Birçoğunuz, geceleri gökyüzüne baktığında (şanslı olanlarınız da sevgilisi ile göğü izlerken) binlerce yıldız görüyor ve bu yıldızların çevrelerindeki olası gezegenlerde yaşayan olası varlıkların da bize bakıp “acaba orada yaşam var mıdır?” diyebileceğini düşünüyor.

Bu, çok güzel ve ufuk açıcı bir hayal olsa da, geceleri, Dünya’dan çıplak gözle görülebilen yaklaşık 5 bin yıldızın birkaç tanesi hariç, hiçbiri çevresinde yaşamın gelişebileceği bir gezegen barındırmaya uygun değil. Peki neden? Açıklayalım:

Yıldızlar arasındaki mesafe çok büyüktür. Bu büyük mesafe nedeniyle, bizim Güneşimiz veya daha küçük boyutlu “normal” yıldızlar, ışıma güçlerine bağlı olarak 1-10 ışık yılı mesafeden sonra insan gözünün görme sınırlarından daha soluk hale bürünürler.

Yaşam
Dev yıldızların çevresinde gezegen oluşumu neredeyse imkansızdır. Buna rağmen, şans eseri gezegen oluşumu gerçekleşse bile, o gezegenin yerkabuğunun soğumasına fırsat bile kalmadan yıldız ölecektir.

 

Geceleri gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz yıldızların hemen tümü; çok yüksek ışıma gücüne sahip, Güneş’ten daha büyük kütleli dev yıldızlar ve ömrünün sonuna gelmiş kırmızı devlerden ibaret. Dev yıldızlar, 3-5 milyon ila 1 milyar yıl arasında ömre sahipler ve bu kısa süre içinde, çevrelerindeki var olma ihtimali olan gezegenlerde gelişkin yaşam formlarının oluşması mümkün olamaz.

Bu kısa ömürlü yıldızlar, çevrelerinde oluşum aşamasındaki genç gezegenlerin yüzeyinin soğumasına fırsat bile kalmadan kırmızı dev aşamasına geçer ve ardından söner. Üstelik, dev yıldızların çoğu öylesine deli doludur, öylesine muazzam bir enerji yayarlar ki, çevrelerinde gezegen oluşumu dahi mümkün olamaz. Yani, dev yıldızların hemen hemen tümü, çevresinde bir gezegen bulunmayan gökcisimleridir. Gezegen oluşum süreci için bu yazımızı okumanızı öneririz.

Kırmızı devler ise, “şişip aşırı ısı yayarak” yaşam kuşağındaki var olması muhtemel gezegenlerini yakıp kavurmuştur. Yani geceleri çıplak gözle gördüğümüz yaşlı kırmızı dev yıldızlara ait gezegenlerde, geçmişte yaşam varsa bile çoktan yok edilmiştir.

Yaşam
Yaşam, ancak Güneş benzeri veya daha küçük kütleye sahip yıldızların çevresindeki gezegenlerde oluşabilmek için gerekli zamana sahiptir.

 

Güneş ve daha küçük kütleye sahip, yaşama ev sahipliği yapabilecek uzun ömürlü yıldızlar sayıca bunlardan çok çok fazla olmasına rağmen, düşük ışıma güçleri nedeniyle birkaç tanesi hariç, Dünya’dan çıplak gözle görünemezler. Örneğin Güneş benzeri bir yıldızı 10 ışık yılı öteden görmekte çok zorlanırsınız. Geceleri gördüğümüz yıldızların çoğu bize 10 ışık yılından uzak, epeyce bir kısmı da yüzlerce ışık yılı ötede olduğu için, gördüklerimiz sadece kısa ömürlü, yaşamın gelişme ihtimali olmayan dev yıldızlardır.

Bizim 10 ışık yılı çevremizde, yaklaşık 30 yıldız var. Bu yakın yıldızların birkaçı hariç, tamamı Güneş’ten küçük, düşük ışıma gücüne sahip kırmızı ve turuncu cüce yıldızlardır. Yani, çoğunu teleskop veya dürbün kullanmadan göremezsiniz. Evet, bu küçük yıldızların hepsinin çevresinde yaşam, hatta gelişkin yaşam bulunma ihtimali var ama, gözlerimiz maalesef o yıldızları seçebilecek kadar keskin değil.

Gece göğünde, çevresinde yaşamın gelişme ihtimali olan sadece birkaç yıldız çıplak gözle görülebilir parlaklığa sahip. Bunlardan biri de, Güneş benzeri iki yıldızın oluşturduğu Alpha Centauri sistemi. Bu sistemi çıplak gözle görebilmemizin nedeni ise, bize çok yakın (4.4 ışık yılı) olmasıdır.

Sanırım artık Sirius’tan veya Pleiades’ten gelen uzaylı söylentilerinin neden “uydurma” olduğunu anlayabilirsiniz. Çünkü hem Sirius, hem de Pleiades kümesinde görebildiğiniz yıldızlar, dev kısa ömürlü yıldızlardan ibarettir.

Yıldızlar, parlaklıkları ve ömür süreçleriyle ilgili bu linkteki yazımızı okuyup daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Zafer Emecan

Bu yazımız, sitemizde ilk olarak 16 Aralık 2017 tarihinde yayınlanmıştır.