Gün geçmiyor Dünya medyası ve bizim ulusal basınımızda tık alması ve reklamdan bol para kazandırması kesin olan ilgi çekici bir haber yayınlanmasın. Evet, son birkaç gündür Ay’a giden NASA astronotlarının yalan testinden geçtiği ve UFO gördükleri konusunda doğruyu söyledikleri yazılıp çiziliyor.

NTV, Habertürk, Sözcü gibi gazetelerde yayınlanan haberde; Buzz Aldrin, Al Worden, Gordon Cooper ve Edgar Mitchell gibi 60’ların ilk yörünge ve Ay yolculuklarına katılan astronotların söylemleri dile getiriliyor. Ay’a ayak basan ikinci kişi olan Buzz Aldrin geçmişte: “Uzayda gözlemleyebildiğimiz kadar yakından bir şey gördük. L şeklindeydi. Bir şey gördüm ama mantıklı yanım bunu anlatamıyor” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Diğer astronotların bazıları da yine “birşeyler gördüklerini” dile getirmişlerdi.

Ancak, “yalan testinden geçtiği söylenen” astronotların bazıları artık hayatta değil. Pekii, bu yalan testi nasıl yapıldı?

Söz konusu olan test, aşina olduğunuz yalan makinasına bağlanarak gerçekleştirilen bir test değil. Astronotların açıklamalarını içeren ses kayıtları nasıl olduğu söylenmeyen “çok özel bir teknikle” analiz edilmiş ve bunun sonucunda yalan söylemedikleri ortaya çıkmış.

Yalan makinalarının herhangi bir güvenilirliği yoktur. Verdikleri sonuçlar tutarsızdır ve çok kolay manuple edilebilirler (Fotoğraf Telif: TRISTAR PICTURES/COURTESY EVERETT COLLECTION).

 

Öncelikle belirtmek gerekiyor ki, yalan makinaları güvenilir cihazlar değildir ve her ne kadar adalet sistemi içinde kendine kullanım alanı bulsa da, bu makinalardan elde edilen sonuçlar hiçbir biçimde delil niteliği taşımıyorlar. Yani, Dünya’nın hiçbir ülkesinde yalan makinasına bağlayıp sorgulayarak kimseyi suçlu veya suçsuz ilan edemezsiniz. Hatta bu sonuç; “ek delil, yan delil veya düşük düzeyli de olsa şüpheli delil” olarak bile kullanılmaz.

Yapıldığı söylenen “ses analizi” zaten bir kanıt olarak geçerli kabul edilmeyen yalan makinası testinden bile çok daha geçersiz bir yöntem. Bu yöntemle elde edilen sonuçlar ancak gazeteler ve belgeseller için “ilginç konu” açığını kapatmak ve reyting almak amacıyla kullanılabilir.

Bunun yanında evet, astronotların, kozmonotların, taykonotların birçoğu (hatta şu an uzay istasyonunda görev yapanlar bile) tanımlayamadıkları şeyler görürler.

Uzay boşluğunda Güneş’ten ve yıldızlararası ortamdan gelen yüklü parçacıklara sürekli maruz kalırsınız. Bu parçacıklar görme sinirlerimize veya beynimizin görme ile ilgili olan bölümüne denk geldiklerinde, astronotlar ani ışık parlamaları veya kayan ışık noktacıkları görebiliyorlar. Bu etkinin oluşması için illa ki uzay boşluğuna bakıyor olmanız gerekmez. Uzay aracının içinde başınız önde yere bakıyorken veya gözleriniz kapalıyken de söz konusu ışık parlamaları veya kayan ışık noktaları görürsünüz.

Uzayda görev yapan astronotlar aralıksız olarak elektrik yüklü parçacıkların (yüksek enerjili elektronlar, atom çekirdekleri vs) yağmuru altındadır. (Fotoğraf Telif: NASA – JPL)

 

Uzay aracınızın radyasyon kalkanları ne kadar güçlüyse, bu halüsinasyonun görülme oranı azalır. Uzay boşluğunda uzay yürüyüşü yaparken sadece uzay elbisesinin koruması altında iseniz daha fazla görürsünüz. Ancak, illa ki göreceğiniz anlamına gelmez, çünkü bu parçacıklar her zaman sinir sisteminize isabet etmeyebilir. Örneğin yanınızdaki arkadaşınız ani bir parlama görür ama size parçacık isabet etmemişse siz görmezsiniz.

Burada ek bir detayı söyleyelim: “Birşey gördüm” açıklamasını yapan Buzz Aldrin, konuşmasının devamında bunun bir UFO, yani Dünya dışı uygarlığa ait bir araç olmadığını da belirmişti. Ancak, konuşmasının sadece bu bölümü alıntılanıyor ve basın manüplasyonu için kullanılıyor. Yani, şu ana kadar hiçbir astronot, kozmonot veya taykonot Dünya dışı varlık, UFO, uçan daire vs gördüğü iddiasında değil ve böyle bir açıklama yapmadı.

Son olarak şunu belirtelim ki, astronotlar dahil hiçbir bilim insanı evrende yalnız olduğumuz görüşünde değil. Bizler, evrende yaşamın, hatta zeki yaşamın yaygın olması gerektiğini düşünüyor ve kabul ediyoruz. Buna rağmen, şu ana kadar Dünya dışı yaşamın varlığına dair hiçbir bilimsel kanıta ulaşamadık.

Tüm ülkelerde yer alan amatör ve profesyonel, yüzbinlerce astronom aralıksız 7 gün 24 saat gökyüzünü gözlemliyor, fotoğraflıyor, inceliyor. Var olması muhtemel Dünya dışı uygarlıkları keşfedebilmek için birbirimizle yarışıyoruz. Yine de, şu ana kadar amatör veya profesyonel hiçbir astronom UFO varlığına yönelik bir kanıta veya gözleme ulaşamadı.

Zafer Emecan