Çoban Boşluğu, evrende hiçbir şeyin olmadığı, bomboş bir bölge. Ama burayı anlatmadan önce, “boşluk” kavramına evrensel açıdan bir göz atalım:

Bir yere boş diyebilmek zordur, “boşluk” tanımı aslında anlamını yitiren eksik bir kelime olmaktan öteye geçemez. Bir yere baktığınız zaman “bir şey göremiyorum” diyebilmek zordur, elbette bir şeyler görünür.

Aslında bir şey göremeseydiniz, orayı boş olarak tanımlayabilirdiniz. Günlük yaşamda “bu bardak boş” diyebiliyorsanız bu sadece gözünüzün birçok ayrıntıyı görecek kadar gelişmiş olmayışındandır. Muhtemelen bardağın içi hava, toz ve belki küçük bakteriler ile doludur. Boşluk üzerine paradoks bile üretebiliriz.

Boşluğu görmek gibi bir kavram, boşluğa bakınca görebilmenizle sekteye uğrar. Çünkü boşluk, boştur. Görmeniz, onun dolu olduğunun göstergesi olur. Peki evren boş değilse, neyle doludur?

Space_skybox

Sitemizde karanlık madde ve türevi yazıları okumuş olmalısınız. İşte karanlık madde, bu konuda da bizim kurtarıcımız oldu. “Boşluk olsa da görünmez” düz mantığı ve baktığımız yerlerde aslında bir şeyi (karanlık madde) görüyor olduğumuz fikri bilim insanlarını da düşündürmüştü.

Bu yüzden hesaplanan kütle ile görünen kütle arasındaki fark bilim insanlarına “burada aslında bir şey var” tepkisini göstermelerine neden olmuştu. (Detaylı bilgi için karanlık madde yazımızı okuyabilirsiniz)

Gelelim asıl meseleye. Evren madem ki boş değil o halde bu boşluk nedir? (En bilinen yanlışlardan biri de evrenin yüzde 99’u boştur bilgisidir) Öncelikle, evren doludur.

Fakat evrenden kastımız bilinen evrendir, bilinmeyen evreni bilmediğimiz için dolu mu boş mu bilemiyoruz. Peki evren doluysa, evrenin içindeki boşluklar nedir? Basitçe şöyle izah edelim; hangi dalga boyu ile bakarsanız bakın eliniz boş dönersiniz. İşte Çoban Boşluğu’da bu boşluklardan bir tanesidir.

Çoban Boşluğu’nun bulunduğu gökyüzü bölgesi.

 

1981 yılında, içinde Stephen Hawking’in de bulunduğu bir grup bilim insanı gökada (galaksi) incelemesi yaparlarken, bir bölgede hiç gökada bulunmadığını farkettiler. Uzun süren araştırmalardan sonra bölge hakkında hiçbir veri elde edilemedi. Devasa bir alanda bırakın gökadayı, neredeyse bildiğimiz türden madde bile yoktu. Böylece, olmayan bir şeyi keşfetmişlerdi. Daha doğrusu olmayan bir şeyin orada olduğunu keşfetmişlerdi. Bulunduğu bölge civarında yer alan galaksi süper kümelerinden ilham alarak, bu boşluğa “Çoban Boşluğu” ismi verildi.

1987 yılında ise, bilim insanları baktıkları bölgede aslında sekiz tane gökada olduğunu fark ettiler. Ancak önemli olan büyük resme bakabilmekti. Bu sekiz gökada, bölgede çok küçük bir yer kapladığı için büyükçe bir alan boşluk olarak kalmıştı. Örneğin şu anda Çoban Boşluğu’nda 60 adet gökada keşfetmiş bulunuyoruz ama, yine de oraya “dolu” diyemiyoruz. Orası hala devasa bir boşluk.

Çoban Boşluğu’nun keşfinin temelinde yatan mantık nedir peki? Bir stadyumda olduğunuzu ve herhangi bir kalenin arkasındaki tribünün de arkasında (yani dışarıda) oturduğunuzu farz edin. Bakış doğrultunuzda size en yakın ve en uzak kale arkası tribünü, yan tribünler ve tam ortada kocaman bir saha bulunur. Bunu modelleyelim; tribünlerde oturan izleyiciler galaksi, ortadaki saha da “boşluk” olsun. İşte aynı şekilde keşfedilen boşluk tarafına bakıldığında buradaki bütün gökadaların uzaklıkları hesaplanmış, hesaplandıktan sonra bu doğrultuda yaklaşık 300 milyon ışık yılı çaplı devasa bir alanda hiçbir şey bulunamamış ve buradaki boşluk keşfedilmiştir.

Bilim insanları Çoban Boşluğu’nu uzaklık tayini ile keşfettiler. Bu alanın önündeki ve arkasındaki her madde tek tek incelendi, mesafeler hesaplandı ve boşluk böylece keşfedilmiş oldu. Tabii Çoban Boşluğu’na artık boşluk değil de, çok tenha bir alan, belki de Çoban Tenhalığı ismini versek daha doğru olur. Neticede içinde az sayıda da olsa galaksiler yer alıyor.

Süleyman Yeşil