Elon Musk; zamanının ötesinde, kelimenin tam anlamıyla geleceği satın almak için kolları sıvamış, “Bu adamla aynı dönemde yaşamak Messi ile aynı dönemde yaşamaktan bile güzel!” dedirten bir girişimci.

“Abartmayın yahu!” diyenlerinizin, yazının sonunda hak vereceklerini düşünüyoruz, bu amaçla bulabileceğiniz en kapsamlı yazıyı hazırlamaya çalıştık.

Musk, 28 Haziran 1971’de Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Pretoria’da doğdu. Sıkıntılı bir çocukluk geçiren Musk, diğer sıra dışı insanlar gibi kendi kendine öğrenmeye ve kendini geliştirmeye başladı.

İlkokulda zamanını genelde ansiklopedilere gömülmüş şekilde geçirdiğini ve öğrendiği çoğu şeyi kendisi okuyarak öğrendiğini söylüyor. Sebebi ise, okul derslerini dinlemeyi sıkıcı bulması. Çünkü Musk, insanları bir bilgisayar olarak görüyor ve aslında bakarsanız, gerçekten öyle. Beyin ve vücut, bir insanın donanımıdır. Yazılımı ise düşünme tarzı, değer sistemi, alışkanlıkları ve kişiliği… Onun için öğrenme ise beyne veri ve algoritma download etme süreci. Sınıf eğitimini sevmeme sebebi ise, öğretmeni bir şeyi açıklarken dinleme eyleminin sunduğu kabul edilemez yavaşlıktaki download hızı…

Elon Musk

İlk kişisel bilgisayarı Commodore VIC-20’ye sahip olduğunda 9 yaşındaydı. Bir bilgisayara sahip olduktan sonra programlama üzerinde araştırmaya ve öğrenmeye başladı. 10 yaşında IBM’in özel bir sınavına katıldı ve en yüksek puanlardan birini alarak bilgisayar programcılığına olan yatkınlığını kanıtladı. 12 yaşında ise programlama hakkında edindiği bilgilerle Blastar adlı bir oyun geliştirdi ve bu oyuna 1983 yılında PC and Office Technology dergisi talip oldu. Musk oyunu 500 Amerikan dolarına satarak ilk kazancını 12 yaşında kazanmış oldu.
Elon Musk ve kardeşi Kimball Musk ile yapılan röportajlarda, o döneme ait şöyle bir şey anlatılıyor;

Elon 12 yaşında iken bunalım benzeri bir ruh hali içerisindeymiş ve bulabildiği her psikolojik kitabı okuyormuş. Fakat bu rahatlamasına yardımcı olmamış. Bunun üzerine kardeşi ona okuması için Otostopçunun Galaksi Rehberi adlı kitabı vermiş. Elon kitaba bayılmış ve hayatta asıl önemli olan şeyin, insanın hayatındaki ve evrendeki görüşünü geliştirmek olduğuna kanaat getirmiş. Hayat felsefesi de bu şekilde oturmaya başlamış.

1988 yılında 17 yaşındayken Güney Afrika ordusunda askerlik yapmamak için evden ayrıldı ve Amerika’ya gitme planları yapmaya başladı. Amerika hakkında, “Orası muhteşem şeylerin mümkün olduğu yer.” diyordu, ve gerçekten de öyle oldu. İlk olarak Kanada’ya gidip Queen University’ye başladı ve ilk eşiyle de orada tanıştı. İkinci yılında Pensilvanya Üniversitesi’ne geçiş yaparak, ABD’ye girmiş oldu.
Üniversite hayatı boyunca, insanların geleceğini en çok nelerin etkileyeceğini düşünerek çalıştı. Kafasında 6 maddelik bir liste vardı;
-İnternet
-Sürdürülebilir Enerji
-Uzay Keşfi
-Dünya dışı kalıcı yaşam alanları
-Yapay zeka
-İnsan geninin tekrar programlanması.
Ardından, sürdürülebilir enerji konusuna odaklanmaya karar verdi, ama aynı zamanda internetin gelişimini ve internet ihtiyacını gözden çıkarmak istemiyordu, ve internet üzerine çalışmak, onu iyileştirmek istedi. Bunun üzerine Musk, Stanford Üniversitesi’nde uygulamalı fizik ve malzeme bilimi üzerine yaptığı yükseklisans eğitimini 2. gününde bırakarak, ABD’ye gelen kardeşi Kimball ile çevirimiçi içerik yayınlama yazılımı olan Zip2 projeleri üzerinde çalışmaya başladı. Musk, ilk ticari başarısı olan Zip2 projesini COMPAC’a 307 milyon dolar nakit ve 37 milyon dolar değerinde hisse karşılığında sattı.

