Gök bilim kaynaklarını karıştıran, belgesellerden takip eden veya bilim insanlarının Samanyolu’ndaki yıldız sayısı hakkındaki yorumlarını dinleyen çoğu insanın kafasında soru işaretlerinin oluşması kaçınılmaz.
Çünkü, bu bahsedilen kaynaklarda gökadamızdaki yıldız sayısı 100 milyar, 200 milyar, 400 milyar gibi oldukça çeşitli ve aralarında uçurum bulunan rakamlarla telaffuz edilir. Bu da, teknolojinin böylesine geliştiği bir dönemde içinde yaşadığımız galaksideki yıldız sayısını bile hesaplayamadığımız algısını yaratarak kafa karışıklığına neden oluyor.
Aslında durum astronomlar için karışık değil. Yani, galaksimizde kaç tane yıldız olduğu konusunu sıkıntı haline getiren bir astronom yok. Dolayısıyla bizler, “Samanyolu’nda 200 ila 400 milyar arasında yıldız var” diyerek konuyu geçiştirebiliyoruz. Ama bunu söylerken yaptığımız şey, gerçek anlamda bir “geçiştirme” değil; doğru söylüyoruz.
Samanyolu’nun yapısına şöyle bir göz atalım:
Galaksimiz, dış kısmından iç kısımlarına doğru yoğunluğu artan sayıda yıldızlardan oluşan, sarmal yapılı ince bir disk biçimindedir. Bu diskin iç kısmına doğru ilerledikçe yıldızların yaşı artarken; dış kısımlarında, sarmal kollar boyunca genç yıldızların sayısında artış görülür.
Bunun nedeni, yeni yıldızlar oluşturabilecek gaz ve toz miktarının sarmal kollar boyunca çok daha fazla olmasıdır. Yani, yıldız oluşumları çoğunlukla galaksimizin merkez bölgesine yakın yerlerde değil, aşağıdaki görselde bir benzetimini gördüğünüz daha uzak bölgelerde; disk yapısını oluşturan sarmal kollarda meydana gelir.
Ancak, dış kısımlardaki sarmal kollarda yıldız yoğunluğunun da düşük olduğunu söylemiştik. Evet, bu doğru. Sarmal kollar boyunca, ışık yılı küplük bir alanda çoğunlukla sadece 1 yıldız bulunur. Tabi burada istisnalar var. Örneğin, sarmal kollar üzerindeki yıldız oluşum bölgeleri (nebulalar) bir ışık yılı küplük alan içinde onlarca yıldız barındırıyor olabilir. Zaten yıldız oluşum bölgelerinin doğası da budur. Buralarda yeterince yıldız oluştuktan sonra, bu yıldızların oluşturduğu açık yıldız kümeleri çeşitli kütle çekimsel etkenler ile, milyonlarca yıl içinde yavaşça galaksimiz içinde sarmal kollar ve sarmal kolların araları boyunca dağılırlar.
Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Eğer sarmal kollar yıldız oluşum bölgelerini barındırıyorsa, galaksi genelinde sarmal kollar üzerinde homojen bir yıldız yapısı bulunmaz. Yani, merkezden 20 bin ışık yılı uzaklıktaki A bölgesinde ortalama yıldız yoğunluğu parsek başına 5 yıldız iken, aynı yoğunluk B bölgesinde parsek başına 2 yıldız olabilir. Bu da bizi, galaksimizin disk yapısındaki yıldız yoğunluğunu kesin doğru biçimde ölçümlemekten uzaklaştırır.
Bunun da üstüne, çok detaylı bir çalışma ile her bölgedeki yıldız sayısını belirleme çabasına girmemiz de oldukça güçtür. Çünkü, gökadamızı içeriden gözlemliyoruz ve bu nedenle görüş alanımız sarmal kollar boyunca yayılmış olan yıldızlararası gaz ve toz bulutları nedeniyle oldukça kısıtlı. Hele ki, Samanyolu’nun merkezinin arka tarafında kalan ve “yarısını oluşturan” disk bölümünü neredeyse hiç gözlemleyemiyoruz.
