Bu üstte gördüğünüz “kaya parçası”, Mars’ın en büyük uydusu olan Phobos.

Sadece 25 km civarında bir çapa sahip olan uydu, Mars’a oldukça yakın bir yörüngede, yaklaşık 9 bin km uzakta dolanıyor. Karşılaştırma yapmanız açısından; Ay’ın Dünya’ya uzaklığı ortalama 380 bin km civarında.

Uydu eğer Mars’a Ay uzaklığında olsaydı, gökyüzünde çok silik soluk bir nokta olarak güçlükle seçilebilecekti. Bunun ilk sebebi uydunun çok küçük olması, ikinci sebebi ise, albedosunun çok düşük olması nedeniyle Güneş ışığını çok kötü yansıtması. Ancak, gezegene yakınlığı sayesinde Mars göklerinde gündüz dahi görülebilecek kadar parlaktır.

İsmini Yunan mitolojisindeki savaş tanrısı Ares‘in çocuğu Phobos’tan (Korku) alan bu küçük uydu, kardeşi Deimos (Dehşet) gibi; Mars’ın kütle çekimine yakalanmış bir meteor olduğu düşünülüyor. Gel-git etkileri nedeniyle her gün yüzeye biraz daha yakınlaşan (her 100 yılda 2 metre) bu talihsiz uydunun, 50 milyon yıla kalmaz gezegenin güçlü kütle çekimine yenilerek parçalanması ve Mars yüzeyine düşmesi bekleniyor.

Üzücü de olsa uydunun parçalanması, Mars yüzeyinde yaşayanlar olsaydı biraz heyecan verici olabilirdi. Çünkü Phobos’un enkazının bir kısmı yüzeye hemen düşmeyecek. Yüzbinlerce parçadan oluşan bu enkaz, Mars’ın çevresinde bir “halka” oluşturarak onlarca milyon yıl boyunca gezegen çevresinde kalacak. Yani, Mars önümüzdeki süreçte ince de olsa halkaları olan bir gezegene dönüşecek Phobos sayesinde.

Phobos’un Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından hazırlanmış 3 boyutlu bir benzetimi.

 

Mars’a oldukça yakın olduğu için, gerçekte küçücük (27 x 22 x 18 km) bir uydu olmasına rağmen yüzeyden Güneş tutulmasına (yazının başındaki fotoğrafta sağda) neden olabilecek kadar büyük görünen Phobos, yaklaşık 7.5 saatlik dönüş hızıyla, bir Mars günü içinde iki kere doğup batabiliyor. Öyle ki, eğer Mars yüzeyinde Phobos’u izliyor olsaydınız, gezegenimizin uydusu Ay’ın üçte biri boyutlarında görülen uydunun bu hızlı hareketini çıplak gözle izlediğinizde dahi rahatlıkla farkedebilirdiniz.

Ancak şunu da belirtelim, Phobos Mars yüzeyinin her yerinden görülemez. Çünkü, gezegene çok yakın bir yörüngesi var ve bu nedenle ekvatordan uzak kuzey ve güney kutup noktalarına yakın enlemlerde asla ufkun üzerine yükselemez.  

Phobos’un yüzeyinde belirgin biçimde görülebilen “kendi boyutlarına göre” 9 km çapındaki dev krater; 18 Ağustos 1877’de uyduyu keşfeden Astronom Asaph Hall‘ın eşi Chloe Angeline Stickney‘e atfen Stickney Krateri olarak isimlendirilmiş. Gördüğünüz gibi, eğer uydu gibi büyük bir keşif yaparsanız, karınızın, kocanızın ismini koca bir kratere verme hakkına da sahip olursunuz.

Bu uydunun üzerinde bizim uydumuz Ay’da olduğu gibi yürümeniz mümkün değil. Çünkü, yüzeyindeki yerçekimi çok çok az. Örnek vermek gerekirse, Dünya’da 70 kg ağırlığında olan bir insan, kendini Phobos’un yüzeyinde neredeyse 60 gr ağırlıkta hissedecek. Dolayısıyla, yüzeyinden kaçış hızı saniyede yaklaşık 11.4 metre olan uydunun yüzeyinde zıplayıp kendinizi uzaya fırlatabilirsiniz. Eğer böyle bir kastınız yoksa bile, yürürken hızlıca attığınız bir adım yüzünden yine uzay boşluğuna savrulup, “ben nerde yanlış yaptım” şarkısı eşliğinde hayatınızın son anlarını geçirebilirsiniz.

Zafer Emecan

Kapak görselinde yer alan Güneş tutulması fotoğrafı, 2010 yılında yüzeydeki Spirit uzay aracı tarafından, sağ alttaki uydunun genel görüntüsü 1993’te Mars Global Surveyor uzay aracından, Yakın çekim arkaplan fotoğrafı ise 2008 yılında Mars Reconnaissance Orbiter tarafından çekildi.

https://www.space.com/20346-phobos-moon.html
http://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Mars_Express/Mars_Express_tracks_the_phases_of_Phobos
https://solarsystem.nasa.gov/moons/mars-moons/phobos/in-depth/

One reply on “Mars’ın En Büyük Uydusu: Phobos”

  • İrfan
    28 Mayıs 2019 at 05:12

    Phobos’u, Mars’a düşürüp sera etkisi tetiklenebilir mi? Tabi çok basit bir şekilde sordum ama en sade böyle sorabilirdim

Comments are closed.