Uydu kullanılarak haberleşme fikri daha önce tartışılmış olsa da fikir babasının Arthur C. Clarke olduğu kabul edilir.
İngiliz hava kuvvetlerinde subay ve bilim kurgu yazarı olan Clarke, 1945’te yazdığı iki makalede GEO yörüngeden ve avantajlarından bahseder. Makalenin bir tanesini kendi imkanlarıyla dağıtır, diğerini ise Wireless World dergisinde yayınlar. Daha transistör icat edilmemiştir. Clarke, İngiliz Gezegenlerarası Topluluğunun da üyesidir.
Ekim 1945’te Wireless World dergisinde çıkan “Extra-Terrestrial Relays, Can Rocket Stations Give World-wide Coverage?” (Dünya dışı röleler, Roket istasyonları dünya çapında kapsama sağlayabilir mi?) başlıklı makalede teklifinin çok abartılı bulunabileceğini söyler. GEO yörüngeye yerleştirilecek 3 uydu ile dünyayı kapsamanın mümkün olduğunu yazar. Bu fikrin hayata geçmesi nerdeyse 20 yıl sonrasına kadar uzayacaktır.
SSCB, 4 Ekim 1957 tarihinde insan yapımı ilk uyduyu dünya yörüngesine sokar. Sputnik-1 uydusunun pili şarj edilemediği için 3 hafta kadar dünyaya bip sinyali gönderir. Birkaç ay sonra atmosfere girip yanar.
Kasım ayı içinde fırlatılan Sputnik-2 uydusu ile ilk defa Laika isminde bir sokak köpeği uzaya gönderilir. Uzayda bir canlının durumu bu proje ile incelenmiştir.
Bunun üzerine Amerika hemen SCORE projesini başlatır. Proje ismi “Signal Communications by Orbiting RElay” kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuştur. Bu uydu LEO yörüngedeki ilk haberleşme uydusudur.
SCORE “gol atmak, hesaplaşmak” anlamına gelir.
İlk insan yapımı uyduları Ruslar atınca, onlar da böyle bir karşılık vermek istemişler.
Uydu atmak problem değil, önemli olan işlevsel olması, demişler.
SCORE uydusu 18 Aralık 1958’de fırlatılmıştı. Yani Ruslardan nerdeyse 15 ay sonra. Üzerinde başkan Eisenhower’in bir noel kutlama mesajı teybe kaydedilmişti. Bu mesaj noel günü kısa dalga radyo yayını olarak bütün Amerika’ya verildi. Geliştirilen bu teknoloji bir milattır.
Bu proje ile uydudan dünyanın herhangi bir noktasına mesaj iletilebildiği gösterilmiş oldu.
Uzak mesafelere mesaj iletmenin tek yolu uydular değildir. Başka yollar da mevcut. Ses dalgaları, kablolar, kısadalga radyo ve mikrodalga bağlantıları ve fiber optik ile de iletişim mümkündür. Ancak her bir metodun kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur.
Kuş uçmaz kervan geçmez bir noktadasınız diyelim. Uydu ile haberleşme kolay. Diğer sistemleri bulamayabilirsiniz. Gemi ve uçaklarda iletişim uydular ile daha kolay ve pratik. Amerika’da tır taşımacılığı çok yaygın. Sürekli seyahat ederler ve tek bir radyo yayını almaları imkansızdır. Bunun için XM Uydu Radyo ve Sirius Uydu Radyo gibi iki ayrı uydudan radyo servisi başlatmışlardı. Ben ordayken bir tanesini satın alıp dinlemiştim. Ses kalitesi çok iyi, reklam yoktu. Ancak iş modeli aylık abonelik üzerine idi. Model yeterince gelir sağlayamadığı için iki firma sonradan birleşti.
Şimdilerde ismi SiriusXM diye geçiyor.
Uydu haberleşme için en uygun yörünge Clarke’in 1945’te teklif ettiği GEO yörüngedir. Ekvator düzleminde ve dünyaya uzaklığı 35,786 km olan bu yörüngeye bir uydu yerleştirmiş olsaydım, o uydu günde bir defa yörüngesini dönmüş olacaktı. Dünya ile senkron döndüğü için sabit bir anten ile bilgi alışverişi yapabilirim. Bugün için bu yörüngede yaklaşık 600 kadar haberleşme uydusu mevcuttur.
Arthur Clarke’in fikrinin gerçek olduğu uydu SYNCOM-3 uydusu olmuştur. Bu uydu 19 Ağustos 1964’te Florida’dan fırlatıldı ve 1964 Tokyo olimpiyatlarında Amerika’ya yayın yaptı.
