Daha başlığı okuyunca “yok canım…!” dediğinizi duyar gibiyim. Son günlerde bu tür senaryolar yazılıyor. Konunun uzmanları da ancak gülüp geçiyor.

Benzer tepkiler acaba 3G ve 4G zamanında niye olmadı? İnsanoğlu yeni şeylere bazen tepki verir ancak 5G için özel bir durum seziyorum. Şunu baştan söyleyelim. 5G bir kablosuz teknolojinin adıdır.

Ne demek kablosuz teknoloji? Arada kablo olmadan iki aletin haberleşmesi, konuşması, bilgi aktarması manasına geliyor. Hayatımızda kablosuz teknolojileri uzun süredir zaten kullanıyoruz. 3G, 4G, WiFi, WiMax, Bluetooth, arabaların ve televizyonların uzaktan kumandaları vs.

Bunların birbirinden ne farkı var? Protokolleri farklı ama bizim açımızdan veri iletim hızları, download hızları, frekans bantları farklı.

Niye G? Kablosuz teknolojileri Generation (nesil) kelimesi ile ifade ediyorlar. 1G, 2G, 3G, 3.5G hepsi bu teknolojilerin geldiği noktayı ayırt etmek için kullanılan sayılar. Endüstri 1.0, 2.0, 3.0, 4.0 gibi.

Covid-19, 5G yüzünden olabilir mi? 5G, bir kere her yerde mevcut değil. Türkiye’de daha yok. Çünkü BTK lisans vermedi. Bu koronavirüs niye var o zaman? İran’da 5G mi var? Koronavirüs’ü yayılmasını buna bağlayanlar tutarlı şeyler söylemiyorlar.

5G baz istasyonları bizi pişirebilir mi?
Radyasyonu iki sınıfta incelemek daha doğru. İyonlaştıran radyasyon, iyonlaştırmayan radyasyon. 5G, ikinci gruba giriyor. Radyasyon miktarı yeterince düşük güçte olduğu için bizi pişirmesi mümkün değil. Ayrıca radyasyon baz istasyonuna uzaklığımızın karesi ile düşüyor. Dolayısıyla cep telefonundan çıkan sinyal baz istasyonundan gelen sinyalin bir milyon katı desem abartmış olmam. Yani bu da mantıklı değil.

5G yeni frekanslar kullanıyor. Bunlar zararlı olamaz mı?
Bakalım. Band içinde milimetre dalgası var. 30 GHz ve 60 GHz. Wi-Fi standardının 802.11ad versiyonu 60 GHz kullanıyor. Bazı polis radarları 30 GHz kullanıyor. O zaman onlar da zararlı. Zararı konusunda hücreleri etkilediğine dair çalışmalar var. 3G ve 4G de etkiliyor. Ancak toplamda bu zararlar şuna sebeb oluyor demek çok zor. Daha çok çalışma gerekecek.

22 GHz’de su molekülü ve 60 GHz’de oksijen molekülü rezonansa giriyor. Yani enerjiyi soğuruyor. Bu zararlı olabilir mi?
Hayatımızda herşeyi en ucuza getirmeye çalışırız. Ankara’dan İstanbul’a git, az benzin harca. Tutup Bolu tüneli yerine Bolu dağını tırmanır mısınız? Keyif yapacaksanız başka ama bir yerde enerjimi bitiren birşey varsa ben ondan kaçarım. Çok özel uygulamalar için kullanabilirim.

Teknoloji geliştirirken şu iki şeye dikkat ederim. Az enerji kullanayım, fakat çok yüksek hızı yakalayayım. Öbür türlü avantajlı olmaz. Size iki seçenek sunsam, elimde bir teknoloji var, 1 GB film var, senin teknolojin 1 saatte download ediyor, benimkisi 1 dakikada. Servis fiyatları da aynı. Hangisini tercih edersiniz? 5G için kullanılan güç değerleri diğerleri için kullanılandan daha fazla değil. Ama hızı daha fazla. Bir kısım insanlar bu frekansların sağlık açısından inceliyor, bir kısım insanlar da bu frekansları en düşük güç seviyesinde nasıl kullanırım diye çalışıyor.

Şöyle bir eleştiri de var. 5G’yi savunanlar genelde bu teknoloji üzerine çalışıyor. Ekmeklerini ilgilendirdiği için yoğurdum ekşi demiyor. Bendeniz bu konular üzerine çalışmıyorum. Bu konuları çalışan bir şirketle anlaşmam da yok.

Sizi erken yaşta öldürecek o kadar çok şey yapıyorsunuz ki… (Görsel Kaynağı: Shutterstock)

 

Bu frekansların zararını ispatlamak belki birkaç yüzyıl sürecek. Sigarayı mesela ispatladılar, sonra önlem almaya başladılar. Ama hala biliyoruz ki 100 yaşında sigara içmiş ama sağlıklı insanlar var. Bu tür vakalara bakarak sigara sağlığa zararı yoktur diyemeyiz. Ama istatistiki olarak bakıldığında zararı artık biliniyor.

Bununla birlikte insanoğlunun zararını bildiği o kadar çok şey var ki. Mesela gıdalar içine konan ve gıdanın ömrünü uzatan katkı maddeleri. Kullandığımız sabun veya şampuanlardaki katkılar derimize zarar veriyor. Plastikler. Kozmetikler.

Mesela fazla kilolar kaliteli yaşamı direk etkileyen faktör. Eklemlere zarar. Dünyada cep telefonundan ölen var mı bilmem ama fazla kilolardan ölen çok. Mesela kanepede öylece yatmak, televizyon izlemek zararlı. Arada bir hareket etmeniz lazım. Düzenli beslenmiyorsanız, o da zararlı. Şekeriniz var ama siz hala baklava yiyorsunuz, zararlı. Şehrin havası kirli, kükürtlü, zararlı. Alkol içiyorsunuz, zararlı.

İnsanoğlu bazen zarardan çok, aldığı keyfe bakar. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) zararlı şeyleri sıralamış. Cep telefonu yok burda. Ama illa da bunların zararı vardır diye düşünüyorsanız çok kolay, hayatınızdan çıkarın onu.

Hazırlayan: Prof. Dr. Lokman Kuzu