Dünya’dan bakıldığında gökyüzündeki en parlak 17’inci yıldız olan Pollux, 1,15 görünür kadir değerindeki parlaklığı ile, ışık kirliliği fazla olan şehirlerde bile kolayca görülebilir.

İkizler Takımyıldızı‘nın en parlak üyesi olmasıyla beraber kendisine Beta Geminorum da (β Gem) denmektedir ve güneş sistemimize en yakın dev yıldız olarak göze çarpmaktadır.

Özellikle şubat ve akabinde bahar aylarında rahatça görülebilen Pollux, Dünya’dan yaklaşık 34 ışık yılı uzaklıkta yer alır. Onu görmek için kabaca Orion Kemeri‘nin sol üstüne, Büyük Kepçe‘nin sağ altına baktığınızda yanı başında kardeşi Kastor ile birlikte afilli pozlar verirken görebilirsiniz. Bu iki yıldız aynı zamanda İkizler Takımyıldızı’nın baş kısmını temsil ederler. (Detaylı bilgi için bkz: İkizler Takımyıldızı).

Pollux - Polluks - Castor - Kastor
Pollux (solda) ve Castor (sağda). Bu iki yıldız, İkizler Takımyıldızı’nın alameti farikalarıdır. (Fotoğraf Telif: Rogelio Bernal Andreo/ RBA Premium Astrophotography)

Yapısı ve Sistemi

Pollux, turuncu dev bir yıldızdır ve bu nedenle sınıfının karakteristik rengi olan sarı-turuncu olarak parlar. Yaklaşık 2 Güneş kütlesine, 8,8 Güneş yarıçapına ve Güneş’in 43 katı ışıma gücüne sahiptir. Yüzey sıcaklığı ise yaklaşık olarak 4500 santigrat derece olan 724 milyon yaşında görece genç, ancak sınıfına göre ömrünün sonlarına yaklaşmış, kırmız dev evresine girmiş ihtiyar bir yıldızdır.

2006 yılında radyal hız salınımı yöntemiyle yapılan gözlemler sonucu Pollux’un yörüngesinde bir adet gezegen keşfedilmiştir. Keşfedilen bu gezegene ilk olarak Pollux B adı verilirken 2015’te Uluslararası Astronomi Birliği Pollux B ile birlikte birçok dış gezegene isim kazandırmak için oylama yaptı. Sürecin sonunda Pollux B ‘’Thestias’’ adını almıştır.

Thestias, Jüpiter’in 2,3 katı kütleye sahiptir ve Pollux’un yörüngesinde 590 günlük bir periyotla neredeyse dairesel bir yörünge çizmektedir. Pollux’a 1,6 astronomik birim (1 astronomik birim = Dünya-Güneş arasındaki mesafedir) uzaklıkta yer almaktadır. Bu da yaklaşık 240 milyon kilometreye tekabül etmektedir. Bizim güneş sistemimizle mukayese edersek yaklaşık Güneş-Mars arası mesafe kadardır.

Gelişimi ve Geleceği

Pollux’u şu an geçiş evresi olarak nitelendirilebilecek bir evrede, anakol evresi ile kırmızı dev aşamalarının arasında bir turuncu dev olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Bu özelliği ve Dünya’ya yakınlığı göz önünde bulundurulduğunda Pollux, yıldızların evrimini inceleyen bilim insanları için oldukça değerli bir örnek yıldızdır

Pollux - Polluks
Pollux ve Güneş’in boyut kıyaslaması. (Görsel Kaynağı: Omnidoom 999/ Wikimedia Commons)

Kullandığı hidrojeni bitirmiş, helyum ve diğer elementleri yakarak enerji üretip evrimini sürdürmektedir. Aynı zamanda yapılan son gözlemler Pollux’un, 1 gaussun altında bir manyetik alana sahip olduğunu ortaya çıkardı. Bu, bir yıldızda ölçülen en zayıf manyetik alan olarak kayıtlara geçmiştir.

Kütle bakımından ele alındığında Güneş’ten sadece iki kat ağır olduğundan, Güneş’e yakın kütleli yıldızların ömürlerinin sonlarında yaşadığı senaryoyu paylaşacak. Dolayısıyla süpernova olarak patlayacak kadar büyük olmadığı için kara delik veya nötron yıldızına dönüşmeden önümüzdeki bir iki milyar yıl boyunca yavaş yavaş şişmeye devam edecek ve parlaklığı artacak. Ardından dış katmanını uzaya fırlatarak gezegenimsi bulutsu haline gelecek, merkezinde geriye kalan çekirdeği ise beyaz cüceye dönüşüp onlarca milyarlarca yıl boyunca kendi yağında kavrularak yavaş yavaş soğuyarak gözden kaybolacak bir yıldız cesedi olarak varlığını sürdürecek. Tüm bu eşikleri bizler göremeyeceğiz tabi. Ancak bu sürecin kırmızı dev evresi boyunca Pollux’un yeryüzündeki canlılara çok parlak bir yıldız gibi görünerek mükemmel bir görsel şölen sunacağını söyleyebiliriz.

Olası Yaşam

Yaşam demişken, Pollux’un bir gezegeni olmasına rağmen, bu gezegenin mesafe açısından uygun bir konumu maalesef yok. Yıldızın öz yakıtını (hidrojeni) bitirdiğini ve genişlediğini söylemiştik. Bu durum artan sıcaklıkla genişleyen bir yıldızın etrafında bulunan gezegen için pek umut veren bir durum değil. Yani o eski dost canlısı günlerini geride bırakmış bir yıldızdan bahsediyoruz. Hoş, yıldızın dost canlısı günleri de, olası bir karasal gezegenin yer kabuğunun dahi soğuyamacağı kadar kısaydı. Dolayısıyla ne Thestias’ta ne de civarında yaşam olasılığı oldukça düşüktür, düşük olan bu ihtimal Pollux’un yaşı ilerledikçe daha da imkansız hale gelecek.

Yine de o küçük sarımsı turuncu noktaya bakarken yörüngesinde sessizce bir gezegenin dolaştığını hatırlayın. Sizce de anlamlı bir hatır değil mi?

Hazırlayan: Umut Can Güven