Şu aralar basın ve sosyal medyada, ABD’de doktorasını yapan bir Türk öğrencinin yeni bir galaksi keşfettiği ve adının galaksiye verildiği haberleri yayınlanıyor. Bu konuyu, şu linkten ulaşacağınız yazımızda “doğru” biçimde işlemiştik.

Ancak, ortada gerçek bir keşif ve isim vermenin söz konusu olmadığını belirtmemiz; nedensiz yere bazı okurlarımızdan “keşfi küçümsediniz” yorumları almamıza neden oldu. Oysa biz bir bilim platformuyuz ve hiçbir başarılı çalışmayı küçümsemeyiz, kıymet veririz. Bizler, bilimsel çalışmaların halka doğru biçimde iletilmesi ile görevliyiz. Bununla beraber, ilgili haberlerde dile getirilen çalışma saygıyı hakediyor. Ancak, benzerine ülkemizde de sıklıkla rastlanan ve bizce normal ve sıradan bir gözlem çalışmasından ibaretti.

Sebebini bilmediğimiz bir biçimde, ülkemiz sınırları içinde aynı çalışmaları ve başarıları elde eden çok fazla bilim insanı varken, bazı kişiler şanslı biçimde basında, hatta Dünya basınında yer alıp büyük bir şöhret yakalayabiliyorlar. Bu yazımızda, bir süre önce Antalya’daki Tübitak Ulusal Gözlemevi‘nde gerçekleştirilen ama basında hiç görmediğiniz, ulusal medyanın, hatta sosyal medyanın görmezden geldiği çok daha büyük ve önemli iki keşif haberini vermek istiyoruz.

İki Keşif:  Sıcak Bir Yıldız ve Galaksi Kümeleri

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde (TUG) konuşlandırılmış RTT150 teleskobundan yapılan tayf gözlemlerinde bir süpernova kalıntısı içerisinde sıcak bir kaçan yıldız keşfedildi. Ayrıca, önceden bilinmeyen 47 tane galaksi kümesinin tanısı yapıldı. 65 galaksi kümesinin de kırmızıya kaymaları tayfsal yöntemle ölçüldü. TUG’un keşifleri Dünya’nın saygın bilimsel dergilerinde yayınlandı ve atıflar almaya başladı.

HD 37424  Numaralı Kaçan Yıldız Keşfedildi

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde (TUG) konuşlandırılmış RTT150 teleskopundan 9 ve 10 Ağustos 2013 tarihlerinde yapılan tayf gözlemlerinden, S147 isimli süpernova atığında yer alan, HD 37424 numaralı, yüksek uzay hızına sahip B0.5 tayf türünde bir anakol yıldızı keşfedildi (aşağıda soldaki resimde sarı yuvarlak içinde).

tug-kesif-18861193
Bilim insanlarımızın keşfettiği yıldız (solda) ve yüzlerce gökada içeren galaksi kümesi (sağda).

 

TUG Müdürü Prof. Dr. Halil Kırbıyık, keşif yıldızı ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Keşif yıldızın geçmişe götürülen yörünge izlerinden, 30 bin yıl önceki yerinde PSR J0538+2817 isimli bir atarca yani pulsar (üstteki solda yer alan resimde yeşil çarpı işareti) vardı. Buna göre, ömrünü süpernova patlamasıyla tamamlayan isimsiz bir çift yıldızın bileşenlerinden biri şimdi gördüğümüz (radyo frekansında dinlediğimiz ve x-ışınlarında röntgenlediğimiz) atarca ve diğeri de bu keşif yıldızıdır.

Süpernova patlamasından arta kalan da şu anda gözlediğimiz S147 atığıdır (üstte soldaki resimdeki mavi artı işareti de bu atığın geometrik merkezidir). Gerçekte bir çift sistemken tek yıldız gibi görünüyordu, 30 bin yıl önceki patlamasından sonra çift sistemin iki yıldızını (birisini atarca olarak) artık şimdilerde ayrı ayrı görebiliyoruz. Bu keşif sayesinde, patlamadan önce çift yıldızda bir bileşenden diğerine madde taşımış olabileceğini de öğreniyoruz. Süpernova atığı 1333 parsek (4345 ışık yılı veya 275 milyon Dünya–Güneş mesafesinde) uzağımızdadır.”