PayPal

Okulu bıraktıktan sonra, 1999 yılında Musk, elektronik ödeme sistemleri üzerinde çalışmaya başladı, çünkü bu sektör git gide popüler olmaya başlıyordu. Silikon Vadisi’nde 4 ortağı ile birlikte geliştirdiği yeni projesinin adı X.COM oldu, X.COM bir çevirimiçi finans ve ödeme servisiydi. 2001 yılında şirketin adı PayPal olarak değiştirildi ve bir yıl sonra şirket, eBay tarafından 1.5 milyar dolara satın alındı.SpaceX

2002 yılında henüz PayPal satılmamışken Musk roket teknolojisiyle yakından ilgilenmeye başladı. Ve yılın sonlarına doğru 100 Milyon dolar sermaye ile en büyük girişimini başlattı. 31 yaşındaydı ve ticari uzay yolculuğunu mümkün kılmak için üçüncü şirketi Space Exploration Technologies, yani SpaceX’i Haziran 2002’de kurdu.
Yola çıkış amacı; uzay yolculuklarının güvenliğini artırmak, maliyeti düşürmek, roketleri tekrar kullanılabilecek şekilde tasarlayarak uzay yolculuklarını kolaylaştırmak ve Musk’ın kafasındaki en sıradışı hedef olan: Mars’ı kolonileştirmekti.

Elon Musk

 

Katıldığı TED konuşmasında; SpaceX’in en büyük hedeflerinden birinin tekrar tekrar kullanılabilecek roketler üretmek olduğunu anlattı. “Kullandığımız tüm ulaşım araçları; arabalar, bisikletler, at arabası, tren… Hepsi tekrar kullanılabilir araçlar, ama roketler değil. Uzaya ulaşabilen bir medeniyet olabilmek için bu sorunu çözmeliyiz.” diyerek uzaya ulaşmayı ve uzay yolculuklarını, hem kolay hem daha düşük maliyetli yapma konusundaki isteğini ortaya koydu. Bir yandan da, roket üretiminde yüksek maliyetin bürokrasiden kaynaklandığını düşünüyordu, bu yüzden özel bir şirket olarak daha düşük maliyetli roketler tasarlayabileceğine inancı tamdı. Geri dünüşümlü roketler üretmek için ihtiyaç duyacağı araç gereçler piyasada yoktu ve Musk SpaceX bünyesinde yeni tasarım ve bileşenler üreterek Falcon roketleri projesini hayata geçirmek için ilk adımı atmış oldu. Şu ana kadar, tekrar kullanılabilir roket misyonu doğrultusunda iki roket tasarlandı; Falcon 1 ve Falcon 9. Şirketin Dragon uzay aracı ise, Uluslararası Uzay İstasyonu’na erzak temin etmek üzere geliştirildi ve şimdi, Dragon’un insanlı hali için çalışmalar devam etmekte.
Falcon 1 roketi küçük ve bir kaç yüz kg ağırlığındaki yükleri yörüngeye çıkarabilecek şekilde tasarlanmıştı. Çünkü Musk, çok büyük bir roketle işe başlarsa başarısızlık durumunda tüm bütçeyi yerle bir edeceğini düşünüyordu. Bu sayede Falcon 1 roketini, daha büyük olan Falcon 9 roketi için deneme tahtası olarak da kullandı.

Baştan sona SpaceX tarafından tasarlanan Falcon 1 roketi bugüne kadar 2’si başarılı 3’ü başarısız olmak üzere 5 adet fırlatma gerçekleştirdi. 28 Eylül 2008’de gerçekleşen ilk fırlatması 4. denemede yörüngeye ulaşmıştı. İlk üç denemenin başarısız olması sonrası Musk sadece 4. fırlatmaya yetecek kadar kısıtlı bir bütçeleri kalmasına rağmen bu riski göze aldı ve 2008 sonlarında 4. fırlatmayı gerçekleştirip başarılı oldu. Bu, ilk başarılı fırlatmaydı. İkinci başarılı fırlatma, 14 Temmuz 2009’da, Malezya’ya ait RazakSAT uydusunu yörüngeye ilk denemede fırlatarak gerçekleştirdi. Bu fırlatmadan sonra Falcon 1’in kullanımı sonlandırıldı.

