Etiyopya (Habeşistan), tam teşekküllü ulusal uzay ajansı kurmak için ilk adımı atarak, ülke tarafından özel bütçeyle desteklenen bir gözlemevi inşa etti.

Bu programla Doğu Afrika ülkesi Etiyopya, 3 milyon dolar yatırımla Nijerya, Güney Afrika ve Mısır’ın da dahil olduğu kendi uzay programına sahip diğer Afrika ülkelerinin arasına katılacak. Etiyopya hükümeti, bu hamlenin ülkenin yerel tarım ve iletişim sektörlerine katkı sağlamasını bekliyor.

Afrika’nın en kalabalık ikinci ülkesi olan ve yoksulluk, açlık gibi sorunlarla mücadele eden Etiyopya, tahmin edilebileceği üzere verdiği bu karar nedeniyle oldukça eleştirildi. Ancak bugüne kadar, sahip olunan kaynağın veya uluslararası yardımın hiçbiri Etiyopya hükümeti tarafından gözlemevi kurmak veya herhangi bir uzay programını desteklemek için harcanmadı. Yalnızca Habeş-Suudi işadamı Mohammed Alamoudi, Etiyopya Uzay Bilimleri Topluluğu’nun (EUBT) maddi giderlerinin büyük bir bölümünü karşıladı.

İki büyük teleskop ve bir tayfçeker barındıran, 3.200 metre yükseklikteki Entoto Dağı’nın zirvesinde bulunan gözlemevi 2015’te açıldı. Amacı, ülkeye astronomlar, bilim insanları ve mühendisler yetiştiren yenilikçi bir kültürün oluşmasına imkan sağlamak.

etiyopya-gozlemevi
Etiyopya gözlemevindeki ana gözlemevi binasının kubbesi ve teleskobu.

 

EUBT İletişim Direktörü Abinet Ezra; “Bilim, ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynar. Bilim olmadan hiçbir sonuca ulaşılamaz. Bizim asıl amacımız, genç nesle bilim ve teknolojiye atılmaları için ilham vermek.” diye konuştu.

Etiyopya hükümetinin şimdiki planı bu programı geliştirmek ve ülkede resmi bir uzay ajansı kurmak. Bir sonraki hedef Lalibela’nın kuzeyindeki ıssız dağlara çok daha gelişmiş bir gözlemevi kurmak olacak. Etiyopya Teknoloji Enstitüsü mühendisleri ilk Etiyop (Habeş) roketini test etmek için projeler geliştirdiler bile. Amaçları gelecek beş yıl içinde Dünya’nın yörüngesine bir Etiyop uydusu yerleştirmek.

Etiyopya kökenli Doğu Afrika Uluslararası Astronomi Birliği Başkanı Kelali Adhana, “Günlük yaşamımızda cep telefonları gibi teknolojik cihazları uydular sayesinde kullanabiliyoruz. Bu türden projeleri erteleyemeyiz, aksi halde yoksulluk içinde yaşamayı kabul etmiş oluruz.” dedi.

Ülkelerin uzayın keşfi için harcadığı kaynağın israf olarak görülmesi yeni bir konu değil. Onyıllardır insanlar NASA’ya ayrılan ödeneğin çok fazla olduğundan ve bu paraların boşa harcandığından yakınıp duruyor. Son zamanlarda Hindistan ve Pakistan vatandaşları, ülkelerinin son derece ucuz ve başarılı uzay görevlerini bile acımasızca eleştirmekten çekinmedi.

Hindistan’ın kaşif robotu Mangalyaan’ının ilk denemede Mars’ın yörüngesine başarıyla oturuşunu kutlayan kadınlar
Hindistan’ın kaşif robotu Mangalyaan’ının ilk denemede Mars’ın yörüngesine başarıyla oturuşunu kutlayan, Hindistan Uzay Ajansı’nda görevli bilim kadınları.

 

Peki Dünya’da hala açlık ve yoksulluk varken neden uzay araştırmaları için para harcamalıyız? Bu soru aslında iki şeyi varsayarak sorulur. Bunlarda biri, uzay araştırmaları için harcanan paranın, yoksulluğu azaltmak için harcanan parayı çekip aldığıdır. İkincisi ise, uzay araştırmalarının yoksullukla mücadelede hiçbir yararının olmadığıdır. Bu varsayımların ikisi de tamamen hatalıdır.

Öncelikle ülkelerin uzay programları için harcadıkları para savaşa, silah yapımına veya tütün gibi zararlı maddeler için harcadıkları paraya oranla çok azdır. Örneğin Hindistan’ın 2014’te Hindistan Uzay Araştırma Kurumu’na harcadığı para ülkenin yıllık harcamalarının yalnızca %1’lik kısmını oluşturuyordu. Bu oran Amerika’nın her yıl NASA’ya ayırdığı miktarla neredeyse aynı.

Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri olan Etiyopya'da halkın büyük kısmı hala ilkel kabile hayatı sürüyor. Buna rağmen, ülkenin böyle bir proje ile ortaya çıkması ve bilimsel atılımlara önem vermesi, çevre ülkelere olduğu kadar bize de örnek olmalı.
Afrika’nın en fakir ülkelerinden biri olan Etiyopya’da halkın büyük kısmı hala ilkel kabile hayatı sürüyor. Buna rağmen, ülkenin böyle bir proje ile ortaya çıkması ve bilimsel atılımlara önem vermesi, çevre ülkelere olduğu kadar bize de örnek olmalı.

 

Ancak en önemlisi, uzay programlarına yapılan yatırımların ülkelere oldukça önemli getirilerinin olmasıdır. Uzay programları sayesinde sağlanan bütün o keşifleri, icatları ve yenilikçi fikirleri hesaba katmasak bile uzay programlarının sağladığı iş imkanını ve uzay programları sayesinde oldukça önemli bilgilere ulaşabiliyor olduğumuz gerçeğini görmezden gelemeyiz.

Yalnızca hava tahminleri, GPS teknolojisi ve uydu televizyonlar olmadan bugünkü yaşam şartlarımızın neye benzeyeceğini bir düşünün. Uydular, tarımda verimliliği artırmak için çiftçilere uygun arazileri gösterebiliyor. Aynı zamanda uydular sayesinde tıp ve eğitim gibi önemli alanlarda da gelişme sağlanması kaçınılmazdır. Tüm bunlar herhangi bir ülkede yoksulluğu bitirmek için atılan önemli adımlardan yalnızca birkaçıdır.

Kurulan yeni gözlemevinin müdürü ve aynı zamanda astrofizik profesörü Solomon Belay; “Fakir olmamız bu programı başlatmamız için bir engel değil. Mühendislik ve diğer bilimler, ülke tarımının endüstriye taşınabilmesinde çok önemli rol oynuyor.” dedi. Ancak şimdilik uzay araştırmalarına yoğunlaşmanın vatandaşlarına olumlu etki edeceğini düşündüklerinden, tarımın endüstriye taşınması konusunda vatandaşların katkılarını beklediklerini açıkladı. Solomon Belay; “Derin uzay araştırmaları için acelemiz yok.” dedi.

Çeviri: Kemal Cihat Topraçı
Düzenleyen: Sibel İnce

Kaynak: Sciencealert