Basında son günlerde 31 Ekim 2020 Cumartesi (bir önceki 31 Ocak 2018 idi) günü, “çok nadir görülen” mavi Ay olgusunun gerçekleşeceği yazılıp çiziliyor. Çok sayıda insan da, Ay’ı mavi göreceğiz beklentisi ile o günü bekliyor.
Bu arada, basın yine her zaman olduğu gibi (saygın görülen gazetelerimiz dahil) bol miktarda yalan yanlış bilgi vermekten çekinmiyor. Biliyorsunuz, Türk basınının en ciddi gazetesinde bile, bilimsel konularda “bir bilene soralım” anlayışı yoktur. Ortalık “Mavi Ay, Süper Ay veya Kanlı Ay” haberlerinden geçilmiyor. Buna yeni bir isim de bulundu bu arada; “Nadir Ay”…
Ancak biz, Mavi Ay kavramı üzerinden gidelim: Bizim kültürde mavi Ay nedir dediğiniz zaman özgün adı moonlighting (Ayışığı) olan ama dilimize Mavi Ay diye çevrilen 1985’li yıllarda ülkemizde gösterilen, başrollerde Cybill Shepherd ve Bruce Willis‘in yer aldığı meşhur dizi gelir aklımıza. Batı kültüründe ise Mavi Ay kavramı tamamen farklıdır.
Eğer bir mevsimde dört dolunay oluyorsa, üçüncüsüne Mavi Ay diyorlar. Biliyorsunuz her yıl 12 dolunay evresi vardır ve yaklaşık her ayda bir kez meydana gelir. O zaman her mevsime üç dolunay düşer. Ay’ın iki dolunay evresi arasında geçen zamana gökbilimde kavuşum dönemi (synodic) denir.
Bir yıl içinde belirli değerler arasında değişen bu dönemin ortalama değeri 29.53 gündür. Bu değeri 12 ile çarpıp 365’den çıkarırsak yaklaşık 11 gün kaldığını görürüz. Bu kalan günleri topladığımızda yaklaşık 2.7 yılda bir (19 yılda 7 kez) fazladan dolunay olur.
Kullandığımız takvimde aylar 30 veya 31 çekiyor. Kavuşum dönemi bundan daha küçük (29.5 gün) olduğu için, yıl içinde eğer varsa 13. dolunayın bu 30 ve 31 çeken aylardan birinin içine düşeceği açıktır. İşte o ayda meydana gelen ikinci dolunaya Mavi Ay diyorlar. Bu bir ayda iki dolunay olayını, yakın tarihlerde en son 2016 Temmuz ve 2018 Ocak ayları içinde yaşamıştık.
Yaklaşık iki yıllık aradan sonra bu yıl, 2020 Ekim ayı içinde ikinci kez dolunay yaşıyoruz ve bu durum batı kültüründe Mavi Ay olarak adlandırılıyor. Tabi bizim kültürümüzde böyle bir şey olmadığı için, ülkemizdeki insanlar Ay’ı mavi görecekleri algısına kapılıyorlar. Yoksa, Ay’ı yine her zamanki aynı renginde göreceksiniz.
Ama gerçekten görece yakın sayılabilecek tarihte Ay gerçekten de “mavi” görünmüştür. Sebebi ise bir doğal felaketle ilgili: 1883 yılında Endonezya’da Krakatoa yanardağı lav püskürtmeye başladı. Lavlar ile birlikte bol miktarda tozu da atmosferin üst katmanlarına gönderdi. Bu tozların içinde belirli boyutta olanlar kırmızı ışığı saçıyordu ve geriye sadece kalan renkteki ışınlar geçiyordu. Dolayısıyla bulutların arkasında beyaz ışığı ile parlayan Ay yerdekilere bazen mavi, bazen de yeşil gözüküyordu.
Bu yazıda bir anlamda batı folklorik kültürdeki Mavi Ay kavramını ve onun Ekim ayına (yıllara göre değişir bu aylar) düştüğünü verirken, bazı atmosferik olaylar nedeniyle de Ay’ın farklı renklerde görünebileceğini anlatmaya çalıştım. Birincisi biraz sanal ama ikincisi, yani nadir hava olaylarında mavi görünmesi gerçek. Gerçekten mavi bir Ay’ı şahsen görmek isterim.
Hazırlayan: Prof Dr. Ethem Derman
Geliştiren: Zafer Emecan
Kapak görseli telif: bigstockphoto.com/Kamirabigstockphoto.com/Kamira
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
Süper Ay Tutulması: 28 Eylül 2015
Ay tutulması, Güneş ile Ay arasına ...
Astrofotoğraf: Bursa Semalarında Ay Ve Uçak
Bu poz, dün gece (29 Ağustos 2015) ...
İstanbul'da "Süper Ay" Gözlem Etkinliği
Ay'ın yeryüzüne en yakın olduğu 14 ...
Ali Kuşçu Uzay Evi, Süper Ay Gözlem Etkinliği
68 yıl aradan sonra, Dünya'ya en ya...