Bir süredir düz dünya fikrini daha yaygın ve baskın şekilde duymaya başladık. Özetle Düz Dünya, dünyanın şeklinin yıllardır bilimin ve okulun bize öğrettiği küre şeklinde olmadığını iddia ederken, küre inancının NASA[i] ve “dünya elitleri”[ii] tarafından üretilmiş bir yalan olduğunu söylüyor.

Düz dünyacılara göre dünyamız sabittir, evrenin merkezindedir ve şekli küre değil, düzdür. Temel olarak düz, sabit ve evrenin merkezi olması üzerinden ilerleyen “teori”, yerçekiminin inkarı, uzaya hiç gidilmediği hatta gidilemeyeceği, Ay ve Güneş’in konumu, Antarktika, kıtalar ve daha birçok konuda insanı afallatacak kadar farklı fikirler öne sürüyor.

Bundan daha on yıl öncesine kadar dünya düzdür fikrini iddia edenler deli, meczup muamelesi görürken ya da en hafifiyle ciddiye dahi alınmazken bugün bütün dünyaya yayılmış ve sayılarını ciddi oranda artırmış vaziyetteler. Ama asıl önemlisi, National Geographic’in[iii] kısa belgeselinde de bahsedildiği gibi Düz Dünyaya inananların sayılarının çok hızlı bir şekilde artması ve fikrin gün geçtikçe popülerleşmesidir.

Artık ana akım medyada, televizyonlarda kendilerine çok daha rahat yer bulurken kimi zaman bilimsellikten son derece uzak kimi zaman şaşırtan ve düşündüren fikirler ileri sürüyorlar. Özellikle sosyal medyada Youtube, bloglar ağırlıklı olmak üzere düz dünya hakkında bir sürü içerik var.

Bu yayınların bir çoğu birbirini tekrar eden içerikler olsa da ve birçoğunda bilimsel yayın metodolojisinin hiçbirine uyulmasa da, son derece popülerlik kazanan Düz Dünya Teorisi ve düz dünyacılar, fikirlerini ısrarla sürdürüyorlar.

Ortak Platform ve Empati 

Sosyal medyadaki bu yoğun Düz Dünya trafiğinin aksine bu fikre karşı çıkan veya çürütmeye çalışan fikirlerin nispeten daha az olduğunu ya da tartışmaktan ziyade hakaretvari ve küçümseyici bir yaklaşımı çok net görüyoruz.

Aslında genel olarak bilim insanlarının tartışmadan kaçınıp, kasıtlı bir şekilde uzak durduklarını veya birkaç cümle ve hayret ifadesiyle geçiştirdiklerini söylemek mümkün.

Düz Dünya – Küre Dünya tartışmalarında; her iki tarafı için de karşılıklı saygı ve empati, yerini alaycı ve küçümser bir yaklaşıma bırakıyor. (Görsel Telif: Alamy)

Bu tarz bir Orta Çağ veya din kaynaklı düşüncenin tabiri yerindeyse tekrar hortlamasını ve bu kadar taraftar bulmasını kabullenmek istemiyorlar ve refkeksif olarak “hayret, şaşırma, küçümseme” arasında giden bir yaklaşım sergiliyorlar. Öte yandan temel fizik yasalarını dahi reddeden bir zihniyetle bilim insanlarının ortak tartışma platformu açıkcası şimdilik bulunmuyor.

Bilim insanları dışında Düz Dünya fikrine karşı çıkan popüler bilim yazarları ya da bilim ile yakından ilgilenen yazıların ortak tavrı da aynı şekilde denebilir. Düz Dünya fikrinin ne kadar saçma olduğu veya ilgili videolara tahammül edemediklerinden ibaret yazılar ve son derece alaycı tavırlı yazılar aslında bize hiçbir şey anlatmıyor.

Maalesef Küre Dünya gerçeğini bilenlerin, Düz Dünyacılara karşı yaptıkları söyleşi ve videolar, faydadan ziyade genel olarak savundukları Küre Dünya gerçeğine zarar getiriyor bile denebilir. Sosyal medyadan örneklersek spotify’da Darhla ve Noah’ın yaptığı podcastler, NETFLIX’in Beyond the Curve belgeselindeki kasıtlı ve abartılı alaycı, küçümseyici yaklaşım Youtube’daki onlarca alaycı video gibi örnekler verilebilir. Yine Türkiye Düz Dünya derneği başkanı Doğukan Özkan‘ın sosyal medyada 350 kişiye hakaret davası açmasını bu bağlamda değerlendirmek gerekir[iv].