GEO uydular neden ilk etapta kullanılamadı? Çünkü roketler de GEO yörüngeye uydu götürecek kadar güçlü değildi. Ayrıca uydular o dönemde yapılarından dolayı çok güvenilir değildi. Dönen uydu platformları (spinning satellite buses) yerine 3 eksenli sabit uydular geliştirildi. (3-axis stabilized satellite platform). Sonrasında onlarca uydu bu yörüngeye atıldı. Arthur Clarke 2008 yılında vefat etti. Ölmeden birkaç yıl önce kendisiyle yapılan bir söyleşide “Star Child” şeklinde hitap edilince kendisi SATCOM‘un babası olmayı tercih ederim demiştir. Yazdığı bilim kurgu romanları ile zamanının en ünlü futuristleri arasındadır. Tahminleri büyük oranda tutmuştur.
“Uydu haberleşme”‘nin diğer sistemlere göre avantajları nedir? Madde madde yazalım:
- Uluslararası telefon görüşmeleri uzak mesafeler için çok pahalı. Konuşma birçok ülkeden geçiyor. Uydu üzerinden daha ucuz ve güvenli. Bir de bu görüşme ister 100 km, ister 10.000 km ötede olsun, uydu için birşey farketmiyor.
- Bir uydu ile çok büyük alanlara (kıtaya, ülkeye, ülkelere vs.) yayın yapılabilir. Kapsama alanı içinde olduğu müddetçe mümkün. Maç yayınını sahadan al, canlı yayın aracı ile uyduya çık ve bütün kıtaya ver. Ayrıca uyduya birçok noktadan da ulaşıp istediğimiz yere yayın yapabiliriz.
- Her bir haberleşme uydusu transponder taşır. Her bir transponder ise birçok TV ve radyo yayınını taşıyabilir.
- Bir uydu ile dünya nüfusunun büyük kısmına ulaşılabilir. Karasal yayın ile bu nerdeyse mümkün değildir veya çok pahalı olur. Bununla birlikte ITU ve ulusal frekans düzenleyici kurum, kullanılan frekansları ve kapsama alanlarını sınırlar. Kafanıza göre davranamazsınız. Türkiye’de bu görev BTK’dadır.
- Uyduları haberleşme altyapısını geliştirmek için ilk kullanan ülkelerden biri Endonezya olmuştur. 7000 adadan oluşan bir ülke ya uydu atacaktı, ya da karasal bir şebeke kuracaktı. Uydu daha makul olduğu için 1974’te uydu yaptırma kararı aldı. 1976’da kendi uydusunu işleten bir ülke oldular. Altyapı kurmak uydu için daha makuldür.
- Uydular için ulusal sınır yoktur. Türkiye kapsama alanına yayın yaparsınız ama sınırda bulunan bazı şehirler de sizin yayınınızı alabilir.
- Yayın için dağ, tepe, çöl ve deniz farketmez. Şehir ile kırsal arasında fark yoktur. Bir çanak anten iş görür.
- Açık denizlerde bulunan gemileriniz ve başka ülkelerde bulunan temsilcilikleriniz ile güvenli irtibat kurmak istediğinizde bunu kendi uydunuz üzerinden kendi sistemleriniz ile yapabilirsiniz. Bazı şirketler kendi ofisleri ile irtibat kurmak için uydu sistemleri kullanıyor.
GEO yörüngesi bir ülke için önemli bir yörüngesel haktır, mülktür. Türkiye’nin bu yörüngede 3 ayrı hakkı var ve bunlar aktif olarak kullanılmaktadır. Bir yörüngeyi 2 sene boş bıraksak ITU hakkımızı iptal edebilir. Uzay Ajansımızın bir görevi de bu haklarımızı takip etmek.
Takip edelim…
Hazırlayan: Prof. Dr. Lokman Kuzu
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
Uzayda Bugün: İlk yapay uydu olan Sputnik 1 fırlatıldı (4 Ekim 1957)
Sputnik 1, Sovyetler Birliği tarafı...
Uzay Uçuşlarında Ölen İlk İnsan: Vladimir M. Komarov (Soyuz 1)
Bilindiği üzere 1950 ve 60'lı yılla...
Lunar Rover: Ay Otomobili ve 4K Sürüş Videosu
Fotoğraflarını gördüğünüz bu "otomo...
Uzay Serüveninde Bir İlk: Yoldaş Sputnik
Bir uzay serüveni furyası ve merağı...