Üzerinde yaşadığımız Dünya’nın boyutlarını ölçebilmeyi başarmış olan ilk insan M.Ö. 276 Yılında Bügünkü Libya’da doğmuş olan Yunanlı bilim insanı Eratosthenes’tir.

Eratosthenes, ömrünün neredeyse tamamını geçirdiği Antik Yunan’daki en büyük akademik kürsü olan İskenderiye Kütüphanesinin Baş Kütüptanecisiydi. O sıralarda İskenderiye Kütüphanesi tartışmasız olarak Dünya’daki en saygın bilim merkezlerinden biriydi.

Kütüphane deyince hemen hepimizin aklına ilk önce herkesin çıt bile çıkarmadan önündeki kitapla ilgilendiği ve etrafta sürekli ses çıkaranları uyaran asık suratlı görevlilerin kol gezdiği yerler gelir öyle değil mi? Halbuki İskenderiye Kütüphanesi birçok bilim insanının ve öğrencilerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunduğu ve beyin fırtınalarının had safhalara çıktığı çok canlı bir kütüphaneydi.

Eratosthenes, bu sıralarda daha aşağılarda Güney Mısır’da Siyene denen şehirde çok ilginç bir kuyunun var olduğunu öğrendi. Bu kuyu her yıl 21 Haziran tarihinde en dip noktasına kadar Güneş alarak aydınlanıyordu. Güneş bu tarihte en tepe noktada oluyordu ve Güneş ışınları bu kuyuya tam dik olarak düşüyordu.

Eratosthenes, Güneş ışınlarının İskenderiye ve Siyene’ye aynı şekilde düşmediğini ve bunun sebebinin de Dünya’nın eğimli bir yapıda olması ile alakalı olduğunu biliyordu.

DSC_0221
Eratosthenes’in yöntemiyle dünyamızın çevresini ölçen bir grup öğrenci. Bu yöntem o kadar basittir ki, “o çağlarda insanlar bu bilgilere nasıl sahiplerdi” diyerek insanları mistik öğretilerle kandırmaya çalışanların aslında birer şarlatan olduğunu ispatlamak için yeter de artar bile.

 

Yine bir 21 Haziran tarihinde Eratosthenes, Güneş tam tepe noktasındayken İskenderiye’de yere bir çubuk dikti ve Güneş ışınlarının çubuğa tam dik ulaşmadığını ve yerde 7 derecelik bir gölge oluşturduğunu farketti. Buradan yola çıkarak Dünya’yı bir daire olarak düşünen Eratosthenes, İskenderiye ile Siyene arasındaki mesafenin Dünyanın merkez noktasında da 7 derecelik bir açı oluşturması gerektiğini düşündü. Dairenin toplam açısı 360 Derece olduğuna göre 7 derecelik bir açı 50 de 1 lik bir parça anlamına geliyordu.

Daha önceden İskenderiye ile Siyene arasındaki uzaklığı ölçen Eratosthenes bu mesafeyi yaklaşık olarak 5.000 Stad olarak bulmuştu. 1 Stad o zamanlar yarışların yapıldığı standart bir ölçüydü ve yaklaşık 185 Metre kadardı. Eratosthenes, 5.000 Stadlık mesafeyi 50 ile çarparak Dünyanın çevresinin 250.000 Stad olduğunu hesapladı yani 46.250 km.

Peki İskeneriye ve Siyene arasındaki uzaklığı nasıl ölçmüştü? Çok basit; bir adam tuttu ve bu mesafenin “kaç adım” olduğunu saydırdı.

Bugün Dünyanın çevresinin tam doğru ölçüsünün 40.100 km olduğunu biliyoruz fakat buna rağmen Eratosthenes, çağının şartlarına rağmen bu kadar basit bir matematik ve geometri hesabı yaparak % 15 lik bir sapmayla bile olsa bu denli yakın bir ölçüm yapabilmiş ve tartışma götürmeyecek bir şekilde gerçek bir üstün zeka örneği olduğunu kanıtlayarak tarihteki yerini almayı başarmıştır.

Bize de ancak bu değerli bilim insanını saygıyla anarak önünde şapka çıkarmak düşer efendim…

Sinan DUYGULU