Aynı şekilde düz dünyacılar kendi tabirleriyle “öğrenilmiş bilim”, “sistemin bilim adamları”…vb. yakıştırmalarla her türlü karşıt fikre kapıyı kapatıp tartışmayı veya en azından empati kurmayı mutlak bir biçimde engelliyorlar[v].

Düz Dünyacıların kendi fikirleri hakkındaki “mutlak doğru” yaklaşımı, temel fizik yasalarını reddetmeleri, Düz Dünya fikrini bilimsel bir temelden ziyade bloglar, Youtube videoları gibi bilimsel olmaktan çok uzak kanıtlarla ileri sürmeleri, dini referanslarla teorilerinin kesin doğru olduğuna inanıp “bizi asla değiştiremezsiniz” yaklaşımı ortak bir tartışma ve fikir yürütmeyi engelliyor.

Youtube’da izleyeceğiniz “FLAT EARTH” başlığı içeren tartışma veya bilgi içeren videolara bakarsanız Düz Dünyacıların Dünyanın küre olduğunu ispat eden bilimsel deneylerde dahi kesin bir reddetme tavrı takındığını görebilirsiniz. Bu dogmatik yaklaşım haliyle bilim üretmekten ziyade taraftar mantığı ile kendini, düşüncesini kabul ettirmeye dayanıyor.

Fikrin öncü savunucularından Mark Sargent, National Geographic muhabiri ile katıldığı deneyde, deney sonucunun net bir şekilde dünyanın küre olduğunu göstermesine karşın hem kendisi hem de deneye katılan diğer Düz Dünyacılarla birlikte Dünyanın ısrarla düz olduğunu iddia etmesi, deneyi, bilimi ve gördüğünü net bir biçimde inkar etmesini nasıl açıklamalıyız?

Yine NETFLIX’in “Beyond the Curve[vi]” belgeselinde Düz Dünyacıların kendi yaptıkları deneyin Dünyanın küre olduğunu ortaya koymasından sonra “interesting” şeklindeki yorumları ve devamında buna inanmamaları Düz Dünya fikrinin ve bu fikri öne sürenlerin bilim, NASA, bilim insanları ve biraz daha genişletirsek dünyanın düzeniyle ilgili sorunlu olduklarına işaret ediyor.

Düz Dünyacıların ortak bir tartışmaya, empatiye veya bilime kapılarını kapattıklarına dair başka bir örnek vermek gerekirse www.duzdunya.org sitesindeki; “Dünyanın Düz ve Sabit olduğunu çürütmeye çalışanlara 19 Tavsiye” metnindeki neredeyse bütün maddeler ama özellikle madde 10, her türlü yorum ve fikri kesin bir dille reddetmektedir.

Bu dogmatik yaklaşım Düz Dünya fikrinin belki de en zayıf noktasıdır ve gördüğümüz kadarıyla neredeyse hiçbir bilim insanının bu harekete katılmamasını açıklayan ana sebeptir.

Madde 10, dini kitapları referans alarak dünyanın düz olduğunu söylerken, bu yüzden bunu bizimle tartışmayın demektedir. Buradaki önemli nokta referansın dini kitap olması değildir. “Bizimle tartışmayın” yaklaşımını hiçbir bilim dalı apriori kabul edemez. Metodolojisi olmadan, kanıtlarla ispatlanmadan, deneylere, gözlemlere dayanmadan dini kitapta yazıyor biz aksine inanmayız düşüncesi Orta Çağ yaklaşımıdır ve bilimin bunu kabul etmesi mümkün değildir.

Aslında Dünyanın Düz veya Küre oluşu, doğuracağı sonsuz sonuç bakımından son derece önemli bilimsel bir olgudur. Burada ilk etapta önemli olan; küre mi düz mü fikrinden ziyade, tarafların son derece sağlıksız tartışma ortamı ve şeklidir. Dünyanın şekli sadece basit bir şekil tartışması olmasından ziyade, Dünya üzerindeki birçok olguyu açıklama için kullanılacak temel bir bilgidir. Ama aynı şekilde bu bilgiye nasıl ulaşıldığı, yöntemi de çıkacak sonucu belirleyecektir.

