Karşınızda “kansız” galaksi, NGC 4921. Kansız tanımlamasını yapan biz değiliz; Kanadalı gökbilimci Sidney Van den Bergh.

Aslında haksız da sayılmaz: İçerdiği bol miktarda gaz ve toza rağmen, NGC 4921’de yıldız oluşum oranı çok ama çok düşüktür. Diğer sarmal gökadalarda görmeye alışkın olduğumuz yoğun yıldız oluşum bölgelerine, gökada genelinde nadiren rastlıyoruz.

320 milyon ışık yılı uzakta yer alan bu galakside yıldız oluşumunun niçin böylesine düşük seviyede olduğu henüz bilinmiyor. Yağ var, un var, şeker var ama kimsenin helva yapmaya niyeti yok gibi. Galaksi o kadar soluk ki, sarmal demeye bin şahit gereken kollarının arasından, arkaplandaki çok uzaktaki galaksiler bile görülebiliyor.

Bir ihtimal, bu galaksinin içerdiği gaz bulutlarını kütleçekimsel etkilerle hareketlendirecek cüce galaksilerden yoksun olduğunu düşünebiliriz. Çünkü, yüzlerce, hatta binlerce yıldız oluşturabilecek çok büyük kütlelere sahip bir gaz bulutunu (nebula) bir araya getirip yoğunlaşarak çökmesini (yani yıldız oluşum sürecinin başlamasını) sağlamak için itici dış etkenlere ihtiyaç vardır. Bu dış etken ise, çoğunlukla galaksinin yanından geçen başka bir galaksi veya küçük uydu cüce galaksilerin çekim etkileridir.

Çok sayıda cüce uydu galaksiye sahip olan Samanyolu ve Andromeda’nın görece yoğun yıldız oluşumu göstermesinin en büyük nedeni de budur.

Zafer Emecan