Bugün evren hakkında bazı temel fikirlere sahibiz. Bunlara karşı olan bazı fikirler de var fakat büyük çoğunluğun kabul ettiği bir şeyi ele alacağız. Evrenin genişlemesi. Nasıl oluyor da evrenin genişlediği sonucuna varıyoruz?

Uzaklardaki, çok uzaklardaki gökadaların uzaklıklarını ölçüyoruz. Bunu yapmanın en pratik yolu, evrenin standart mum ışıkları olarak adlandırdığımız Tip 1A Süpernovaları gözlemlemek. Çünkü bu süpernovaların mutlak parlaklığı hep sabittir (yaklaşık olarak). Yani nerede bir Tip 1A Süpernova patlarsa patlasın, aynı ışığı verecektir.

Fakat bu süpernovanın bize uzaklığı değiştikçe, bizim ölçtüğümüz parlaklığı da değişecektir. Tıpkı uzaktaki bir araba farının yakınımıza geldiğinde daha etkili görünmesi gibi. Farın parlaklığı hep aynıdır fakat uzaklığına göre bizim gördüğümüz şiddeti değişir. Böylelikle basit bir çıkarımla, gökadaların uzaklıklarını ölçebiliyoruz. (Bkz. Kozmik Mesafe Merdiveni)

Tip 1A Süpernova olan SN1994D
Tip 1A Süpernova olan SN1994D

 

Ölçtüğümüzde bir başka şeyi daha dikkate almamız gerekiyor. Bir grafik çizmek için elimizde en az iki parametreye sahip olmamız gerekir. Elimizde şu anda çeşitli gökadaların uzaklık bilgileri var peki bunlarla ne yaparsak evrenin genişleyip genişlemediğini anlayabiliriz?

Eğer evren genişliyorsa diğer gökadalar ile aramız sürekli açılacak, böylelikle o gökadalar bizden uzaklaşıyor görünecektir. Öyleyse biz, bizden uzaklaşıp uzaklaşmadıklarına bakmalıyız. Bunu da Doppler Kayması ile ölçüyoruz.

Madde, doğası gereği ışık üzerinde bir takım etkilere sahiptir. Bize gelen ışığı incelediğimizde, orada bulunan elementlere göre bir takım salma ve soğurma çizgileri adını verdiğimiz çizgiler görürüz. Bunlar her element için ayrı ayrı belirlenmiştir. Dolayısıyla bir çizgi deseni görürsek bunun neye ait olduğunu anlayabiliriz. Yakınlaşma ve uzaklaşmadan ötürü bu çizgiler tayf üzerinde sağa ya da sola (maviye ya da kırmızıya) doğru kayarlar. Biz buna kırmızıya kayma (uzaklaşanlar için) ve maviye kayma (yakınlaşanlar için) diyoruz.

redshift
Ortadaki tayf, çizgilerin normalde olması gereken yerini gösteriyor. Üstteki ise uzaklaşmakta olanların kırmızıya kayan çizgilerini, alttaki ise yakınlaşmakta olanların maviye kayan çizgilerini gösteriyor. Element aynı, fakat çizgiler sadece ötelenmiş durumda. Böylelikle yakınlaşıp uzaklaştığını anlayabiliyoruz.

 

Baktığımızda uzak gökadaların bizden uzaklaştığını fakat daha uzakta olanların ise daha büyük bir hızla uzaklaştığını görüyoruz. Yani bir gökada bizden ne kadar uzaktaysa bizden o kadar büyük bir hızla uzaklaşıyor. Buradan da evrenin genişlemekte olduğu yorumunu yapıyoruz.

expansion1

Ek okuma: Plazma Evren Modeli
Ek okuma: Gökadalar Birbirinden Gerçekten Uzaklaşıyor Mu?

Ögetay Kayalı