Üstte gördüğünüz şeyin adı “Fırtına Obüsü“dür. Türkiye’de bir kısmı yerli olarak üretilen; 40 km menzile sahip bir kundağı motorlu toptur. Doğru hesaplarla ateşlenirse, 35-40 km ötedeki bir hedefi çok az hata payıyla vurursunuz.

Ordularda top atışları sırasında (bilgisayarlı veya mekanik, eski – yeni tüm toplar için) silahı kullanan uzman nişancı, hesabını şu değişkenlere göre yapar:

1) Menzile göre barut hakkı.
2) Menzile göre top namlusunun yerle yaptığı açı.
3) Menzil içerisindeki hava durumu (hava basıncı, hava sıcaklığı, rüzgar, yağmur vs).
4) Yivli merminin kendi çevresindeki dönüşünün, yol boyunca yaratacağı sapma.
5) Yeryüzünde bulunduğunuz ENLEM.
6) Dünya’nın bulunduğunuz enleme göre çizgisel DÖNÜŞ HIZI.
7) Atış menzili boyunca Dünya’nın YUVARLAKLIĞINDAN kaynaklanan eğimi.
8) DÜNYA’NIN DÖNÜŞ YÖNÜNE göre, atışı yaptığınız yön.

5, 6, 7 ve 8’inci maddeler Dünya’nın yuvarlaklığını baz alır. Yani, Düz Dünya, Dünya Düzdür gibi bir saçmalığa inanarak topu ateşlerseniz, hedefinizi vuramaz, atış yaptığınız menzile göre yüzlerce metre, hatta birkaç km uzağını hedefleyip ıskalarsanız.

Askerde, komutanınıza “Dünya zaten düz, boşuna bu hesapları yapmayalım” der ve ısrar ederseniz; ihtimalle dayak yersiniz. En iyimser ihtimalle ise, görevden alınıp hücrede birkaç ay yatarak aklınız başınıza getirilir. Dünya’nın herhangi bir ülkesinde, bir topçu birliğinde görev yapan her asker için durum budur.

Dünya yuvarlaktır, küre şeklindedir ve kendi çevresinde döner.

Düz derseniz, bir savaş esnasında top bataryanız ile düşmanı vuramazsınız. Ve zaten siz Dünya’nın yuvarlak olduğuna ikna olana kadar, düşman topçuları arasındaki daha akıllı biri o yuvarlaklığı hesaba katarak sizi çoktan Valhalla‘ya postalamış olur.

Zafer Emecan