Devrim Mi, Cehalet Mi? 

Düz Dünya fikri ve Düz Dünyacılar kendilerini yenilikçi, dogmaları kabul etmeyen, var olan fikirleri sorgulayan kişiler olarak tanıtıyorlar. Düz Dünya fikrini ve fikrin savunucularını, modern çağda aydınlanma yaşayan bir grup olarak lanse ediyorlar.

Bunu o kadar ileri götürenler var ki, bugün sayısız diplomalı, doktorasını yapmış bilim insanlarına cahil, sistemin adamı, sadece olanı kabul eden, sorgulamayan sıfatlarını çok rahat bir şekilde yakıştırabiliyorlar. Açık fikirli olduklarını ve bu sayede “Dünya elitlerinin”, NASA’nın, ESA’nın, RSA’nın, JAXA’nın, ISRO’nun, TUA’nın ve bütün uzay ajanslarının söyledikleri küre dünya “büyük yalanını” ortaya çıkardıklarını, aksi takdirde bunun olmayacağını kesin bir dille söylüyorlar.

“Nobody believes any of that anymore”

Mark Sergant, National Geographic muhabirine yukarıdaki cümleyi sarf ederken; uzaydan çekilen fotoğraflara, bilimsel kanıtlara, bugüne kadar Dünya’nın küre olduğuna dair söylenen hiçbir şeye inanmayan bir kitleden bahsediyor.

Düz Dünya savunucularının önde gelenlerinden, Mark Sergant.

Peki bu ergen cesareti fikirlerini nereden alıyor? Nasıl bu kadar rahat ve pervasız bir şekilde yüzyıllara, hatta bin yıllara dayanan bilimsel bilgiyi, olguyu ve gözlemi reddedebiliyor? İçeriğini bilimsel olarak tam da dolduramadığı veya 15’er dakikalık Youtube videolarını temel fizik karşısına koyarken, ezberlenmiş, madde madde sıralanan Düz Dünya tanımı aslında ne demek istiyor?

Düz Dünya veya Düz Dünyacılık, yaşadığımız gezegene dair sadece bir şekil belirleme hareketi mi, yoksa Düz Dünya fikrinin arkasında, bu hareketi küçümseyenlerin benzetmesi gibi, Orta Çağ‘ın dogmatik düşünce yapısı mı bulunuyor? Kimilerinin dediği gibi Düz Dünyacılar yeni nesil troller, internet fenomenleri mi? Yoksa hakikati bulmak için uğraşan bilim cahilleri mi?

Var olan temel fizik kanunlarını yıktığını, okulların, NASA’nın ezbere ve yanlış biçimde dayattığı bilgileri sorguladıklarını söyleyen Düz Dünyacıların yerine kendimizi koyalım ve ne dediklerine, nasıl dediklerine bakarak zihin dünyalarını anlamaya çalışalım.

Big Brother ve Elitler Dünya Halklarına Karşı

Öyle zamanlara denk geldik ki, komplo teorisi olmadan hiçbir şey açıklanmıyor. Ya da tam tersini söylemek gerekirse, içinde komplo teorisi barındırmayan hiçbir olay neredeyse yok gibi. Gün geçtikçe daha çok ilgi çeken komplo teorileri ve inananları çoğalıyor. Düz Dünya fikrinin ortaya çıkışı, önlenemez yükselişi ve de temeli tam da bununla bağlantılı aslında[vii].

Tüm komplo teorilerinin hepsi, bir şekilde “Dünya’yı yöneten gizli güçler” ile bağdaştırılıyor.

Düz Dünya fikrini savunanlar, önceliği Dünyanın şekline değil, bugüne kadar Küre Dünya öğretisinin kendilerince düşündükleri gizli amacına yöneltiyorlar: “Küre dünya bir yalan”. “Bu yalanı söyleyenler, elitler, süper elitler, Dünya’yı yönetenler, şeytaniler” [viii], “NASA küre yalanını sürdürmek için kuruldu” şeklinde uzayıp giden retorik; aslında “büyük bir yalanın” içinde yaşadığımızı ve bunun tam olarak da tanımlayamadığımız karanlık, perde arkasında Dünya’yı yöneten gruplar tarafından kasıtlı bir şekilde söylendiğini içeriyor.

