15 Eylül 2015’de Lazer Girişimölçer Kütle Çekim Dalgaları Gözlemevi (LIGO) önemli bir buluşa imza attı. Uzay zamanda gerçekleşen bir dalgalanmayı gözlemledi. Peki bu dalgalanma nerede gerçekleşti? Kaynağı neredeydi?

Pan-STARRS ekibine 15 Eylül gece yarısı gelen bir mailde ekip, LIGO’nun teknik bakım sırasında elde ettiği önemli bir olaydan haberdar ediliyordu. Evrenin bir yerinde uzay-zamanda bir dalgalanma olmuştu ama nerede? LIGO henüz resmi gözlem dönemini başlatmadığı ve sadece iki adet kütle çekim dalga algılayıcısına (biri Hanford Washington diğeri ise Livingston, Lousiana) sahip olduğu için, olayın kaynağının tam olarak neresi olduğunu milyarlarca gökada arasından belirleyemiyordu.

LIGO ekibinin yaptığı ilk analizler daha henüz başlangıç seviyesinde olsa da, birbirlerine çok yakın yörüngede dolanan iki kara deliğin sonunda birleştiğini ve tek bir kara deliğe dönüştüklerini gösteriyordu. Bu muazzam birleşme uzay zamanın dokusunda art arda titreşimlere yol açmış ve sonunda şaşılacak derecede hassas ölçümler yapabilen LIGO gözlemevi tarafından algılanmıştı.

Pan-STARRS
PanSTARRS1 Teleskobu

 

Pan-STARRS, Hawaii Üniversitesi Panoramik Keşif Teleskopu ve Hızlı Yanıt Sistemi, tam da böyle durumlar için oluşturulmuş bir teleskop. Hawaii Astronomi Enstitüsü tarafından inşa edilen, Pan-STARRS1 teleskopunun amacı yıllardır böylesi değişimler gösteren cisimleri bulmak ve bir yandan da gökyüzünün en detaylı haritasını beş renkte oluşturmak. PS1’in kütle çekim dalgalarının kaynağına ilişkin gözlemlediği ideal bölgenin fotoğrafının ise MAST arşivi içerisinde bu baharda halka açık olarak yayınlanması planlanıyor. Eğer karadeliklerin birleşmesi sırasında sistemden jet çıkışı olursa gökyüzünde bu bölgeden yeni parlak bir ışık kaynağı görünecek. Pan-STARRS güçlü tarama kapasitesiyle, LIGO tarafından tanımlanan bölgeyi haritalayarak ve bu sonuçları daha önceki haritalarla karşılaştırarak bir değişim olup olmadığına bakabilir.

Bunu yapabilmek için, Pan-STARRS’ın güçlü bilgisayarları dikkatlice gökyüzünün yeni bir haritasını gözlemeli ve daha sonra bu haritadan önceki haritayı çıkarmalıdır. Geriye kalan görüntü harita oluşturulduğu zamandan bu yana evrendeki cisimlerde meydana gelen değişimleri gösterecektir. Buna “geçici dalgalar” veya “geçici olaylar” adı verilmektedir. LIGO tarafından belirlenen geniş bölgede, süpernova, yıldız jetleri, değişen yıldızlar hatta karadelikler tarafından enerji ihtiyaçları karşılanan aktif gökada çekirdeklerinin dahi olduğunu söylemek mümkün. LIGO takımının “normal” olanları eleyerek tamamen yeni bir şey aradığını söyleyebiliriz. Fakat Pan-STARRS’ın yıllardır böylesi çığır açan bir buluş için hazır beklediğini de eklemek lazım.

LIGO’nun kütle çekim dalgalarını oluşturan kaynağa ilişkin tanımladığı bölge sabahın ilk ışıklarıyla doğmaya başlıyor. Bu bölgeyi Pan-STARRS’la gökyüzü çok parlak hale gelmeden sadece birkaç dakika için gözlemek söz konusu. Kızılötesi filtreleriyle, Pan-STARRS gökyüzünü daha uzun süre de gözleyebilir ve birkaç hafta içerisinde gökyüzünün bu bölgesini haritalayabilir. PS1, LIGO’nun buluşunun ardından geçen 41 günde, 56 astronomi kaynaklı patlama tespit etti. Fakat bu patlamaların kaynakları henüz netleşmedi.

Pan-STARRS keşiflerine tayfsal devam gözlemleri gerçekleştiren Belfast Üniversitesi, henüz Pan-STARRS gözlemleri içerisinde sıra dışı bir şey görmediklerini, patlamaların normal süpernova kaynaklı patlamalar olduklarını belirtti.

Olası iki senaryo var. Bunlardan birisi kütle çekim dalgalarının kaynağının güney yarım küreden çok uzak olması, dolayısıyla Hawaii’den gözlemlenememesi, diğeri ise kaynağın gözlenemeyecek kadar sönük olması.

Gelecekte de LIGO yeni bir kütle çekim dalgası gözlediğinde Pan-STARRS gözlemleri büyük önem taşıyor. LIGO’nun sonbaharda gerçekleştireceği bir diğer gözlem programında ikinci Pan-STARRS teleskopu da hazır olacak.

Utku Demirhan

Kaynak
http://www.astronomy.com/news/2016/02/pan-starrs-chases-source-of-ligo-gravity-wave-event