Büyük, evet çok büyük bir radyo teleskop. O kadar büyük ki, içine onlarca Ali Sami Yen Stadyumu veya birkaç tane Yenikapı Miting Alanı sığdırabilirsiniz… Bu iki örnek sanırız teleskobun büyüklüğünü anlayabilmeniz için yeterli olmuştur.

Şu anda halihazırda gezegenimizdeki en büyük radyo teleskop, Porto Rico’da bulunan ünlü Arecibo Teleskobu. Bu teleskop, ABD’nin Cornell Üniversitesi tarafından işletiliyor ve 305 metrelik bir çapa sahip. Çin’in, Kayserispor’un seyirci gitmeyen stadından biraz daha fazlaya, yaklaşık 120 milyon Euro maliyetle inşa ettiği bu yeni teleskop, elbette ki Arecibo Teleskobu’nu gölgede bırakacak kadar büyük: Çapı tam 500 metre! Bitiş tarihinin 2016 olması planlanan teleskobun ismi, şimdilik bulunduğu eyaletin adı ile anılıyor: Guizhou Radyo Teleskobu…

Guizhou-2157

Hemen bütün dev radyo teleskoplar gibi, Guizhou teleskobu da, dış uzayı gözlemleme amacı taşıyor. Elektromanyetik spektrumun 10 cm ile 4,3 metre arasındaki dalga boylarını inceleyecek olan teleskop, bugüne kadar üretilmiş tüm radyo teleskoplardan daha hassas olacak.

Bilim insanları, teleskobun büyüklüğünün getirdiği hassasiyet sayesinde kütleçekim dalgalarının daha iyi incelenebileceğini düşünüyorlar. Bu şu demek oluyor; CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın fizik bilimine yaptığı katkının bir benzerini Guizhou Teleskobu astronomi biliminde gerçekleştirebilir.

Tabii aynı zamanda, “Dünya dışı uygarlıklar” da teleskobun ilgi alanında olacak. Gökyüzünü şimdiye kadar olduğundan daha hassas dinleyebileceğiz. Belki bu sayede, teknolojik gelişmişliğe ulaşmış Dünya dışı uygarlıklara ait sinyalleri yakalayabileceğiz. Elbette bu düşük bir ihtimal ama, imkansız değil.

Guizhou-578

Böylesine büyük bir teleskobun hareket ettirilerek gökyüzünde bir konuma yönlendirilmesi pratikte imkansıza yakın bir mühendislik gerektirdiğinden, tıpkı Arecibo teleskobu gibi Guizhou teleskobu da yeryüzünde krater benzeri bir yapıya gömülü halde inşa ediliyor. Bunun anlamı şu; biz teleskobu yönlendiremeyeceğiz. Dünya dönerken, teleskop gökyüzünde hangi noktaya bakıyorsa, orayı gözlemleyecek. Ancak bu bir sorun olarak nitelenemez. Çünkü, zaten Dünya’nın dönüşü sırasında teleskop muazzam büyüklükte bir gökyüzü alanını tarıyor olacak.

Guizhou Teleskobu’nun kurulduğu alan özel olarak seçilmiş ve çevresinde hiçbir yerleşim yeri bulunmuyor. Yaklaşık 18 km uzağında yer alan bir yerleşim yeri ise, elektromanyetik kirlilik yaratmaması için elden geçirilmiş. Eh, bilimin önemini kavrayabilen toplumlar bizim gibi değiller.

antalya-tug-isikkirliligi
Nereye bina yapılır, nereye yapılmaz veya ülkenin en büyük bilimsel tesisi yanıbaşınızda iken sokak lambaları nasıl düzenlenir gibi şeyleri bilmediğimiz, bilsek de fazla önemsemediğimiz için TUG atıl hale gelmek üzere.

Biliyorsunuz, biz Antalya’da bir gözlemevi inşa ettik (Tübitak Ulusal Gözlemevi) ama, saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı ile şehircilik yaptığımız için, kontrolsüzce büyüyen Antalya’nın şehir ışıkları yüzünden gözlemevi şu anda “ışık kirliliği” ile boğuşuyor. Büyük ihtimalle birkaç yıl içinde ya gözlemevi taşınmak zorunda kalacak, ya da başka bir gözlemevi inşa etmemiz gerekecek.

Astronomi alanında rekabet iyice kızışıyor gibi görünüyor. NASA, ESA, RSA gibi dev uzay ajanslarının yanına bir de Çin Uzay Ajansı olanca gücü ve teknolojik birikimiyle katılmaya kararlı görünüyor. Üç büyüklerin yanına, şampiyonluğu zorlayacak bir dördüncü büyük fena olmaz. Belki de kuyruklu yıldızlara uzay araçları gönderen Japonya ve Mars’a gözlem aracı fırlatan Hindistan da beşinci büyük olarak şampiyonluk yarışına hızlı bir giriş yaparlar.

Bu iyi değil mi?

Zafer Emecan