Tanımı, içeriği son derece muğlak olan “elitler” kavramı bireyler, devletler ve hatta devletler üstü gizli güçlere işaret ediyor.

Onlara göre bu “gizli güçler”, daha dini referansla söylersek “şeytaniler” Küre dünya yalanıyla toplumları yıllardır kandırıyorlar. Bu yüzden Düz Dünyacılar kendilerince tabuları yıkıyorlar. Sunulanı, yani modern, dinsiz devletin, aygıtlarının ve bilim insanlarının sunduğu bilgiyi reddettikleri için de yenilikçi olduklarını iddia ediyorlar. İşte tam da bu yüzden NASA’nın kontrolünde olan bütün uzay ajanları, NASA ve bilim insanları yalan söylüyor, yalan üretiyorlar. Hepsi, herkes büyük bir komplonun bilerek veya bilmeyerek parçası olarak hareket ediyor.

O zaman Küre Dünya “yalanı” hangi amaca hizmet ediyor?

İşte bu soruyla Düz Dünyacılar birbirlerinden bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek kısmen de olsa ayrılıyorlar. “Elitler”, “Şeytaniler” söyleminin içi o kadar büyük ve muğlak ki, herkes içeriğini farklı biçimlerde doldurabiliyor.

Kimine göre Rockefellerlar, İlimunatiler kimine göre Şeytana hizmet eden şeytaniler, dünyayı yöneten aileler gibi uzayıp giden; varlığı, tanımı net bir şekilde belli olmayan, içine zaman ve mekana göre istediğiniz sosyal grubu, siyasal düşünceyi koyabileceğiniz uçsuz bucaksız bir tanım.

Bu muğlak gruplar ve bireyler, dini kitaplarda yazdığı iddia edilen Düz Dünya öğretisini yalanlayarak, Küre dünya yalanını yayarak Düz Dünya bilgisini saklıyorlar. Aslında burada saklananı şekil olarak değil de, rahmani bilginin insani yalanla yer değiştirmesi olarak okumak gerekir. Tabi yalanın, komplonun faili belli olunca, sanki bir anda her şeyi açıklıyormuş gibi gözüken bu yaklaşım aslında hiçbir şey söylemiyor.

Bilinmez, tanımlanamaz ve sosyolojide pek de yeri olamayacak garip bir sosyal grup olan “elitler”, metafizik bir yaklaşımla “şeytaniler” ile Dünya’nın şekli tartışmasını götürmek ve takip etmek zorlaşıyor. Onlara göre bu bilinmez, tanınmayan perde arkasındaki karanlık düşman sadece Düz Dünya’dan sorumlu değil tabii ki: Gidilmeyen Ay, sahte deneyler, Photoshop resimler, hiç gidilmeyen ve gidilemeyecek olan uzay gibi birçok yalan dışında, dünyadaki başka “kötü” diyebileceğimiz olayları da bu gruplarla bağdaştıranlar var.

Düz Dünya savunucularına göre, okullar ve üniversitelerde verilen eğitim, küre dünya yalanını yayarak, Düz Dünya gerçeğini gizleme amacı taşıyor.

Modern üniter devletin okul (üniversiteler), Bilim (NASA ve diğer uzay ajansları), uzmanlar (her türlü bilim insanı, astrofizikçiler vs) gibi kurumlarının, yetiştirdiği ve uzman kabul ederek verdiği sıfatların Düz Dünyacılar, komplocular açısından yıprandığını ve bir şey ifade etmediğini görebiliyoruz.

Bu sebeple Düz Dünyacıların hangi sosyal sınıflardan geldiklerinin, ekonomik, kültürel gruplarının teşhis edebilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Devlete, rasyonaliteye ve ürettiği her türlü bilgiye düşman olan, inandırıcı bulmayan bu kitlenin daha iyi anlaşılması için mutlaka böyle bir çalışma gerekiyor.

