Üstteki fotoğrafta, Neptün gibi uzak bir gezegenden Güneş’e bakan “kurgusal” bir evi ve insanı görüyorsunuz. Sizce, bu insanın yaşadığı Neptün’de ortalık ne kadar aydınlık olabilirdi?…

Yıldızımız Güneş, bizleri Dünya, Venüs, Merkür ve hatta Mars gibi görece kendisine yakın gezegenlerin yüzeyinde çok ciddi miktarda aydınlatır. Bu aydınlatma gücü o kadar fazladır ki, gökyüzünde doğrudan Güneş’e bakmamız gözümüze ciddi zararlar verir.

Güneş’in daha uzakta yer alan Jüpiter ve Satürn gibi gezegenlere kadar olan mesafede ise hatırı sayılır bir aydınlatma gücü vardır. Her ne kadar uzaklığa bağlı olarak bu aydınlatma gücü düşüş gösterse de, insan gözü için kabul edilebilir bir aydınlatma ve enerji sağlar. O nedenle, yaklaşık 800 milyon km uzaktaki Jüpiter civarına kadar gönderdiğimiz uzay araçları enerji kaynağı olarak Güneş panelleri kullanır. Çünkü, yıldızımızın yaydığı ışık ve enerji oldukça güçlüdür.

Triton (artist's impression)
Neptün’ün uydusu Triton’dan gezegenin ve Güneş’in olası görünümü bir sanatçı tarafından resmedilmiş.

 

Uranüs (2.8 milyar km), Neptün (4.5 milyar km) gibi çok daha ötelerdeki gezegenlerde ise, Güneş’in aydınlatma gücü dramatik bir düşüş gösterir. Örneğin, en üstte yer alan görseldeki hanım kızımız gibi Neptün’deki hayali bir evin çatı katında otursaydınız, Güneş sizi ve odanızı sadece 8 – 10 mumluk bir ampülün yapabildiği kadar aydınlatacaktı.

Kıyas yapmanız için hatırlatalım; sıradan bir evin oturma odasında kullanılan lambalar genellikle 60-100 mumluk bir aydınlatma sağlarlar. 10 mumluk ampül, genellikle yatak odalarında “gece lambası” olarak kullanılır.

Türü ne olursa olsun, ışık kaynağından uzaklaştıkça, o kaynaktan size ulaşan foton sayısı azalır. Yıldızlar küresel ışık kaynaklarıdır ve ürettikleri enerji, kürenin yüzeyinden her yöne dağılır. Eğer yıldıza yakınsanız, o kürenin daha fazla yüzey alanından yayılan ışık fotonu size çarpacaktır. Ancak, uzaklaştıkça fotonlar sizi ıskalamaya başlar. Yıldızdan çıkan aynı miktarda foton aynı uzaklığa ulaşmış olmasına rağmen, birim alana düşen foton sayısı çok azalır.

479px-Inverse_square_law_svg
Işık kaynağından uzaklaştıkça, size çarpan (ve dolayısıyla sizi aydınlatan) foton sayısı da azalacaktır. Bu infografikte, “A” ile gösterilen alana ışık kaynağından uzaklaştıkça kaç tane foton isabet ettiğini görülüyor. Alan varsayımsal ışık kaynağımızdan dokuz foton alırken, iki katı uzaklaştığında üç, üç katı uzaklaştığında ise sadece bir tane foton tarafından aydınlatılıyor. Güneş’ten uzaklaştıkça, işte başımıza gelen de bunun çok benzeridir. 

 

Bir ışık kaynağının aydınlatma gücü uzaklığın karesi ile doğru orantılı azaldığına göre, Güneş’e bizden 30 kat uzakta olan Neptün, Dünya’dan 900 kat daha az ışık alacaktır. Bu oran size küçük görünmesin, çünkü dolunay evresindeki Ay’ın yeryüzünü aydınlatma gücünden yaklaşık 700 kat fazladır.

Kısa keselim; Neptün’deki hayali şehrimizde öğle vaktinde bile ortalık, ancak Dünya’da Güneş ufukta battıktan yarım saat sonraki kadar aydınlanabilecek, ortalık alacakaranlık gibi olacak, Sirius, Arcturus, Capella, Rigel, Aldebaran gibi parlak yıldızlar gündüzleri bile görülebilecekti.

Ancak bu durumda bile bizler çıplak gözlerimizle, rahatlıkla her şeyi görebilecektik. Çünkü, insan gözü alacakaranlıkta bile görmek üzere evrimleşmiştir.

Zafer Emecan