Daha önce, düşen bir uzay aracı size veya mülkünüze zarar verirse neler yapabileceğinizi bu yazımızda hukuki açıdan incelemeye çalışmıştık. Bu makalemizde ise, size veya devletinize ait bir uzay aracının uzayda uğrayacağı kaza ve zararların hukuki boyutunu ele almaya çalışacağız.

Uluslararası Hukuk alanında, devletlerin dış uzayda yapacakları çalışmalar ve uzaya gönderecekleri uzay araçları bakımından birbirlerine karşı hem hukuki; hem de cezai sorumlulukların belirlenmesi amacıyla bir takım önemli uluslararası antlaşmalar ve düzenlemeler yapılmıştır. Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte devletler, şüphesiz yeni gelişmekte olan uzay hukukunun ihtiyaç ve önemini kavramaya başlamışlardır.

Ancak, hala uzay hukuku alanındaki düzenlemelerde büyük boşluklar bulunmaktadır. Bunlardan birisi de; dış uzaydaki uzay araçlarının meydana getirebileceği zararlardan kimin, nasıl sorumlu olacağı ve hangi ülkenin hukuk kuralının uygulanacağı meselesidir. Uzay Hukuku’nun temel metni (Uluslararası Uzay Anayasası da diyebiliriz) olan ve bugün Türkiye’nin de dahil olduğu, devletleri dış uzaydaki faaliyetlerinden uluslararası hukuk çerçevesinde sorumlu tutan antlaşma, dış uzay antlaşmasıdır.

Bu antlaşmaya göre, uzay insanlığın ortak kullanım alanıdır. Dolayısıyla hiçbir devletin bu alanda egemenlik iddia edemeyeceği aşikardır. Ancak, dış uzay faaliyetleri sebebiyle iki farklı devlete ait uzay araçlarının birbirlerine çarpması veya birbirlerine zarar vermeleri neticesinde uygulanması gereken hukuk nasıl belirlenmelidir?

Uzay turizmi alanında çalışmalar yapan Virgin Galactic şirketine ait 2014 yılında düşen uzay aracının enkazı. Bu kazada pilot hayatını kaybetmişti.
Uzay turizmi alanında çalışmalar yapan Virgin Galactic şirketine ait 2014 yılında düşen uzay aracının enkazı. Bu kazada pilot hayatını kaybetmişti.

 

Şüphesiz, BM Genel Kurulunda kabul edilen 1972 tarihli “Uzay Cisimleri Tarafından Meydana Getirilen Zarardan Sorumluluğa İlişkin Sözleşme” hükümlerini esas almamız gerekmektedir. (Türkiye de 28.04.2004 tarihinde bu sözleşmeye katılımın uygun bulunduğuna dair kanunu kabul etmiştir). Bu sözleşmeye göre;

“Zarar” terimi insan hayatı kaybı, yaralanmalar ve insan sağlığına verilen diğer zararları veya devlet malları ile hükmi şahıslar ve hükümetler arası kuruluşların mallarının kaybı ile bu mallara verilen zararları,

“Uzay Cismi” terimi, bir uzay cismini meydana getiren kısımlarla, fırlatma aracı ve onu oluşturan kısımları içerir1. Olarak tanımlanmıştır.

Söz konusu bu sözleşmenin II. Maddesine göre; bir devlete ait uzay aracının (cisminin), yeryüzünde ve uçuş halindeki uçaklara verdiği zararlardan dolayı ilgili devleti mutlak olarak sorumlu tutmuştur. Diyelim ki “Dış uzay faaliyeti esnasında Amerikan uzay aracı yörüngesinden saparak, Rus uzay aracıyla çarpıştı.” Nasıl bir yol izlenmelidir?

İlgili sözleşmenin III. Maddesinde; yeryüzünden başka bir yerde (Dış Uzayda), bir devlete ait uzay cismine veya içerisindeki insanlara veya mallara, başka devlete ait uzay aracı tarafından verilen zararlardan, zararı meydana getiren devletin kusuru söz konusuysa sorumlu tutulması gerektiğini belirtmektedir.

2003 yılında, Dünya'ya dönüş yolunda geçirdiği kaza sonucu infilak eden Columbia uzay mekiğinin gezegenimize düşen alev almış parçaları... Bu kazada tüm mekik mürettebatı hayatını kaybetti.
2003 yılında, Dünya’ya dönüş yolunda geçirdiği kaza sonucu infilak eden Columbia uzay mekiğinin gezegenimize düşen alev almış parçaları… Bu kazada tüm mekik mürettebatı hayatını kaybetti.

 

Yine, Türkiye’nin de kabul ettiği 1967 tarihli “uzaya ilişkin ilkeler antlaşması2” nın VII. Maddesinde; uzayda meydana gelen zararlardan dolayı, ilgili devletin uluslararası hukuk bakımından sorumlu tutulması gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla bir uzay faaliyeti resmi bir kuruluş veya özel/tüzel kişiler tarafından yürütülse de, ülke devletinin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Mesela, bir hava-uzay aracının uzay dolaşımı aşamasında bir yapay uyduya zarar vermesi durumunda, Uzay Antlaşması ile Sorumluluk Sözleşmesi çerçevesinde devletin sorumluluğuna gidilebileceğinde şüphe bulunmaz3.

Yine, uzay araçları,gereçleri ve astronotlar tescili altında oldukları ülkenin yargı yetkisi altında kalırlar. Nitekim, bir Sovyet askerî uydunun (Kosmos 954) Kanada üzerinde 1978 yılında ülkenin kuzeyindeki 600 kilometrelik alana düşmüştü. Üstelik yoğun radyoaktif maddeler içeren parçalarıyla.. Bu nedenle Uluslararası Uzay Hukuku gereğince Sovyetler Birliği, Kanada’ya milyonlarca dolar tazminat ödedi. Söz konusu bu somut olaya 1972 tarihli uluslararası sorumluluğa ilişkin sözleşme hükümleri uygulanmıştır.

Sonuç itibariyle, devletlerin uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumlulukları neticesinde dış uzayda meydana gelebilecek kazalardan dolayı, zararı meydana getiren ilgili devletin kusuru halinde tazminat sorumluluğuna gidilmeli ve 1972 tarihli sözleşme hükümleri esas alınarak daha kapsamlı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Serhat Ertok

1 5150 Sayılı Uzay Cisimlerinin Verdiği Zararlardan Dolayı Uluslar arası Sorumluluk Hakkında Sözleşmeye Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun.

2 12655 Sayılı Ay ve diğer gök cisimleri dâhil, uzayın keşif ve kullanılmalında devletlerin faaliyetlerini yöneten ilkeler hakkında Andlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanun.

3 Bal Ali, Devletin Uluslararası Sorumluluğunun Doğması Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, s.73-75.