Mesele Şekil Değil

Komplo teorilerinin veya komplocu yaklaşımın aslında pek de önemsemediğimiz bir öte yüzü var. Son derece belirsiz bir dünyada, olay ve bilginin akışının kontrol edilemez, muazzam boyutlarda olduğu modern yaşamda komplo teorileri son derece basit, genellemeci yaklaşımla bireydeki endişeyi yok eder ve rahatlatır.

Büyük güçlerin ve kendini kat ve kat aşan zenginlik, güç, iktidar olgusunun altında gizli bir endişeyle ezilen birey için, komplo teorileri bulunmaz bir nimet ve çıkış noktasıdır:

Komplo teorileri; bilimsel disiplinden uzak veya bilimsel açıklamaları önemsemeyenlerin açıklayamadığı şeyleri açıklar. Bilimsel olarak tahlilde bulunamadığı sosyal olguları tanımlar.

Gücünün ve müdahale olanağının hiç olmadığı olayları, kişileri komplo teorisiyle bir araya toplayarak onlara anlam kazandırır. Var olan bütün kötü olaylar bir grubun, kişinin iradesine indirgenir. Hem suçlu, hem de açıklama bulunduğu için basite indirgese de, anlaması ve anlamlandırması kolaylaşır.

Bir kez içine girdiniz mi, bütün failler, sebepler ve gizli amaçlar bellidir aslında. Komplo teorileri bize genel olarak şunları söyler:

1. Hiçbir şey tesadüfen olmaz.
2. Var olan bütün olaylar gizlenmiş isteklerin/iradenin sonucudur.
3. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
4. Her şey birbirine bağlıdır ama gizli bir şekilde.

Düz Dünyacılar, Dünya’nın şeklinden ziyade aslında tanımlayamadıkları ama, dini ve dünyevi görüşlerini çürütmeye çalışan ve bütün kötülüklerin anası olan bir grupla zımmi olarak mücadele halindedirler. Düz Dünya fikri, temelde kesinlikle bilimsel bir yaklaşım değildir. Zaten amacı ve iddiası da bilimsellik değildir. Düz Dünya fikrinin bilimsel olmaması, bu zihniyette “kötü” veya olumsuz algılanmamaktadır.

Zaten bilim onlara göre yalanlarla doludur ve “sistemin bilim insanları” tarafından sorgulanmadan üretilmiştir. Düz Dünyacılar için bilim, deney, ampirik gözlem ve ispat; kabul edilen fikirden sonra gelmektedir ki, bu Düz Dünya görüşünü bilimsel anlamda zorlamaktadır. Bu sebeple öne sürülen fikirlerin bir kısmına üstünkörü cevap verse bile, halen cevabı aranan çok sayıda konu bulunmaktadır.

Düz Dünya; daha önce Kuran, Tevrat, İncil gibi kutsal kitaplarda yazdığı iddia edilen bilginin doğrulanması amacıyla üretilmiş ve bunun üzerine bina edilmiş, bilimsel temelleri olmayan, deney ve gözleme yer verilmeyen bir teoridir. Düşüncelerine göre; kutsal kitaplarla, Tanrı/Allah’ın düşüncesiyle ve bizzat dinin kendisi ile savaş halinde olan gizli güçler vardır. Bu gizli güçler bütün uzay ajanslarına, NASA’ya yalanlar ürettirip bunu toplumlara yaymaktadırlar.

NASA’nın Uçuş Kontrol Merkezi.

Yukarıda belirttiğimiz komplo teorilerine ait dört maddeye dönersek; NASA ve diğer tüm ülkelere ait uzay ajansları bilim üretmek amacıyla değil, Düz Dünya bilincini ve bilgisini saklamak için kurulmuştur. Bu yüzden Ay’a gidilmemiş ama gidilmiş gibi yapılarak dini referanslar boşa çıkartılmıştır. Bu yüzden Dünya’ya küre denilerek toplumlar kandırılmıştır ve tabii ki dünyayı yöneten “elitlerin” aslında bizim de tam olarak bilemediğimiz gizli amaçları vardır.

Bundan Sonrası Tufan

Düz dünya fikrinin temelinde metafizik olduğunu, en azından başlangıç noktasının metafizik göndermelerle dolu olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Biraz daha abartarak söylersek DÜZ DÜNYA – KÜRE DÜNYA, aslında akıl ile metafiziğin, bilim ile dinin, şeytani ile rahmaninin, ateist ile inançlının mücadelesidir Düz Dünyacılar için. Tabii ki, böyle bir genelleme tam olarak doğru olamaz. Hem Düz Dünya hem küre dünya savunucuları arasında siyasi, sosyal, inanç ve kültürel geçişler vardır ama, iki fikrin de temelinde bu dualizmler yer alır.

