Pisagor’u hepimiz o güçlü matematiksel teoremi sayesinde biliyoruz. Pisagor’un ünlü olduğu tek alan bununla sınırlı değil elbette. Pisagor, matematikçi olmasının yanında hem bir filozof hem de bir mucitti.

Pisagor Kupası” olarak da bilinen “Aç Gözlülük Kupası” basit akışkan kanunlarını kullanarak aç gözlü Yunanlara şarabı deyim yerindeyse haram zıkkım etmiştir.

Pisagor’un bu icadının arkasında bir deha yatıyor. Filozof olmasının getirdiği sorumlulukla, kendisinin öğrencilerine ders vermek istediği aşikar. Bu icat sayesinde Pisagor, öğrencilerine ölçülü tüketim hakkında belki de hayatları boyunca unutamayacakları bir ders vermişti.

Dışardan bakıldığında herhangi bir bardak gibi duran nesne, işleviyle herkesi hayretler içerisine düşürebiliyor. Ortasında bulunan sütun içerisindeki delik, eğer bardak belli bir seviyeden sonra doldurulmaya devam edilirse içerisindeki bütün sıvıyı döküyor.

Bu icadın arkasında yer alan fiziki kural ise sifonun çalışma prensibinden farklı bir şey değildir. Kupanın belli bir miktarda doldurulmasının ardında yerçekimi sıvının bir kısmını aşağı doğru hızlandıracaktır. Hızlanan sıvının basıncı düşük olacağından (Bernoulli prensibi – ilerde daha detaylı değineceğiz) sıvının gözle görünen kısmı ile basınç farkı olacak ve yüksek basınçlı sıvı düşük basınçlı sıvıyı itecektir. Bu işlem basınç farkı sıfır olana yani tüm sıvı kupadan boşaltana kadar devam edecektir.

O zamanlar keşfedenler olmuş mudur bilinmez ama bu kupayı ağzına kadar doldurmanın bir yolu var. Eğer bardağın tabanını içmek istediğimiz sudan yada şaraptan daha yoğun bir sıvı, mesela yağ ile doldurduğumuz zaman yukarıda kalan sıvının ağırlığı yağı sütunun içerisine itemeyeceğinden sifon etkisi yaratılamayacak ve siz de içeceğinizi fazladan içebileceksiniz.

Sonuçta bilim açgözlülüğe bile çare bulabiliyor…

Alperen Erol