Yine de, galaksi diski üzerinde dış kısımlardan merkeze doğru kütle miktarı ölçümünü de içine katarak ortalama bir yıldız yoğunluğu belirleyip gökadamızdaki yıldız sayısını kabaca hesaplayabiliriz. Evet, bunu yapıyoruz ve gökadamızda “en az” 200 milyar yıldız olduğunu buluyoruz.
Ancak bir sorun var…
Yıldızların yüzde 80’i, kırmızı cüce dediğimiz küçük ve ışıma gücü düşük yıldızlardır. Evrende ve doğal olarak bizim galaksimizde kural şudur; bir gökcismi ne kadar küçük ise, sayısı o kadar fazla olur. Örneğin Güneş Sistemi’nde 8 gezegen vardır ama, cüce gezegen sayısı onlarcadır. İri meteor sayısı ise, cüce gezegenlerden onlarca kat fazladır. Küçük meteorlar ise yüzlerce kat daha fazla, kaya parçası olarak nitelenen birkaç yüz metrelik meteorların sayısı ise milyarlarcadır.
Aynı durum, yıldızlar için de geçerlidir. Şuradaki yazımızı okursanız, yıldızların boyutunun küçüldükçe var olma oranlarının nasıl arttığını anlayabilirsiniz. Özetle durum şu; cüce yıldızların sayısı akıl almaz miktarda fazla. Bu konuda şöyle bir örnek vermemiz uygun olur: Eğer Güneş’i uygun biçimde bölme şansımız olsaydı, rahatlıkla 10 tane kırmızı cüce yıldız sahibi olabilirdik.
Cüce yıldızlar bu denli fazla olmasına karşın, düşük ışıma güçleri nedeniyle uzaklık arttıkça onları gözlemlememiz de güçleşiyor. Öyle ki, araya giren yıldızlararası gazın de etkisi ile, en güçlü teleskoplarımızla bile görülemeyecek kadar sönükleşiyorlar. Bu da, cüce yıldızları doğru biçimde (en azından günümüz teknolojisi ile) sayamadığımız veya saymamızın çok büyük çaba gerektirdiği anlamına geliyor. Ve, gök bilimcilerin tümü kırmızı cüce yıldızların şu an sandığımızdan çok daha fazla olması gerektiği konusunda hemfikirler.
İşte bu nedenle, sayamadığımız cüce yıldızları da az önce yukarıda bulduğumuz rakama ekleyerek “Samanyolu’nda 200 ila 400 milyar arasında yıldız vardır” diyoruz. Kimi gök bilimciler, en düşük rakam olan 200 milyarı tercih ederken, biz dahil kimileri de 400 milyar (ve belki biraz altı veya biraz üstü) sayısını kullanmayı yeğliyor.
Galaksimiz Samanyolu’nda 200 milyar yıldız var derseniz, yanlış yapmamış olursunuz. Aynı biçimde, 400 milyar yıldız var dediğinizde de hatalı bir rakam vermiş sayılmazsınız. Fakat, eğer 100 milyar diyorsanız, oldukça eski bilgilerle konuşuyorsunuz, 600 milyar diyorsanız oldukça abartıyorsunuz demektir.
Peki, Kozmik Anafor’un fikri nedir? Bizler de günümüzün çoğu gökbilimcisi gibi, galaksimizde yaklaşık 400 milyar yıldız olduğunu kabul ediyor ve çalışmalarımızı bu sayıyı baz alarak yürütüyoruz.
Zafer Emecan
https://www.britannica.com/place/Milky-Way-Galaxy/Star-populations-and-movement
https://www.universetoday.com/123225/how-many-stars-are-in-the-milky-way-2/
https://asd.gsfc.nasa.gov/blueshift/index.php/2015/07/22/how-many-stars-in-the-milky-way/
https://www.space.com/25959-how-many-stars-are-in-the-milky-way.html
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
Arp 256: Birleşmeye Başlayan İki Galaksi
Hubble Uzay Teleskobu, Arp 256 olar...
Muazzam Yıldız: La Superba
Çıplak gözlerle göremeyeceğiniz, an...
Gökadaların "Halo" Bölgesi
Samanyolu ve üstteki fotoğrafta gör...
Yıldızların Uzaklıkları Nasıl Bulunur? (Paralaks Yöntemi)
Yıldızlar ile ilgili belgesel izler...