Amerika’nın ilk kadın astronomlarından Maria Mitchell 1818’de Massachusetts’te doğdu. Maria; astronom, kütüphaneci, natüralist ve hepsinin üzerinde eğitmendi.

Maria teleskobu ile bir kuyruklu yıldız keşfetti ve bunun sonucunda Danimarka Kralı tarafından altın madalya ile ödüllendirildi ve Amerikanın ilk profesyonel kadın astronomu oldu.

Mitchell hevesli bir öğrenciydi. Kızların da erkeklerin de eğitim görmesi gerektiğini düşünen bir ailede doğmak, o zaman için büyük bir imkandı. Mitchell’in teleskobuyla “gökleri tarama” macerası çocukken başlamıştı ve bunun destekleyen de babasıydı. Gökbilimci ve öğretmen olan babası on çocuğunu da akşamları yıldızları izlemek için üst kata sürüklerdi. Maria’nın kardeşleri için ailevi bir zorunluluk olan bu eylem, zamanla Mitchell için hayatının anlamına dönüştü.

Maria Mitchell’in kullandığı ve bir kuyruklu yıldız keşfettiği evindeki teleskobu (Fotoğraf Telif: Jonathan Winggs/Globe Staff)

 

12 yaşındayken, Güneş tutulmasını gözlemleyerek evlerini konumunu hesaplamada babasına yardım etti. 14 yaşındayken denizciler, yolculukları için hayati hesaplamalar yapması konusunda Maria’ya güveniyordu. Maria öğrenme aşkını Nantucket fen kulübünün ilk kütüphanecisi olarak sürdürdü.

Maria Mitchell gündüzleri kütüphanecilik yapıyordu fakat, çalışmayı sevdiği yer diğer ofisi yani ailesinin Massachusetts’deki evlerinin çatısına kurduğu gözlemeviydi. Hava ister sıcak olsun, ister soğuk; Maria her gece yıldızları gözlemliyordu.

1 Ekim 1847 günü Mitchell yine yukarı çıkmış gözlem yaparken küçük bulanık bir cisim gördü. Çizelgelerinde yer almayan bu cisim bir kuyruklu yıldızdı! Mitchell her şeyden emin olmak için  daha yakından gözlemlemeye başlamıştı. Bir süre sonra Mitchell bir kuyruklu yıldız keşfedip yörüngesini çıkaran ilk Amerikalılardan olmuştu.

Kuyruklu yıldıza “Miss Mitchell Kuyruklu Yıldızı” adı verildi. Başarısı şerefine altın madalya ile ödüllendirildi ve Amerikan Bilim Sanat Akademisine “Onursal Üye” olarak girdi. Günlüğünde bu günler için “…Birkaç gün boyunca bilim hüküm sürdü…” yazıyor. Mitchell 1865 yılında Vassar College’da astronomi profesörü olarak çalışmaya başladı.

Maria Mitchell, öğrencileriyle birlikte (solda ayakta).

 

Okulun yarım metre çaplı birinci sınıf bir teleskobu vardı. Ancak öğrencilere araç gereçlerle pratik yapmaları için yeterli zaman tanınmıyordu. Öğrencilerin zorunlu yatma saatleri vardı ve bu da astronomi derslerinin gün ışığında yapılması anlamına geliyordu. Oysa astronomi dersi (o yıllarda) gece araç gereçlerle gökyüzüne bakmadan gerçekleşemezdi.

Mitchell okulun öğrenciler üzerindeki baskısını gevşetti. Ayrıca ülkenin çeşitli yerlerinde memur sıfatıyla Ay ve Güneş tutulmalarını gözlemlemek üzere görevlendirilmelerini sağladı. Mitchell, Harvard’da düzenlenen bir seminere konuşmacı olarak katılıp kendisine şüphe ile yaklaşan profesörlerin beğenisini kazanmış ve Vassar’daki öğrencilerini Harvard’daki derslere göndermeyi başarmıştı.

Göklere adadığı yaşamı boyunca, Mitchell Satürn ve Jüpiter’in uydularını, Güneş lekelerini ve nebulaları gözlemledi. 1889’daki ölümünden sonra ise ismi, o çok sevdiği yıldızlı manzarada ölümsüzleştirildi ve Ay’daki bir kratere onun ismi verildi.

“Bilimde özellikle hayal gücüne ihtiyacımız var. Bu tamamen mantık veya matematik değil. Bilim aynı zamanda güzellik ve şiir de içeriyor.”  – Maria Mitchell –

Selen Ünal

Kaynaklar: 
Bilimi ve Dünyayı Değiştiren 52 Kadın – Rachel Swaby
https://www.mariamitchell.org/about/about-maria-mitchell