Yine tamamı ile SpaceX tarafından tasarlanıp geliştirilen Falcon 9 roketleri, 16’sı başarılı olmak üzere tamı tamına 17 fırlatma gerçekleştirdi. Falcon 9 araçları; Falcon 9 v1.0, Falcon 9 v1.1 ve Falcon 9-R modellerinden oluşuyor. Bu üç araç da, orta ölçekteki fırlatma sistemleri sınıfında bulunuyor. İlk kez, yörüngeye çıkıp başarılı şekilde geri dönen ve okyanus üzerindeki rampaya indirilen Falcon 9 roketinin de geçtiğimiz günlerde kullanımı sonlandırıldı ve roket müzede sergilenmeye başlandı. Bu roketler dışında çeşitli nedenlerle iptal edilen iki roket projesi daha bulunmakta; Falcon 5 ve Falcon 9 Air.

Elon Musk’ın ortaya koyduğu, dikey iniş kalkış yapabilen Falcon roketi.

 

SpaceX’in en önemli işlerini özet geçmek gerekirse;
– Falcon 1 roketi, özel sektör tarafından finanse edilen ve yörüngeye ulaşan ilk sıvı yakıtlı roket. (28 Eylül 2008)
– Dragon uzay aracı, özel bir şirketin uzaya fırlattığı, yörüngeye oturttuğu ve başarılı bir şekilde dünyaya geri getirttiği ilk uzay aracı. (9 Aralık 2010)
– SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonu’na bir uzay aracı (Dragon) yollayan ilk özel şirket. (25 Mayıs 2012)
– SpaceX’in yer eşzamanlı yörüngeye ilk teslimatı; SES-8 uydusu’nun fırlatılışı olmuştur. (3 Aralık 2013)
– Bir uzay aracının ilk aşamasını yere başarılı bir şekilde indiren ilk şirket. (22 Aralık 2015)
– Bir uzay aracının ilk aşamasını su üzerine başarılı bir şekilde indiren ilk şirket. (8 Nisan 2016)

NASA 2006’da Uluslararası Uzay İstasyonu’na yük tedarik edebilecek bir fırlatma/taşıma sistemi yapması için SpaceX ile Ticari Yörüngesel Taşımacılık (COTS) sözleşmesi imzalamıştı ve bu saydığımız gelişmelerden sonra, uzaya nakliye işi oldukça kolaylaşmış ve ucuz hale gelmiştir. Öncelerde, büyük roketlerle uzaya malzeme gönderilir, roketin ilk aşama kısmı roketten ayrılıp okyanusa düşerdi. SpaceX, tüm roketi tek parça halinde dünyaya geri getiriyor ve malzemeden tasarruf yapıyor. Okyanus üzerindeki platforma indirmek ise, roketin işi bittikten sonra en yakın okyanus yüzeyine inmesini sağlayarak yakıttan da oldukça büyük tasarruf yapılmasını sağlıyor. Yani bu adamlar birer dahi!

Tesla Motors

Tahmin ettiğiniz gibi, Nikola Tesla…

 

Bu büyük uzay girişimciliği yetmiyormuş gibi Musk 2004’de, roket projeleri devam ederken, çılgınca bir girişimde daha bulundu ve elektrikli taşıtların gündelik hayata dahil olmasını hızlandırmayı amaçlayarak insanlığa sürdürülebilir geleceğe doğru büyük bir adım attıracak bir otomotiv şirketini 70 milyon dolarla kişisel olarak fonladı. Evet, o şirket; Tesla.

Elon Musk, 2003 yılında Martin Eberhard ve Marc Tarpenning adlı iki mühendis tarafından kurulan ve yatırımcıları arasında Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’in bulunduğu Tesla Motors’a katıldıktan 4 yıl sonra da şirketin CEO’su ve genel tasarımcısı oldu.
Yakın gelecekte arabaların Apple’ı olabilecek olan Tesla, elektrikli araba algısını kökten değiştiriyor. Elektrikli araba diyince aklımıza ufak tefek, akülü çocuk arabası gibi tasarlanmış, 50 km’yi ağır ağır, zar zor kat eden araçlar geliyor. Bu noktada Tesla’nın yaptığı, elektrik devrimi oluyor sanırım.

Tesla’nın ilk elektrikli spor otomobil üretimi Tesla Roadster oldu. Çok konuşulan ikinci araç ise tamamı elektrikli lüks Sedan; Tesla Model S.

Tesla Model S, 0-100 hızlanmasını 2,9 saniyede yapabilen, tek bir şarj dolumuyla 450 km giden bir araç. AR-GE ile belirlenen hedef ise 800 km!
Araç her prizden şarj olabiliyor ama hızlı şarj için özel 240 voltluk prizler veya duvara bağlanan özel adaptörleri mevcut. Aynı zamanda yol üzerinde sayısı bu yıl oldukça artırılan süpercharger istasyonları var. İstasyonda 20 dakikada aracı şarj edebiliyorsunuz ama eğer “çok acelem var” diyor ve dolumu beklemek istemiyorsanız uzun yollar için belli bir ücret karşılığında pil değişimi de yapılıyor ve bu da yaklaşık 2-3 dakika sürüyor.

