Muhtemelen ismini duyanlarımızın sayısı fazla değildir. Ancak Ay’ı adeta masallardaki periler gibi süsleyen bu değerli tacı, doğanın nasıl meydana getirdiğini merak edenlerimizin sayısı az değildir diye düşünüyoruz.

Kendinizi, nispeten sıcak ve temiz gökyüzüne sahip bir kış akşamında, sıcak Kolombiya kahvenizi yudumlayıp, evinizin çatısında gökyüzünü izlerken hayal edin. Ay’ın hali dolunay, yıldızlar açık seçik. Ancak o da ne! Ay’ın etrafını kuşatmış bir ışık çemberi görüyorsunuz… Bunun bir sebebi olmalı: Elbette var.

Esasında elimizde hiçbir veri olmadan bunun sebebini düşünmeye koyulduğumuzda, bir yerlerde bir tıkanma yaşayabiliyoruz. ”Neden çember?” sorusu aklımıza gelebiliyor. Ancak iş deney ve gözleme geldiği zaman, herşey açıklığa kavuşuyor.

Ay’ın, Güneş’ten gelen ışınları yansıttığını biliyoruz. Peki bu ışıklar yansırken ne oluyor da, Ay’ın etrafında bir çember biçimini alabiliyor? Cevap, biraz da mevsimde saklı: Atmosferimizdeki buz kristalleri. Yükseklerdeki buz kristallerinin “dikey” altıgen prizma şeklindeki formu, kristalin bir yüzünden giren Ay ışığının 22 derecelik bir kırılmaya uğrayarak diğer yüzünden çıkmasına neden olur. Bunun sonucu da, Ay çevresinde bu yarıçapa sahip bir ayladır.

1560401_395729457240206_1435080799_n
Gökyüzü fotoğrafçısı M. Raşid Tuğral’a ait Ay aylası fotoğrafı. 22 derecelik kırılım sonucu çevresinde ayla oluşmuş olan Ay’ın sol üst köşesinde Jüpiter gezegenini de görebilirsiniz.

 

Eğer Ay’dan gelen ışın, 22 derecelik aylayı oluşturan kristallerden uzakta; düşmekte olan başka kristaller tarafından da kırılırsa, bu kez ilk halenin dış çevresinde biraz daha silik 46 derecelik başka bir ayla daha oluşabilir. Bu tür bir ayla, sadece Ay ışığında oluşmaz. Güneş ışığı da benzer ayla oluşumlarına sebep olur.

Buz kristalleri hava durumuna bağlı olsa da Sirrus bulutları olduğu sürece aslında her mevsim görülebilir. Bunun için kış olmasına gerek yoktur. Ayrıca bu bulutlar kar yağdırmazlar. Kar kristallerinin şekli ise tamamen farklıdır. Aylaları oluşturan kristaller, genellikle altıgen prizma veya düzlem kristaller şeklindedir.

Buradaki 22 derecelik buz aylasının oluşumu rastgele hizalanan altıgen prizma kristaller sayesinde oluşur. Aylalar her zaman çember olacak diye de bir kaide yok. Mesela ayla (circumscribed halo) güneşin yüksekliğine bağlı olarak oval şekilde oluşurken yalancı güneş sadece kenarlarda oluşur. Bunun nedeni de yalancı güneşi oluşturan kristallerin rüzgarla hizalanan düzlem kristaller olmasıdır.

Yazan: Emre Oral 

Geliştiren: M. Raşid Tuğral & Zafer Emecan

Not: Biz bu oluşumu “ayla” şeklinde isimlendirdik. İngilizcede Halo olarak geçiyor. Türkçe’ye Hale olarak çevirenler de mevcut. Ancak, doğrusu ayla şeklinde olmalı. Hale oluşumu farklı bir mekanizmanın ürünü olabiliyor.

Zafer Emecan’ın 2016 Notu:
M. Raşid Tuğral, bu yazıyı hazırladığımız dönemde parlak bir geleceği olan, ODTÜ mezunu bir bilim insanı adayı olarak görülüyor ve ülkemiz astronomi camiasındaki hemen herkes tarafından tanınıp seviliyordu. Ancak, hiçbirimizin anlayamadığı bir biçimde, yüksek lisans için gittiği Finlandiya‘da IŞİD (DAEŞ) terör örgütü saflarına katılarak Suriye Rakka‘ya gitti. Burada, terör örgütü saflarında katliamlara ortak oldu ve nihayetinde yine katliam amaçlı girdiği bir çatışmada öldürüldü. Bu yazıdan ismini silmemiz gerekirdi ancak, terör örgütlerinin parlak zekaları dahi kandırıp saflarına çekebileceğine örnek olması, gençlerimizin ebeveynlerinin çocuklarına dikkat edip göz kulak olması açısından ismini yayınlamaya devam ediyoruz.