Bilim Kurgu filmlerinde genellikle Asteroit Kuşağı’ndan geçen uzay araçları karşısına aniden çıkan devasa gök taşları sebebi ile sürekli ani manevralar yapmak zorunda kalır ve filmi izleyen kişi bu sahneleri soluksuz takip eder.

Peki Mars ile Jüpiter arasında yer alan Asteroid Kuşağı gerçekte de bu kadar dolu dolu ve tehlikeli bir yer midir?

Şu an itibari ile bildiğimiz kadarı ile bu bölgede yaklaşık olarak 500 Binden fazla irili ufaklı asteroit mevcut. Bunlardan yalnızca 200’e yakınının çapı 100 km den daha büyük. Bunların haricindekiler birkaç metre ile 100-200 metre çapları arasında değişiyor. Ancak belirtmemiz gerekir ki, bu 500 bin asteroitin yer aldığı kuşak çok ama çok büyük bir alanı kapsar. Bu kadar büyük bir alan içinde, 500 bin asteroitin her biri, bir çölün ortasına rastgele fırlatılan küçük bir misket kadar yalnızdır.

StarTrek_starship_Enterprise_NCC1701A_firing_phasers_freecomputerdesktop_wallpaper_1024
Bilimkurgu filmlerinde, Asteroid kuşakları geçilmesi zor manevralar gerektiren mayın tarlaları gibi gösterilir. Film için gerekli aksiyonu sağlaması açısından oldukça heyecan verici sahnelere yol açsa da, bu durum maalesef yanlıştır.

 

Bu kuşaktaki asteroitlerin tamamını bir araya getirsek Uydumuz Ay’ın toplam kütlesine ulaşamayacak kadar az bir sayıda ve kütledeler diyebiliriz.

Kuşak içinde herhangi iki asteroit arasındaki ortalama mesafe Dünya ve Ay arasındaki mesafe ile hemen hemen aynı sayılır. Yani ortalama 400.000 km civarı… O kadar ki, Asteroit Kuşağı’nın Mars’a en yakın kenarında yer alan bir Asteroit, Güneş çevresindeki bir tur dönüşünü 3 yılda tamamlarken kuşağın en dış kenarındaki bir asterotin bir tur dönüşü 6 yılı bulabiliyor. Bu durum aslında Asteroit Kuşağı’nın sanılanın aksine ne kadar boş bir alan olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

Tabii ki bu durum kuşağın her yerinde mesafeler bu şekildedir gibi bir kesin olgu da yaratmıyor. Bazılarının Güneş çevresindeki yörüngelerinde dönüşleri sırasında yolları kesişebiliyor ve “nadiren de olsa” çarpışmalar meydana gelebiliyor. Böyle durumlarda Asteroitler daha küçük parçalara ayrılarak yörüngelerde dönüşlerini sürdürüyorlar.

L5zmg
Güneş Sistemimiz’deki gezegenlerin sıralaması ve Asteroid Kuşağı’nın Konumu. Kuşaktan önceki gezegenler sırasıyla Merkür, Venüs, Dünya ve Mars gibi karasal gezegenler iken, kuşak sonrasında gaz devi gezegenler olan Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün yer alır.

 

Bilim insanları 70’li yıllardan itibaren günümüze dek birçok uzay aracını bu kuşaktan sorunsuz olarak geçirdiler. Hatta bazı uzay araçlarını Asteroitlerin yüzeylerine indirerek araştırmalar gerçekleştirdiler.

En basitinden şu şekilde düşünürsek; Asteroit Kuşağı sanılanın aksine o kadar boştur ki, bir asteroitin üzerinde yaşıyor olsaydık eğer ömrümüzün sonuna gelene dek çevremizdeki bir başka asteroiti hiçbir zaman çok yakından göremeyebilirdik. Aynı durum, Neptün’ün ötesinde yer alan ve büyük miktarda asteroid içeren “Kuiper Kuşağı” için de geçerlidir.

Sinan DUYGULU