6EQUJ5… Bu gördüğünüz altı adet harf ve rakam, birçoğumuz için ilk etapta bir anlam ifade etmeyebilir. 

Ama 15 Ağustos 1977 tarihinde, Dr. Jerry R. Ehman, SETI projesi kapsamında çözümlemesini yaptığı bir veri çıktısında bu sekansı gördüğü vakit, kağıdın yanına “Wow” yazacaktı. Bu kelime ingilizcede bir hayret ifadesidir. Türkçe’deki “vay be!”, “oha!”, “yuh!” gibi ünlemlere denk gelir.

Hikayemiz için biraz daha gerilere gitmemiz lazım…

Cornell Üniversitesi’nden Philip Morrison ve Giuseppe Cocconi, gelişmiş Dünya dışı bir medeniyetin gezegenimize nasıl mesaj yollayabilecekleri hususunda kafa yoran iki bilimadamıdır. Bu ikiliye göre araştırılması gereken veriler radyo dalgalarıdır. Cocconi ve Morrison, uzaylı arkadaşların seçeceği frekansın, matematik ve kimya bilen başka bir uygarlık tarafından da bilinebilir olmasını öngörürler ve frekans olarak evrenimizde en çok bulunan elementlerden Hidrojen atomunun rezonans değeri seçilir: 1420 megahertz. (Rezonans/ Devinim: bir protonun döndüğünde -spin- yalpalanmasıdır).

15 Ağustos 1977’de tam da öngördükleri frekanstan bir radyo sinyali yakalanır. Big Ear Radyo Teleskobu’nda görevli Jerry R. Ehman’ın tanımladığı sinyal 1420 MHz’e çok yakındı (gerçekte 1420.4556 MHz).

Wow-sinyali8

Daire içine alınıp yanına “WOW!” ünlemi eklenen “6EQUJ5” kodu, sinyalin yoğunluk değişimini göstermektedir.

• “Boşluklar” 0 ila 0,999 arası yoğunluğu,
• “1 ila 9” rakamları kendilerine karşılık gelen 1,000 – 9,999 arası yoğunlukları,
• “harfler” ise bunun üzerindeki yoğunlukları (A=10,000-10,999 – B=11,000-11,999 gibi) göstermektedir.

“Daha önceleri böylesine kuvvetli bir sinyal görmemiştim” diyen Dr. Jerry için bu U Harfi, Kozmik bir MERHABA’dır. Ve ünlü “WOW!” ünlemini bu yüzden not düştüğünü söyler. “U” değeri, bu teleskopla tespit edilen en yüksek (30,000-30,999 arası) yoğunluktur.

Peki bu sinyalin kaynağı neydi ve neresiydi?

Gökyüzünde sinyalin geldiği yöre, Yay Takımyıldızı’nda, 5 kadir parlaklığındaki A sınıfı bir ikili yıldız sistemi olan Chi Sagittarii’nin yaklaşık 2,5 derece güneyinde yer alır. M55’in az biraz kuzeybatısıdır lakin bu yörede ne bir yıldız vardır ne de bir gezegen…

wowsinyalyoresi47
Wow Sinyali’nin gökyüzündeki geldiği bölge. Kırmızı daire içindeki alan, sinyalin yaklaşık kaynak bölgesini gösteriyor.

 

Big Ear teleskopu, gökyüzünü iki antenle tarıyordu. Eğer sinyal zeki bir uygarlık tarafından bize gönderilmiş ise, 72 saniye süren bu mesajın bir devamlılığı olmalıydı ve dolayısıyla  3 dakika sonra ikinci anten tarafından tespit edilmeliydi. Ancak sinyali sadece bir kere alabildik.

Sonraki zamanlarda gerek Ehman, gerekse başka gözlemevlerinde birçok astronom, farklı güçte ve boyutlarda teleskoplar kullanarak sinyali yeniden yakalamaya çalıştı. Fakat hiçbiri başarılı olamadı. Asıl muamma bu noktada başlamıştır.

Bu sinyal nasıl oluştu?

“Wow!” sinyali 1420 Mhz’lik bir frekanstan gelmiştir. Bu frekans, Dünya dışı akıllı varlıkların gönderebileceği bir “Arecibo mesajı” için mükemmeldi. Şayet bir gün bilinçli bir uzaylı tarafından gönderilmiş bir sinyal elde edersek, bu “Wow!” sinyaline benzer bir şekilde olmalıydı.

Muammanın nedenlerinden birincisi bu frekansından dolayıdır. Çünkü Dünya’da bu frekansta yayın yapan hiçbir yapay veya doğal kaynak yoktur. Sinyalin herhangi bir hava ya da uzay aracından gelmediği kesindir, çünkü sinyal gökyüzünde hareketsiz bir noktayla uyumludur. Dünya’dan gönderilecek benzer bir sinyali yansıtma olasılığı olan herhangi bir uzay aracı enkazının da uzayda Big Ear Radyo Teleskobu’na göre sabit durması gerekirdi ki, bu olasılık dışıdır.

BigEarRadyoteleskobu
Wow sinyalini yakalayan Big Ear Radyo Teleskobu.

 

Eğer bu sinyal Dünya’dan bilinçli biçimde gönderilmiş olsa bile, hiçbir gezegen ya da asteroit, bu sinyali dünyamıza yansıtacak bir pozisyonda değildi. Radyoastronomide karşılaşılan etkilerden, kütle çekimsel mercek (Gravitational lensing) ve yıldızlararası parıldama (Interstellar scintillation) dahi “WOW!” sinyalini açıklamaya teknik sebeplerden dolayı zayıf kalmaktadırlar.

Şunu belirtmek gerekir ki, sivil kaynakların bu frekansı kullanmadığına emin olsak bile, askeri sistemler sivillerin genelde kontrolü dışında olduğu için, sinyalin askeri bir sistemden veya uydudan gelme olasılığını hesap dışı bırakmamız doğru olmaz.

Sinyalin kaynağı konusunda dile getirilen bir diğer açıklama da şudur: “WOW” sinyal kaydının yüksek hızlarda tekrar oynatıldığında ve parazitlerden mümkün olduğunca arındırıldığında bir polis telsisi anonsunun duyulduğu ve kaynağının bir insan sesi içerdiği yönünde. Çeşitli teknikler kullanılarak ayrıştırılan anons incelendiğinde “We lost him 7PM, We have a 10-61 …” şeklinde İngilizce bir mesaj içerdiği dile getirilir ve konu hakkında amatör düzeyde çalışmalar yapanlar tarafından yaygın bir biçimde kabul görür. Ama bu iddiaya bilim insanları tarafından itibar edilmez. Çünkü bu tür çalışmalar spekülasyona açıktır ve kolay manüple edilebilirler.

Ancak son tahlilde, sinyali keşfeden astronom Dr. Jerry Ehman başlangıçta sinyalin büyük ihtimalle Dünya kaynaklı yapay bir sinyal olduğunu kabul etse de, daha sonrasında “yarım verilerden büyük sonuçlar çıkarmamayı” tercih ettiğini dile getirmişti.

Sonuçta, üzerinden geçen 38 yıla rağmen bu sinyalin uzaylı zeki bir ırka ait olduğunu ortaya koyabilelen herhangi bir bulguya rastlayamadık. Elimizdeki tek kanıt; sinyalin “uzaylıların bizimle iletişime geçebileceğini tahmin ettiğimiz” dalga boyu aralığında gelmiş olması.

Yavuz Tüğen

Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Wow!_signal
http://www.npr.org/sections/krulwich/2010/05/28/126510251/aliens-found-in-ohio-the-wow-signal
http://skeptoid.com/episodes/4342