1570’li yıllara kadar bilim insanları için evren; hareketli yıldızlar olarak bildikleri “gezegenler” ve onların gerisinde gökkubbeyi bir kabuk gibi saran “sabit yıldızlar”dan oluşuyordu. Bu yıldızlar sabittiler ve gökkubbede hareketsiz duruyorlardı. Onlardan ötesi ise yoktu. “Kopernik evreni” denilen bu evren modeli, o dönem için en doğru, “en bilimsel” evren modeliydi.

Ta ki, 1572 yılında aniden ortaya çıkan yeni ve çok parlak bir yıldız hakkında fikir yürüten Thomas Digges’e kadar… Digges, aniden ortaya çıkan ve gündüzleri bile görülebilen bu çok parlak yıldız üzerinde astronom arkadaşlarıyla çalışma yaparken yıldızın parlaklığının giderek azaldığını farketti. Öyle ki, parlaklığı azalan yeni yıldız zamanla görülemeyecek kadar sönükleşmişti.

Thomas Digges; “Eğer bu yıldız giderek sönükleşiyorsa, bizden uzaklaşıyor olmalı. Birkaç gün önce çok parlak olmasının nedeni ise bize yakınlaşmış olmasıydı” şeklinde bir teori geliştirdi.

thomas-digges-2323421

Bu teori, o güne kadar geçerli olan “sabit yıldızlarla çevrili gökkubbe” görüşünü çürütüyordu, çünkü Digges bu fikri “yakınlaşıp sonra uzaklaşan” bir yıldızı örnekleyerek çürütmüştü. Yıldızlar sabit değildi ve gerektiğinde gezegenler gibi hareket edebiliyorlardı. Yani bir kubbe yoktu. O tarihten sonra astronomlar için evren; her yanı yıldızlarla dolup taşan sonsuz bir boşluk olarak görülmeye başlandı.

Digges’in düşüncesi bir yere kadar doğru olmasına rağmen, yıldızın sönükleşmesinin nedeni hakkında çıkardığı sonuç yanlıştı. Çünkü yakınlaşan veya uzaklaşan bir yıldız yoktu. O aniden ortaya çıkan yıldız; patlayan ve sonra yavaşça sönen, yani süpernovaya dönüşen ölen bir yıldızdı, ama o bunu bilemezdi. Buna rağmen, elde ettiği sonuç bin yıllık “sabit yıldızlar” düşüncesini silip atmaya yeterli olmuştu.

Yanlış olan bir evren modelini, yanlış bir çıkarım yaparak doğru bir biçimde düzelten Digges’in kendi evren modeli hakkındaki yanılgısı ise, evreni sonsuz olarak addetmesiydi. Onun bu yanlışını da, 350 yıl kadar sonra, evrenin sonsuz olmadığını ortaya koyan Edwin Hubble çürütecekti. Bakalım -varsa- Hubble’ın yanlışını kim düzeltecek…

Zafer Emecan

Not: İlk olarak 2012 yılında Facebook sayfamızda, daha sonra 31 Aralık 2014 tarihinde sitemizde yayınladığımız, ama çok az kişiye ulaşabilen bu eski yazımızı tekrar canlandırmayı uygun gördük.