İnternette, özellikle UFO’cuların sitelerinde 1947’de ABD’de Roswell’e düşen (ABD’den başka nereye düşebilir ki, Kayseri’ye niye düşsün?) UFO’dan çıktığı iddia edilen uzaylılara ait “otopsi” görüntüleri yayınlanıyor.

Geçen onlarca yıl içinde bu iddia hemen her yerde dile getirildi ve sözde otopsiye ait videolar, fotoğraflar herkesin bildiği, malesef büyük bir kitlenin de “inandığı” bir konu haline geldi.

Oysa, ilk kez 1995 yılında “ortaya çıkan” bu filmin yapımcısı ve bir prodüktör olan Ray Santilli, görüntülerin gerçek değil, aslında kurgu olduğunu itiraf edeli ve bu konuda bir makale yayınlayalı çok olmasına rağmen, hala uzaylıların kesilip biçildiği bu görüntülerin gerçek olduğunu düşünen milyonlarca insan var.

Santilli, filmin Londra Camden Town’da çekildiğini, iki adet kuklanın bir sanatçı ekibi tarafından 3 hafta gibi bir sürede hazırlandığını belirtiyor. Sözde yaratığın iç organlarıymış gibi göstermek üzere, yakındaki bir kasaptan tavuk bağırsağı, koyun beyni gibi organlar kullandıklarını, kan olarak ise ahududu reçelini tercih ettiklerini söylüyor. Dediğine göre, daha sonra kuklaları küçük parçalar halinde keserek Londra genelindeki çöp bidonlarına “dağıtarak” yok etmişler.

Bu otopsi videoları için bir bilim insanının söylediği şu söz durumu çok güzel özetler aslında:

“Bu uzaylı gerçek olsaydı, film yüzyılın cinayetinin -barbarca bir kasaplığın ve hem bu deforme yaratık hakkında biraz bilgi edinme fırsatının hem de eşsiz delillerin yok edilmesinin- belgeseli olurdu. Tecrübesiz ve beceriksiz eller, organların yapılarını, birbirleriyle ilişkilerini anlamaya ya da incelemeye hiç gayret göstermeden rasgele, plansız bir biçimde oraya buraya saldırıyor. Vücudun içindeki tuhaf şeyler körlemesine kesilip tasların içine atılıyor.”

Vızır vızır gökyüzünde gezdiği iddia edilen uzaylı kardeşlerimizin, düşen araçlarını ve yaralanan, esir düşen arkadaşlarını niçin almaya gelmedikleri ve böylesine barbarca kesilip biçilmesine ses çıkarmadıkları da ayrı bir soru işareti. Ama bu konuda fazla üstelememek gerekli; çünkü bu “bırakıp gitme” meselesi basit bir lojistik sorundan kaynaklanıyor da olabilir.

Son olarak, 1940’larda sıradan bir Amerikan ailesi bile çoluk çocuğunun filmini renkli çekerken, koskoca ABD hükümeti belki de bin yılın en büyük olayını siyah beyaz, üstelik bozuk bir kamera ile kaydetme hatasına düşmüş. Kınıyoruz buradan kendilerini… 1940’lara ait sıradan bir aile pikniğinin renkli videosunu buradan izleyebilirsiniz.

Videonun çekildiği dönemde renkli kameralar vardı ve halk arasında oldukça yaygındı. Birçok sinema filmi de renkli çekilmeye başlanmıştı. Ancak, dönemin makyaj ve efekt teknikleri, inandırıcı sahte maketler hazırlamak için yeterli değildi. Dönemin Hollywood filmlerinde bu sıkıntıyı siz de görebilirsiniz. Bu nedenle filmi çekerken hataları olabildiğince gizlemek için siyah-beyaz çekimi tercih etmişler. 

Not: UFO sahtekarlarının bayıldığı uyduruk otopsi görüntüleri yerine, daha eğlenceli bulduğum üstteki fotoğrafı kullanmayı tercih ettim. İlla ki Ray Santilli’nin otopsi yapımını izlemek istiyorsanız, buraya tıklayabilirsiniz. 

Zafer Emecan