DÜZ DÜNYA – KÜRE DÜNYA paradigması; modern çağda akıl, mantık ve bilimi öne çıkarmış, Orta Çağ skolastik düşüncesini yüzyıllar önce geride bıraktığını düşünen bireyin hayret ifadesi karşısında, kalben inandığı ve üzerine sonradan bina ettiği bilim ile rahmani düşünceyi birleştirip, mutlak doğru olarak kabul ettiği/etmek zorunda olduğu kutsal kitaba dayanan bilgi ile yola çıkan bireyin çarpışmasıdır.

Düz Dünya teorisini ve ona ait iddiaları okurken veya karşı savları incelerken, arkasındaki bu düşünce yapısını bilmek gerekir. Düz Dünya görüşüne ait “yerçekimi yoktur” düşüncesini, Ay ve Güneş’in Dünyanın tam üzerinde dönmesini, yasaklanan kutupları, BM logosunu ve daha başka diğer iddiaları okurken bu dualizm kesinlikle unutulmamalıdır.

Düz Dünya fikrine göre; BM logosu, yasaklanan kutuplar, bu fikrin komplocu yönüne işaret ederken, Dünya’nın üzerindeki kubbe, gidilemeyen ve asla gidilemeyecek olan uzay, bizzat Dünya’nın şeklinin düz olması, kutsal metinlerin yorumlanmasına  dayandırılır.

Düz Dünyacıların savundukları fikirleri ve karşıt savlarını[ix] veya Düz Dünyacıların ne dediklerini Flat Earth Society’den[x] veya birçok yerden okuyabilirsiniz. Ama bunların bilimsel açıdan sorgulanması hem bu yazının konusu değil, hem de uzman kişilerin artık ciddiyeti ele alıp, yapması gereken bir iştir.

Hazırlayan: Serdar TORLAK

Faydalanılan Kaynaklar
1.    https://la-terre-plate.com/
2.    www.nasa.org – NASA: National Aeronautics and Space Administration
3.    https://www.youtube.com/watch?v=06bvdFK3vVU
4.    https://www.youtube.com/watch?v=06bvdFK3vVU
5.    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/350-kisiye-hakaretten-suc-duyurusu-226448h.htm
6.    http://www.duzdunya.org/
7.    NETFLIX Beyond the CURVE belgeseli.
8.    https://www.scienceshumaines.com
9.    Twitter www.twitter.com
10. https://khosann.com
11. https://theflatearthsociety.org/home/
12. Redddit Flat Earth https://www.reddit.com/r/flatearth/
13. https://www.kozmikanafor.com/
14. http://www.duzdunya.org/
15. https://flat-earth.blog/
16. https://www.livescience.com/24310-flat-earth-belief.html

[i] NASA: National Aeronautics and Space Administration
[ii] Dakika 8:47’den itibaren. https://www.youtube.com/watch?v=06bvdFK3vVU
[iii] https://www.youtube.com/watch?v=06bvdFK3vVU
[iv] https://www.yenicaggazetesi.com.tr/350-kisiye-hakaretten-suc-duyurusu-226448h.htm
[v] https://web.archive.org/web/20210724111052/http://www.duzdunya.org/2019/02/dunyann-duz-ve-sabit-oldugunu-curutmeye.html Bu adresteki 19 madde net bir şekilde bunun bir fikir değil aksine mutlak bir doğru olduğunu söylüyor.
[vi] Türkçe’ye Çağın Gerisinde Yaşamak gibi hatalı veya kasıtlı şekilde bu küçümseyici davranışı içeren şekilde çevrildi.
[vii] https://www.scienceshumaines.com/theories-du-complot-notre-societe-est-elle-devenue-parano_fr_33953.html
[viii] @Flatcolakoglu69 3 mart tarihli tweet.
[ix] https://khosann.com/duz-dunya-teorisini-curuten-12-kanit/
[x] https://theflatearthsociety.org/home/