1989 yılı Ekim ayında, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni Jüpiter’i incelemek amacı ile Galileo sondası uzaya fırlatılmış, 14 yıllık görev süresinin ardından 21 Eylül 2003’te Jüpiter’e düşürülerek bizlere veda eden bu araç, çok sayıda keşfe imza atmıştı.

Jüpiter gezegeni ve uyduları ile ilgili çok önemli keşiflere imza atmış olan bu sonda, Jüpiter’e ulaşana dek rotası gereği bir kez Venüs’ün ve iki kez de Dünya’nın kuvvetli kütle çekim etkisinden hız alarak uzun yolculuğuna başlamış oldu.

Yolculuğu sırasında Mars ve Jüpiter arasında yer alan Asteroit Kuşağı‘nın da içerisinden geçen Galileo sondası, bu sırada Gaspra ve 243 Ida isimli asteroitlere da yakın ziyaretler gerçekleştirdi. Bu durum, uzaya gönderilen uzay sondaları için de bir ilki oluşturuyordu.

En üstte gördüğünüz fotoğraf, Galileo sondası tarafından 28 Ağustos 1993 tarihinde çekildi. Yaklaşık 10.500 km’lik bir uzaklıktan çekilen bu fotoğrafta, 243 Ida asteroitinin yüzey şekilleri ve üzerinde yer alan krater oluşumları açıkça görülebilir bir durumdadır.

243 Ida’nın Galileo uzay aracı tarafından alınmış olan detaylı görünümü.

İlk olarak 29 Eylül 1884 yılında Avusturyalı astronom Johann Palisa tarafından keşfedilen Ida, 58×23 km boyutlara sahip, Asteroit Kuşağı’nın iç kısmında yer alan tipik bir S- Tipi asteroittir. S-Tipi asteroitler, yapıları gereği ağırlıklı olarak Silikat (taş/kaya) malzemeden oluşmuş asteroitlerdir. S-Tipi denmesinin sebebi de budur aslında yani Silikatın baş harfiyle adlandırılırlar.

Ida asteroiti, ortalama 429 milyon km uzaklıkta yer aldığı Güneş çevresindeki bir turunu 4,84 yılda tamamlamaktadır ve kendi ekseni etrafındaki bir tur dönüşü da yaklaşık 4,63 saattir.

Uydusu Dactyl

Galieo sondasının iletmiş olduğu fotoğrafları inceleyen program görevlilerinden Ann Harch, asteroit çevresinde dolanmakta olan 1,4 km çapa sahip Dactyl uydusunu keşfetti. İlk tespit edildiğinde 1993(243)1 ismi ile anılan bu uydu, daha sonrasında Yunan Mitolojisi’nde Kaz Dağı’nda (Ida) yaşadığına inanılan bir yaratık olan Dactyl’in adını aldı. Dactyl, aynı zamanda bir asteroite ait bilinen ilk uydu olma özelliği taşımaktadır.

Dactyl’nin, bilim insanları tarafından çevresinde döndüğü Ida asteroiti ile aynı kökenden geldiği düşünülmektedir. Bu durum, daha önceleri Dactyl in Ida’dan kopmuş bir parça olabileceği ihtimalini ortaya koymaktadır.

Daha sonraları Hubble Teleskobu tarafından da incelenmeye çalışılan Ida asteroitinde, çevresinde dolanan Dactyl maalesef boyutunun ufaklığı nedeniyle görülemedi. Dolayısıyla gökbilimciler bu küçük uydunun dönüş periyodunu bilgisayar simülasyonlarıyla belirlemeye çalıştılar. Şu an yapılan tahminlere göre Dactyl, Ida çevresindeki bir turunu yaklaşık olarak 20 saatte tamamlıyor.

Hazırlayan: Sinan Duygulu

https://amazingspace.org/resource_page/78/solar_system/type
https://solarsystem.nasa.gov/asteroids-comets-and-meteors/asteroids/243-ida/in-depth/
https://www.jpl.nasa.gov/spaceimages/details.php?id=PIA00136

Bu yazımız, ilk olarak 4 Nisan 2014 yılında Facebook sosyal medya hesabımızda yayınlanmış, geliştirip düzenlenerek sitemize eklenmiştir.