Doğu Anadolu görevim nedeniyle Doğubeyazıt’a yerleşirken en çok heyecan duyduğum şeylerden biri, Gürbulak Sınır Kapısı’nın hemen yanındaki büyük meteor çukuru idi.

Bölgede pek çok günübirlik tur var. Bu turlar uygun mevsimlerde turistlere bu meteor çukurlarını da gezdiriyor. Benim gittiğim dönem tur dönemi değildi. Yaz aylarını beklemektense, bir arabaya atlayıp meteor çukurunu görmeye gittim.

Gürbulak sınır kapısına varmadan hemen önce sola sapan toprak bir yol var. O yoldan devam edip jandarma kontrol noktasını geçince meteor çukuruna geliyorsunuz.

Ben de büyük bir heyecanla meteor çukuruna vardım. Fakat ilk gördüğümde tüm heyecanım yerini büyük bir şaşkınlığa bıraktı. Daha önce fotoğraflar haricinde bir meteor çukuru görmemiştim. Lakin gördüğüm çukur karşısında sağduyum hemen harekete geçti.

ABD Arizona’daki dev boyutlu Barringer meteor krateri.

 

Öncelikle bu çukur fazla derindi. Bu bölge, efsaneleriyle ünlü. Buradaki insanlara bir toprak parçası verin ve size bu biçimsiz şeyden elli ayrı öykü çıkarsınlar. Bu kadar derin ve büyük bir çukur oluşturacak bir meteorun bu bölgede inanılmaz öykülere sebep olmalası gerekirdi fakat, kulağıma böyle bir hikaye hiç gelmemişti. Yarı eğlenerek yarı inanarak anlattıkları kadim öyküleri var. Bu kadar büyük bir olayla ilgili ise hiç söz yok. Sadece adı var, orada işte, meteor çukuru.

Şüphelenmeme neden olan ikinci durum meteor çukurunun çok dik olmasıydı. Evet, bir meteor çukurunu daha önce görmemiş olabilirdim ama, Arizona’daki meteor çukurunun fotoğrafına bir yerlerde rastlamıştım. Bu nedenle çok daha yayvan bir çanak görmeyi bekliyordum, kuyu benzeri bir çukur değil!

Bu şüphelerim nedeniyle internette kısa bir araştırma yaptım ve gerçekten de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Prof. Dr. Orhan Deniz‘in bu konuyla ilgili bir çalışması olduğunu gördüm. Tabi her ortalama Türk vatandaşı gibi medyada yazanlara inanmayıp Orhan Deniz Hoca’yı aradım. Orhan Deniz hocamız da büyük bir mütevazılıkla sorularımı cevapladı. Böylece doğrulamış oldum. Evet, gördüğüm şey bir meteor çukuru değildi.

Böylesi dik yamaçlara sahip bir meteor çukuru olamaz (Fotoğraf: Anadolu Ajansı).

 

Çalışmanın söylediği şu: Göktaşları yeryüzüne çarptığında oluşan krater çevresinde deformasyon oluşur. Türkiye-İran sınırı üzerinde Gürbulak sınır kapısı civarında meteor çukuru olarak adlandırılan bu çukurda böyle bir deformasyon yok. Çukurun iç kısmı 90 dereceye yaklaşık bir diklik oluşturmuş durumda. Dünyadaki örneklerine baktığımızda hiçbir meteor çukurunda böylesi bir oluşuma rastlamıyoruz. Orhan Deniz Hoca’nın yaptığı çalışmalar sonrası buranın bir meteor çukuru olmadığı anlaşılmış.

Peki burada meteor çukuru olarak adlandırılan çukur ne? Bunun da cevabını aldım: Buradaki çukur, meteor çarpmasıyla oluşan çukurdan çok, karstik kayaçların erimesiyle oluşan bir obrukmuş. Bölgede zemine sızan sular karstik kayaçları eritip yer altında boşluk oluşturunca tavan çöküp böyle düzgün dairesel çukurlar oluşturmaktaymış. Üstelik bölgede, konumları nedeniyle popüler olmayan, benzer özellikte iki çukur daha varmış.

Evet, burada bir meteor çukuru yok, ama şehrin iki kilometre dışına çıktığınızda gökyüzü çok berrak. Takımyıldızlarını her gece, Samanyolu’nu nemsiz gecelerde görebilirsiniz. Ayrıca insanı şaşırtacak kadar güzel bir coğrafyada yaşayan bu hayal gücü geniş insanlarla tanışın. Hikayelerini dinleyin. Meteor çukuruna da gidin, görün. Ama onun meteor çukuru olmadığını bilerek tabii ki…

Hilal Bulut