Üstteki, bir sanatçı tarafından yapılan ilüstrasyonda, cüce gezegen Sedna’dan (2003 VB12 veya 90377 Sedna olarak da isimlendiriliyor) yıldızımız Güneş’e atılan bir bakışın canlandırmasını görüyorsunuz.

Güneş Sistemi’nin çok uzak dış kısımlarında, Plüton’un da ötesinde yüzbinlerce asteroid ve cüce gezegenin yer aldığı Kuiper Kuşağı yer alır. Kuiper Kuşağı; tıpkı Mars ile Jüpiter arasında yer alan Asteroid Kuşağı‘nın, İç Güneş Sistemi’ni sarmaladığı gibi, tüm gezegenleri bir halka biçiminde ama bu kez çok uzaklardan sarmalar.

Güneş’e en uzak olduğu dönemde 140 milyar km ötede, bu kuşak içinde yer alan cüce gezegen Sedna’dan bakıldığında çok uzaklardaki Güneş ve gökyüzü ilustrasyondaki gibi görünüyor olmalı. Plüton’un Güneş’ten sadece 6 milyar kilometre uzakta olduğu düşünüldüğünde Sedna’nın ne kadar uzak olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.

Sedna
Sedna’nı bir sanatçı tarafından yapılan tasviri. Bu cüce gezegen çok uzakta ve oldukça küçük olduğu için maalesef teleskoplarımızla sadece bir ışık noktası şeklinde görünür. Yapısı ile ilgili bildiklerimizin tümünü, ondan yansıyan ışığın tayf analizi ve yörünge hızının ölçümlenmesiyle elde ediyoruz.

 

Güneş Sistemi, aslında seyrek bir gaz ve toz tabakası ile kaplıdır. Ancak, içerisinde yer aldığımız için bu seyrek tabakanın varlığını kolayca farkedebilmemiz mümkün olmaz. Kimi zamanlar “burçlar ışığı” şeklinde gördüğümüz tozdur aslında bu. Güneş Sistemi’nin içerisinde yer alan işte bu toz, Sedna gibi çok uzak mesafelerden yıldızımıza doğru bakıldığında Güneş ışınlarını saçarak yörünge düzleminde bulanık bir kuşak oluşturur.

Sedna oldukça küçük bir cüce gezegendir. Plüton’dan daha küçük, yaklaşık 1.000 km’lik bir çapa sahiptir. Güneş çevresindeki geniş yörüngesini yaklaşık 11.500 yılda tamamlar. Aslına bakılırsa Sedna, Kuiper Kuşağı ile çok daha uzakta yer alan Oort Bulutu arasında gelip giden aşırı eliptik yörüngeye sahip olan bir gezegenciktir.

Sedna
Cüce gezegen Sedna’nın keşfedilmesini sağlayan teleskop görüntüsü. Bu fotoğrafta yer alan gökyüzü bölgesinde, arka plandaki yıldızlara göre küçük bir hareket gerçekleştiren bir gökcismi olduğu farkedildi. Daha sonra bu cismi izleyen gökbilimciler, onun aslında cüce bir gezegen olduğunu anladılar.

 

Güneş, bu cüce gezegenin göklerinde çok çok parlak bir yıldız şeklinde görünmesine karşın, Güneş’ten aldığı ısı ve ışık, yörüngesinin en yakın olduğu zamanlarda bile (11.5 milyar km) bizden tam 6 bin kat daha azdır. Gezegenin yüzeyini bırakın ısıtmayı; bir mum ışığı kadar ancak aydınlatabilir. Bu nedenle, Sedna’da sıcaklık hiçbir zaman -200 santigrat derecenin üzerine çıkamaz.

Eğer burada yaşayan birileri olsaydı, gelişmiş teleskoplara sahip olmadıkları sürece büyük ihtimalle ne bizden ne de Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenlerden haberdar olmayacaklardı. Çünkü o mesafeden bakıldığında gezegenler Güneş’e çok yakın bir açısal mesafede yer alır ve yıldızımızın parlaklığı arasında kaybolurlar.

Zafer Emecan