Bu üstte görmüş olduğunuz, ışıltılı yıldızların arasında karanlık bir mağara gibi görülen yer ne olabilir?

Barnard 68 olarak bilinen bu karanlık alan, 1919 yılında gök bilimci Edward Barnard tarafından keşfedildi ve kendi oluşturduğu Barnard kataloğuna 68’inci sırada listelendi. O günlerde bulutsu hipotezi henüz emekleme aşamasında olduğu için, Barnard dahil olmak üzere kimse bunun bir yıldız oluşum bölgesinde yer alan “yıldız oluşum kütlesi” olduğunu elbette fark edemedi.

Bizden 500 ışık yılı kadar uzakta yer alan Barnard 68, yaklaşık yarım ışık yılı çapında oldukça yoğun bir bulutsudur. Çok yoğun olması sebebi ile, arka planında yer alan yıldızların ışığını engeller ve gökyüzünde karanlık bir mağara gibi görünür. Bu tür “görece küçük” yoğun karanlık gaz bulutlarına gökbilimciler “Bok Küresi” diyorlar. Elbette bizim dilimizde bu cümle biraz ayıp kaçtığı için bizler çoğunlukla “Bart Damlacığı” demeyi tercih ediyoruz. Bok küreleri hakkında gerekli bilgiyi şu yazımızda vermiştik, o yüzden detaylara girmeyeceğiz.

Barnard 68
Barnard 68’in Avrupa Uzay Ajansı (ESO) tarafından alınmış olan kızılötesi görüntüsü. Bu görüntüde, yoğun bulutsunun arkasında kalan yıldızları görebilmemiz mümkün oluyor.

 

Bu yapının yaklaşık yarım ışık yılı genişlikte olduğunu söylemiştik. Yapılan hesaplara göre, bu alanı oluşturan gazın* toplam kütlesi, Güneş’in kütlesinin yaklaşık iki katı kadar. Tüm Bart damlacıkları gibi Barnard 68 de oldukça soğuk. Ölçümler, bölgedeki gazın sıcaklığının -257 Santigrat derece kadar olduğunu gösteriyor. Bir yoğun gaz küresinin bu derece soğuk olması şu anlama geliyor; yakında çökecek ve bir yıldız oluşum süreci başlayacak.

Peki, tümüyle karanlık olan bir bulutsunun kütlesini nasıl hesaplayabiliyoruz?

Aslında çok basit; “kızılötesi gözlem” yoluyla. Biliyorsunuz (ya da şu an öğreniyorsunuz), görünür ışık böylesi kalın ve yoğun gaz örtülerinden geçemez. Ancak, kızılötesi ışık rahatlıkla bu tarz bulutları aşıp bize ulaşabilir. İşte gök bilimciler, bulutsuyu kızılötesi ışık altında incelediler ve hangi kızılötesi dalga boylarının bulutsuyu aşıp bize ulaşabildiğine baktılar. Bu aşan dalga boylarının kızılötesi spektrumun neresinden başladığını ölçümlediğinizde, bulutsunun kalınlığını ve yoğunluğunu da bulabilirsiniz. Dolayısıyla, Bernard 68’in rahatlıkla iki Güneş kütlesinde olduğunu söyleyebiliyoruz.

Bu karanlık bulutsunun içinde kaç tane yıldız oluşacağını ise söylememiz pek kolay değil. Gaz bulutu, tek bir yıldız oluşturacak biçimde kendi içine de çökebilir, birden fazla yıldız oluşturacak biçimde parçalı şekilde de çökebilir. Yapılan hesaplara göre, önümüzdeki 100 bin yıl içinde bunun cevabını biz olmasak da çok çok ileri kuşak torunlarımız alabilecek.

(*) %24-25 Helyum, %74-75 Hidrojen.

Zafer Emecan