Biliyorsunuz, yüz yıl içinde kaçınılmaz olarak Mars’ta bir insan kolonisi oluşacak. Ve yine kaçınılmaz olarak, Marslı kolonicilerin ayrı bir kültürü, yaşam şekli, dili ve belki de inancı gelişecek.

Gelecekte Mars’ta doğup büyüyecek olan insan neslinin Dünya’ya dönmesinin fizyolojik açıdan kendilerini biraz zorlayacağı da aşikar. Mars gezegeni her ne kadar gezegenimizin yarı boyutlarında olsa da, kütlesi Dünya’nın sadece 10’da 1’i kadar ve yüzeyindeki kütle çekimi de sadece 3’te 1’i civarında.

Yani, 60 kg ağırlığa sahip olan bir insan, Mars’a gittiğinde kendini 23 kg ağırlıkta gibi hissedecek. Daha açık bir ifade ile, kendini 3 kat daha kuvvetli hissedip, yeryüzünde kaldırabildiği ağırlığın 3 katını rahatlıkla kaldırabilecek.

Mars’ta manzara izlemek bile çok sıkıcı olsa gerek. Marslı dostlarımız maalesef yüzeyde uzay elbiseleri ve oksijen tüpleri ile dolaşmak zorunda…

 

Not: Kilogram, kütle birimidir ve hangi gezegende olursanız olun kütleniz değişmez. Yani, Dünya’da 60 kg olan biri, Mars’ta da 60 kg’dır. Eşit kollu terazi ile ölçüm yapıldığında her gezegende kütleniz aynı görülecektir.  Ağırlık ise, birim kütleye etki eden kütle çekim oranıdır. Mars’ın Dünya’nın 1/3’ü olan kütle çekiminde, 60 kg olan biri, eşit kollu terazi ile tartıldığında yine 60 kg olmasına rağmen, yaylı terazi ile ölçüm yaptığında kendisini yaklaşık 23 kg olarak ölçümler.

Ancak bu durum geçici, çünkü vücudumuz Dünya’nın çekim kuvveti ile baş etmek üzere şekillenmiştir ve daha düşük veya yüksek kütle çekime sahip yerlerde kendisini hızlıca bu duruma adapte etmeye çalışır. Şu yazımızda, vücudumuza böylesi ortamlarda neler olduğunu açıklamaya çalışmıştık.

Dolayısıyla, Mars’ta geçirilen zaman içerisinde vücudumuz da bu düşük kütle çekim ortamına alışıp, daha zayıf bir yapıya kaçınılmaz olarak bürünecek.

Mars kolonisinde ise, adaptasyon biraz daha dramatik boyutlarda olacak. Dünya’nın 1/3’ü kadar olan yerçekimi nedeniyle, daha doğum aşamasında bizlerden daha zayıf kemik ve kas yapısına sahip olacak Marslı dostlarımız, Dünya’nın “kendileri için” yüksek yerçekiminde hareket etmekte zorlanacaktır. Gezegenimize geldiklerinde kendileri aniden 3 kat daha ağır hissedecekler ve kas yapıları bu ani ağırlık değişimine uyum sağlamakta güçlük çekecek.

Bir Marslı kolonist için Dünya’da alışveriş yapmak zor olacak gibi. Uzun boylarına uygun kıyafet bulmakta zorlanabilirler. Tabii, turizm sektörü onlara satacak uygun kıyafetleri üretmekte gecikmeyecektir…

 

Yine, Mars’ta doğup büyümüş olanlar zayıf yerçekimi nedeniyle bizlerden daha uzun boylu da olacaklar. Marslı kolonistlerin ortalama boyu 2 metre veya üzerinde olacaktır muhtemelen. Kısaca gelecekte orada doğup büyüyenler, uzun boylu ve zayıf kas ve kemik yapılı insanlar olarak karşımıza çıkacaklar.

Yeryüzünün kendileri için yüksek yerçekimine alışmaları için yoğun bir beslenme ve egzersiz programı uygulamaları gerekecek ki, bu da aylar boyu uyum için çaba sarfetmeleri gerektiği anlamına geliyor. Genç olanları için bu uyum süreci görece kolay atlatılabilir ancak, orta yaş ve üstü Mars kolonistlerinin işi gerçekten zor olacak.

Günümüzdeki selfie çılgınlığı gelecekte de değişecek gibi görünmüyor. Mars’a giden Dünyalı turistlerin iner inmez selfie çekip sosyal medyaya yüklediklerini bol bol göreceğiz…

 

Dolayısıyla ticaret veya turizm amaçlı Dünya’yı ziyaret edecek Mars kolonisi mensuplarını yolda yürürken bile çabucak yorulmalarından, birkaç kilogramlık küçük çantaları bile taşıyamayışlarından, uzun boylarından veya ağır aksak kan ter içinde yürümeye çalışmalarından tanımak çok kolay olacak.

Hatta birçoğu, Dünya’daki yüksek yerçekiminin yarattığı sıkıntılar nedeniyle, sokaklarda dolaşırken tekerlekli sandalye benzeri araçları tercih edecektir. Ya da o zamanın teknolojisi yeterince ilerlemiş olursa, vücutlarını güçlendirecek mekanik yürüyüş aparatları takarak gezindiklerini görebileceğiz. 

Bizden oraya turist olarak gidenler ise, 3 kat daha güçlü olacaklarından; kendilerini birkaç ay için de olsa Superman gibi hissedecekler. Onlar için bir kabus olacak Dünya ziyaretine karşın, Mars’ı ziyaret etmek bizler için çok keyifli olacağa benziyor…

Zafer Emecan