Yapılan çalışmalara göre, astronomların düşündüğünden daha çok sayıda Dünya dışı gezegende hayat olabilir.

Araştırmacıların yeni geliştirdiği “Habitable Zone Gallery – Yaşanabilir Bölge Galerisi” adlı çevrimiçi araç, yıldızlarında tam da suyun var olabileceği bölgede bulunan tüm Dünya Dışı Gezegen Sistemlerini (Ötegezegen / Exoplanet) gözlemliyor ve tespit ediyor. Ama bilim insanları her zaman Dünya-benzeri bir yaşam için, yörüngeleri tam olarak yaşanabilir bölgenin ortasından geçen gezegenlere umutlarını bağlamak zorunda olmayabilirler.

Çok sayıda ötegezegenin aşırı eliptik ve alışılmışın dışında yörüngelere sahip olduğunu belirten bilim insanları, bu tür gezegenlerin kısa sürelerle elverişli yaşam koşullarına sahip olabileceklerini söylüyor. Ayrıca Dünya’daki araştırmalar da canlıların sıcak ve soğuk ya da kuru ve nemli koşullar arasındaki ani dönüşümler esnasında hayatta kalabileceğini gösteriyor.

Ötegezegen
Yaşama ev sahipliği yapma potansiyeli olan birçok ötegezegen, aslında gaz devlerinin uyduları konumunda olabilir.

 

NASA’ya bağlı Exoplanet Science Institute’den başyazar Stephen Kane bir demecinde, bazı organizmaların soğuk şartlar altında metabolizmalarını sıfırlayarak çok uzun süreler hayatta kalabileceklerini belirtiyor. Yine bazı canlıların da aşırı sıcak ortamlara dayanabileceklerini ekleyen yazar, gerçekleştirdikleri çalışmalarda Dünya kökenli sporların, bakterilerin ve likenlerin hem Dünya’nın hem de uzayın ağır koşullarında hayatta kalabildiklerini gözlemlediklerini söylüyor.

Büyük organizmalar için elverişli şartlar barındırmasa dahi, Dünya dışı gezegenler olası daha küçük ve basit yaşam formları barındırıyor olabilir. Zira dünyamızın, hayatın oluşmaya başladığı erken dönemlerinde insanoğlu yaşamayı başaramazdı.

Başyazar Kane, Dünya’daki yaşamın gezegenimizin bugünden daha ağır şartlar altındaki çok erken safhalarında geliştiğini söylüyor.

Yaşama ev sahipliği yapma potansiyeline sahip birçok ötegezegen; tekil gezegenler değil, de kendi Güneş sistemimizdeki Jüpiter ve Satürn gibi gaz devlerinin uyduları olabilir.

Stephen Kane, çok sayıda dev gezegen ve bu gezegenlerin de yine çok sayıda uydusu olduğunu, bu uyduların pekâlâ yaşanabilir bölgede bulunabileceklerini belirtiyor. Başyazarın dikkat çektiği bir başka husus da mevzubahis gezegen ya da uydularının atmosferi hakkında detaylı bilgiye sahip olmamamızdan dolayı, yaşanabilir olmaları hakkında net bilgi elde edilmesinin zor olması. Örneğin hem Dünya hem de Venüs sera etkisine sahip olmasına karşın Venüs’ün yoğun atmosferi yüzeyde kurşunu eritmeye yetecek kadar yüksek sıcaklıklara sebep oluyor.

Tüm bunlara rağmen yeni araştırmalar, galaksi boyunca çok sayıda yaşanabilir ötegezegen olduğunu öne sürüyor. Başyazar Stephen Kane ve eş-yazar Dawn Gellino, “The Exoplanet Science Institute” çatısı altında keşfedilmiş dünya dışı gezegen sistemlerinde ekstremofil (çok zor şartlar altında yaşayabilen) yaşam türü adayları tespit etmeye çalışıyor.
Bu çalışma Astrobiology Dergisinde yayımlandı. “The Habitable Zone Gallery” www.hzgallery.org adresinden de erişilebilir

Çeviri: Yavuz Tüğen
http://www.space.com/17582-life-survive-strange-alien-planets.html