geleceği hakkında tahminlerde bulunmak pek zor değil. Sayısız organizma, farklı biyokimyalara sahip oldukları ve farklı kültürel başlangıç noktalarından hareket ettikleri için çok farklı görünümlerde olsa da, galakside yer alan birbirinden farklı kültürler zamanla homojenleşecektir.

Tıpkı bugün Dünya üzerinde kültürel homojenleşme (tek bir kültürel yapıya dönüşme) yaşandığı gibi…

Yukarıdaki fotoğraf, kendi kültürlerini en iyi biçimde koruduğu düşünülen Japon toplumundan sıradan bir görüntü: Tamamen batılı tarzda giyinen ve yaşayan gençler… Tokyo sokaklarında, artık geleneksel Japon kıyafetleriyle dolaşan insan sayısı bir elin parmaklarını aşmıyor.

Aynısı Türkiye’de ve bir çok ülkede yaşayanlar için de geçerli. Geleneksel Anadolu kıyafetleriyle gezen insan göremiyoruz. Bunlar artık sadece halk oyunları gösterileri, tiyatro ve filmlerde görebileceğimiz nostaljik şeyler haline dönüştü. Çünkü, tüm Dünya hızla giyim/kuşamdan tutun da, günlük yaşam alışkanlıklarına varana kadar tek bir kültürel yapıya doğru evriliyor. Bunun, “eğer varsa” bir galaksi içindeki tüm uygarlıklar arasında da gerçekleşemeyeceğini kim iddia edebilir?

Star Trek DS9, birçok kültürün bir arada, büyük oranda ortak değerlere sahip olarak yaşadığı bir gelecek öngörüsü sunar.
Star Trek DS9, birçok kültürün bir arada, büyük oranda ortak değerlere sahip olarak yaşadığı bir gelecek öngörüsü sunar.

 

Ancak Galaksi çapında kültürel homojenleşme uzun zaman alacaktır. Dünya’dan Samanyolu Galaksisi’nin ortasına radyo dalgalarıyla bir sinyalin gidip gelmesi yaklaşık 50 bin yıl alır. Her gönderilen mesaj birçok bilgiyi kapsayacak şekilde düzenlense bile, galaksinin kültürel homojenleşmesi için yine de çok fazla sinyal alışverişi gerçekleşecektir.

Samanyolu Galaksi’sinde uygarlıklar varsa ve eğer ışık hızından daha hızlı bilgi gönderilemeyeceği konusunda haklıysak, o zaman bu uygarlık üyelerinin bir kısmı bizden en az milyonlarca yıl daha ileri bir medeniyete sahip olabilir. Milyonlarca yıldan oluşan bir varsayımsal zaman geçip de, bir galaksinin uygarlıkları arasında kültürel bütünleşme sağlandıktan sonra bile, diğer galaksiler arasında bütünleşme için ışık hızı kısıtlamasıyla yeniden karşılaşırız.

Bize en yakın spiral galaksiler milyonlarca ışık yılı uzaktadır. Bir tek mesajın gidip cevabının gelmesi 10 milyon yıl alabilir. 100 adet benzer mesaj alışverişi olacağını varsayarsak, galaksiler arası homojenleşme 1 milyar yıl kadar sürecektir. Tabii, bu zaman içerisinde galaktik toplumların durağan biçimde ömürlerini sürdürmeleri şarttır.

Galaxy Cluster Abell 1689
Evrende trilyonlarca galaksi vardır. Ancak aralarındaki mesafe, kültürel homojenleşmeyi bırakın, bilgi alışverişini bile imkansız hale getirecek kadar büyüktür.

 

Bu demektir ki, galaksimizde bulunan son derece yaşlı ve gelişmiş bir uygarlık, astronomların yerel grup dedikleri grubun içindeki diğer galaksilerde yer alan başka benzer düzeydeki uygarlıklarla ortak öğrenilmiş özellikler geliştirmiş olabilir. Evrende, birçok gezegene yayılmış halde 1 milyar yıldır yaşayan aşırı gelişmiş bir durağan topluluğu bile etkileyebilecek doğal felaketler ve istatiksel dalgalanmalar vardır. Bu nedenle bütünleşmek için gereken zaman çok çok uzun olacağından hiçbir topluluğun bu süreyi durağan geçiremeyeceği açıktır.

Karşılıklı iletişim sırasında galaktik toplumlar ilerlemeye ve dönüşmeye devam edeceğinden kültürel homojenleşmeyi korumak için de ayrıca iletişim kurulmalıdır. Yine de, bir galaksi ile yüz kez mesajlaşmak için gereken zaman, evrenin yaşından daha büyük olabilir. Ancak bir galaksiden diğerine uzun mesajlar gidebilir. Evrenin birbirine uzak olan iki galaksisi arasında belki de en fazla bir mesaj değişimi yapılabilir. Işık hızıyla iki mesaj değişimi yapılması modern kozmolojiye göre var olandan daha çok zaman gerektirmektedir.

Sonuç olarak bir galaksinin kendi içinde kültürel açıdan homojen bir hale dönüşmesi milyarlarca yıl alacak olsa bile mümkün, belki de kaçınılmaz olabilir. Ancak, galaksiler arasındaki kültür alışverişi mesafeler nedeniyle oldukça güçtür ve kültürel homojenliği sağlamak belki de imkansızdır.

Mesut Özkan

Carl Sagan’dan derlenen bu yazımız, ilk olarak sitemizde 17 Aralık 2016 tarihinde yayınlanmıştır.