Bir kara deliğin olay ufkunun ilk defa fotoğraflanmasından tutun da Hubble Uzay Teleskobu’nun keşfettiği futbol topu şeklindeki gezegene kadar geçen sene astronomi dünyasında bir çok gelişme oldu.

Biz de bu iki bölümlük yazı dizimizde 2019’un önemli astronomi olaylarını toparlayıp sizlere anlatmaya karar verdik. O zaman daha fazla vakit geçmeden başlayalım.

1) Yaşanabilir bölgede bulunan bir “süper dünya”nın atmosferinde ilk defa su bulunması.

Astronomlar, nihayet yıldızının yaşanabilir bölgesinde bulunan bir ötegezegenin atmosferinde su buharı bulunduğunu ortaya çıkardılar. Bu keşif, kayalık gezegenin yüzeyinde de suyun olduğu ve hatta bu suyun küresel bir okyanus oluşturma potansiyelinin olduğu anlamına geliyor.

Ötegezegen K2-18 b, bu görselde tasvir edildiği gibi bir kırmızı cüce etrafında yörüngede dönüyor ve en azından bir miktar su buharı içeren yayılmış bir atmosfere sahip. Bu sistemde yıldızına yakın başka bir ötegezegen daha bulunmakta ancak bu gezegen yıldızın yaşanılabilir bölgesinden daha içeride yer almaktadır. Görsel Telif: Alex Boersma

 

NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu ile yapılan bu keşif, ayrıca böyle bir gezegenin atmosferindeki su buharının ilk kez ortaya çıkarılması da demek oluyor. K2-18 b adı verilen bu gezegenin muhtemelen dünya ile benzer bir sıcaklığa sahip olması ve bulunan bu su buharı, gezegenin yeni nesil uzay teleskopları ile incelenecek en ümit verici cisim olduğunu ortaya koydu.

2) Enceladus’un kaplan desenlerinin gizeminin aralanması.

İngiliz astronom William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedilmesinden sonra, Cassini uzay aracının Satürn’ün yörüngesinde dolanmaya başlamasına kadar gizemli kalan Enceladus hakkında ilginç bilgilere ulaşıldı. Cassini görevine kadar bu uyduda su bulunabileceğine dair hiçbir fikrimiz yoktu.

Ancak Cassini göreve başladıktan bir yıl sonra aracın manyetometresi Enceladus yakınlarındaki Satürn’ün manyetik alanında tuhaf bir şey algıladı. Ve birbiri ardına yapılan geçişler ile uydunun güney kutbunun merkezinde yer alan sıcak bir noktada şu anda “kaplan deseni”de denilen dört adet devasa çatlak tespit edildi. Ve bu çatlaklardan su buharı ile buz parçacıklarının oluşturduğu devasa su sütunları çıkıyordu.

Bu çatlakların araştırılması sırasında Satürn etrafındaki alışılmamış yörüngesinden kaynaklanan yer çekimsel değişikliklerin uyduyu hafifçe esnetmesinden dolayı onun donmuş katı bir cisim olmadığı ortaya çıktı. Ayrıca araştırmacılar, uydudaki bu şekil bozukluğunun uydunun kutuplarının daha ince olmasına neden olduğunu ve bu yüzden de kırılmaya karşı bu bölgelerin çok daha hassas olduklarını düşündüler. Bu yüzden de benzer desenlerin uydunun kuzey kutbunda da ortaya çıkabileceğini ancak ilk önce güney kutbunun çatladığı kararına vardılar.

3) Yeni Ufuklar (New Horizons) Uzay Aracı’nın Ultima Thule geçişini başarı ile gerçekleştirmesi.

2018 yılının 2019 yılına yol verdiği yeni yıl gecesinde NASA’nın Yeni Ufuklar (New Horizons) uzay aracı çok uzaklarda bulunan bir uzay taşı olan Ultima Thule’ye olan yakın geçişini başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Ve bu sayede bu uzay taşı, bir uzay aracının bu zamana kadar ziyaret ettiği en uzak cisim oldu. Araçtan gelen ilk görüntülerde ise cisim, dönen bir bowling labutu şeklinde gözüküyordu.

Kuiper Kuşağı cismi olan Ultima Thule’nin gelen görüntüsünde cisim, kozmik bir bowling labutu gibi iki kısmı olan uzun bir şekilde görülüyor. (Görsel telif: NASA/JHUAPL/SWRI)

 

4) Voyager 2 Uzay Aracı’nın yıldızlararası serüvenini sürdürebilmesi için bazı sistemlerini kapatması.

1977 yılında fırlatıldığından beri Voyager 2 aracı, uzayda en uzun süreli seyahat eden araçtır çünkü evden 11 milyar km uzakta ve asıl görevi olan dış güneş sistemi gezegenlerini incelemeyi bitirdikten on yıllar sonra bile yoluna devam ediyor. Yolculuğuna devam etmek için gerekli olan gücü hala senelerdir olduğu gibi aynı üç radyoizotop termoelektirik jeneratörlerinden alıyor. Ancak bu jeneratörler, her yıl daha az güç üretiyorlar ve araç da bu yüzden gittikçe güçsüzleşiyor.

Voyager 2, aygıt ısıtıcısını kapattı ancak fırlatılmasından kırk yıldan fazla bir süre sonra bile hala yoluna devam ediyor. (Görsel Telif: NASA/ESA/G.Bacon/STScl)

 

Görev kontroldeki insanlar ise bu sebepten dolayı hangi aygıtlara öncelik verileceği ile ilgili bazı zor kararlar vermek durumunda kaldılar ve sonunda Voyager 2’nin kozmik ışın aygıtını ısıtmayı durdurmaya karar verdiler. Çünkü sadece -49 Fahrenheit derecede çalışması için test edilen bu aygıt hala -79 Fahrenheit derecedeki koşullarda çalışmaya devam ediyor. Bunun dışında aracın derin uzaydaki yolculuğuna devam ederken veri toplayıp Dünya’ya bu verileri aktaracak olan beş tane aygıtı aktif olarak çalışmaya devam ediyor.

5) Geniş bir asteroitin Dünya ve Ay arasından geçip gitmesi.

Astronomlar, neredeyse tam tepelerine gelene kadar bu asteroiti fark etmediler ancak bu uzay taşı zararsız bir şekilde uzaklaşıp gitti. 25 Temmuz 2019 sabahı 2019 OK adı verilen bir asteroit Dünya’nın yakınlarından saatte yaklaşık 88,500 km hızla geçti. Dünya’ya güvenli bir uzaklıktan yani yaklaşık 72,500 km’den biraz daha az bir uzaklıktan geçti ancak yine de bu uzaklık Dünya ve Ay arasındaki uzaklıktan azdı.

Astronomlar bu uzay taşını, Brezilya’da bulunan SONEAR Gözlemevi’ndeki astronomlar algıladığında fark ettiler. Bu çok yeni fark edilen bir asteroit olduğu için bilim insanları yörüngesi veya büyüklüğü hakkındaki bilgilerden hala çok emin değiller. Aslında Dünya, her yıl Ay’dan daha yakın uzaklıktan geçen bu tarz ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor. Ancak bu zamana kadar olanların içerisinde, 2019 yılında geçen en yakın uzay taşı idi.

Hazırlayan: Burcu Ergül Emecan

Yazı dizimizin ikinci bölümünü okumak için bu linki tıklayabilirsiniz.