Amerika’nın Güney sahilinin dört bir yanı şarj istasyonlarıyla dolmaya başladı.

Tesla Motors 2008’den bu yana 90.000’e yakın elektrikli araba teslim etti. Geçtiğimiz günlerde 0-100 hızlanması 2,5 saniye olan Tesla Model S Plood versiyonu piyasaya sürüldü ve sıradaki iki yeni araç ise merakla beklenen Model X ve Model 3.

Ayrıca, Tesla Motors Türkiye ayağını da 2015 Kasım ayı itibariyle “Tesla Motorları Satış ve Hizmetleri Limited Şirketi” adıyla açtı ve bu yıl 9 adet süpercharger istasyonuyla başlayıp, istasyon sayısını zamanla artıracaklarını duyurdu. Hadi yine iyiyiz.

SolarCity

Musk birkaç yıl sonra kafasına koyduğu sürdürülebilir enerji olayını herkese benimsetmeyi ve hayata geçişini hızlandırmayı amaçlayarak bir firma kurdu, hem de bu sefer bu işi kuzenleriyle yaptı. 10 milyon doları gözden çıkarıp firmayı 2008 de kurdu.

SolarCity, amacı ABD’deki her evin çatısını güneş panelleriyle kaplamak olan, yenilenebilir enerji depolama şirketidir. Aynı zamanda elektrikli araçlar için de güneş enerjisi depolamakla ilgili projeler üretmekteler. Yani kısacası enerji ihtiyacının tamamını güneş enerjisiyle gidermeyi planlıyorlar. Günümüzde kullanılan güneş panelleri, topladıkları güneş ışınlarının %20 kadarını enerjiye dönüştürebiliyorken, SolarCity’nin tasarladığı paneller %30 oranında daha fazla enerji üretiyor ve maliyetin de düşürülmesi için çalışmalar sürüyor. Panellerin üretimine de 2017’de başlamayı planlıyorlar.

Elon Musk, aynı zamanda 2013’te Hyperloop adlı üst düzey bir hızlı ulaşım aracı tasarımı üzerinde çalışmaya başladı. Bu proje bir süre sadece fikir olarak kaldı ama Ocak 2016’da bu araç için Nevada Çölü’nde test yolu inşaası başladı. Bu yolun ve araç örneğinin 2016 yılı sonunda tamamlanması bekleniyor.

Hyperloop

Elon Musk şuan aşağıdaki sektörlerin tamamının içerisinde:
– Otomotiv
– Uzay ve havacılık
– Güneş enerjisi
– Enerji depolama
– Uydu
– Yüksek hızda kara taşımacılığı
– Gezegenler arası ulaşım, yerleşim.

Bu çalışmaların ve daha bir çok projenin, fikrin adamı olan Elon Musk; “Eğer sizin için önemli bir şeyler varsa ve elinizdeki veriler yapmamanızı öneriyorsa, siz yine de yapmaya devam edin.” diyor. Çünkü o, bu projelerde başarılı sonuç alana kadar bir çok başarısızlık, iflas ve depresyon atlatmış bir girişimci, kelimenin tam anlamıyla, ezber bozan adam.
Peki ya Iron Man filmindeki Tony Stark için Elon Musk’dan ilham alındığını biliyor muydunuz? Evet evet, Tony Stark aslında Elon Musk! Üstelik ikinci filmde rol bile aldı. Ne kadar harika, değil mi?

Richard Branson’ın, Elon Musk hakkında çok güzel bir açıklaması var;
“Şüphecilerin ‘yapılamaz’ dediği ne varsa Elon gitti ve yaptı. 1990’larda tanımadığımız insanları arayıp kredi kartı numaralarımızı verdiğimiz günleri hatırlıyor musunuz? Elon, PayPal denen küçük bir şeyin hayalini kurdu. Şirketleri Tesla Motors ve SolarCity temiz, yenilenebilir enerji üzerine kurulan bir geleceği gerçeğe dönüştürüyor. SpaceX, uzay keşif faaliyetlerini tekrar gündeme sokuyor. Elon’un bir taraftan gezegeni iyileştirmek için çalışırken diğer taraftan terk etmemiz için uzay gemileri inşaa etmesi bir paradoks.”

Son olarak Elon Musk’dan bir tavsiye; “Her zaman bir şeyleri nasıl daha iyi yapabileceğinizi düşünün ve kendinizi sorgulayın.”

Berfin Dağ

waitbutwhy.com/2015/05/elon-musk-the-worlds-raddest-man.html
www.spacex.com/about
www.forbes.com/profile/elon-musk/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Elon_Musk