TÜBİTAK TUG’ da yürütülen proje gözlemlerinden elde edilen kaçan yıldızın keşif çalışması “Discovery of an OB Runaway Star Inside SNR S147” başlıklı makale ile Dünya’ya duyuruldu. Türkiye’den (ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitelerimizden), Almanya ve Amerika’dan başta Baha Dinçel ve arkadaşlarının bu çalışması çok okunan astronomi ve astrofizik dergisi “Monthly Notices of the Royal Astronomical Society”de Nisan 2015 tarihinde yayımlandı. Keşif makalesi, çok kısa süre içinde atıflar almaya başladı.

Galaksi Kümesi Keşfi

TUG Müdürü Prof. Kırbıyık, Galaksi kümesi keşfi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Galaksi kümesi, kütle çekimi sayesinde birbirlerine bağlı 100’den fazla galaksinin oluşturduğu kümedir. 10 milyar yıl önce oluştukları sanılmaktadır. Galaksi kümelerinin evrendeki dağılımı homojen değildir, kimi bölgelerde sıklık gösterirken kimi bölgelerde seyrektir. Galaksi kümeleri, 10-100 milyon Kelvin sıcaklığında değişen, yoğunluğu çok düşük (parçacık sayısı cm küp başına binde bir ile yüzde bir arasında) olan ve X ışını yayan gaz içerirler. X-ışın uydularının yakaladığı veya başka yöntemlerle bulunan bu kaynaklar TUG RTT150 gibi yer teleskopları gözlemleri ile desteklenmektedir.

Tübitak Ulusal Gözlemevi'ndeki RTT150 teleskobu ve Kozmik Anafor yazarı astrofizik yüksek lisans öğrencisi Merve Yorgancı.
Tübitak Ulusal Gözlemevi’ndeki RTT150 teleskobu ve burada çeşitli çalışmalarda yer alan Kozmik Anafor editörü, astrofizik yüksek lisans öğrencisi Merve Yorgancı.

 

Planck uydusunun gözlediği ve Sunyaev-Zeldovich etkisi ile bulunan kaynakların, yaklaşık üç yıllık RTT150 teleskopu ile yapılan gözlem sonuçları sunulmaktadır. Önceden bilinmeyen 47 galaksi kümesinin (üstte sağdaki resimde yaklaşık 5 millyar ışık yılı uzaklıkta bulunan bir galaksi kümesi görülmektedir, kümenin galaksileri Samanyolu’nun yıldızlarından ayırt edilmesi amacıyla kırmızı renkte verilmiştir) tanısı yapılmış ve tamamı keşiftir. 65 galaksi kümesinin de kırmızıya kaymaları tayfsal yöntemle ölçülmüştür. 39’u ilk kez bu çalışma ile verilmiştir. Bu yolla ülkemiz gözlemsel kozmoloji alanına girmiş bulunmaktadır. Benzer gözlemler gelecek birkaç yıl içerisinde tamamlanabilecektir. Ayrıca, 2017 veya sonrasında SRG (Spektrum Röntgen Gamma) uydusu atıldığında, ikili anlaşma çerçevesinde bu çalışmada yapılanlara benzer şekilde çok sayıdaki nesne de Türk gökbilimcilerince keşfedilebilecektir.”

TÜBİTAK TUG’un galaksi kümeleri keşif çalışması “Planck Intermediate Results. XXVI. Optical Identification and Redshifts of Planck Clusters With the RTT150 Telescope” başlıklı makale ile Dünya’ya duyuruldu. TÜBİTAK TUG’dan Dr. İrek Hamitoğlu ve arkadaşlarının bu çalışması çok okunan astronomi ve astrofizik dergileri arasında yer alan “Astronomy & Astrophysics”de Ekim 2015 tarihinde yayımlandı. Keşif makalesi, yayınlandığı sadece ilk ay içinde bile sekiz atıf almayı başardı.

https://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/tubitak-ulusal-gozlemevinden-iki-kesif