Yerel gökada kümemizin hakimlerinden biri olan gökadamız Samanyolu’nun 20’den fazla küçük uydu galaksisi vardır. Bunlardan bir kısmı oldukça görkemli ve hatırı sayılır büyüklüklere sahipken, Leo II (Aslan II) Cüce Gökadası gibi bazıları ise; üstte fotoğrafını gördüğünüz gibi acınacak haldeki cüce galaksilerdir.

Yerel kümemiz için şu kısa yazımızı, cüce galaksiler için ise bu kısa yazımızı okuyarak daha fazla bilgi almanızı tavsiye ederiz.

Yüzbinlerce yıldız içeren bu cüce galaksi bize çok yakın, sadece 700 bin ışık yılı uzaklıkta yer alıyor ve Samanyolu tarafından yavaş yavaş yutuluyor. Öyle ki, gökada içinde yeni ldız oluşturabilecek gazın neredeyse tümüne Samanyolu el koymuş durumda ve kalan son gaz kırıntılarını da çekmeye devam ediyor. Bu nedenle, Aslan II’de neredeyse hiç yeni yıldız oluşumu yok. Var olan yıldızların hemen hemen tamamı, 8-10 milyar yaşından büyük ihtiyar yıldızlardan oluşuyor.

1010419_391319711014514_490058086_n
Yıldızların büyük çoğunluğu birkaç ışık yılı uzaktan çıplak gözle görülemeyecek kadar soluktur. Çok uzaklardan dahi görülebilen dev parlak yıldızların ise hem sayıları az, hem de ömürleri çok kısadır. Bu infografikte, her bir adet dev kütleli O-B sınıfı yıldıza karşı, diğer daha düşük kütleli tayf sınıfına ait kaç yıldız olduğunu görüyorsunuz. 

 

Bir yıldızın, onlarca ışık yılı uzaktan görülebilmesi için çok parlak, yani dev boyutlu bir yıldız olması gerekir. Dev boyutlu yıldızların (Kutup Yıldızı, Betelgeuse, Rigel vb) ise ömürleri çok kısadır; birkaç milyon ile bir milyar yıl içinde süpernovaya dönüşerek yok olurlar. Yani, Leo II galaksisi içindeki tüm dev yıldızlar çoktan ölmüş haldeler. Geriye “parlak” yıldız olarak yalnızca, Güneş benzeri yıldızların “ölmeden önceki son aşaması” olan kırmızı dev yıldızlar kalmış durumda. Bunların sayısı da çok az.

Hala sağlıklı durumda olan Güneş benzeri ve daha küçük kütleye sahip yıldızlar ise, maalesef uzak (8-10 ışık yılı) mesafelerden çıplak gözle görülemezler. Örneğin Güneş’in yaklaşık 10 ışık yılı çevresinde çoğu kırmızı cüce olan 60’ın üzerinde yıldız yer alır ama, biz bunlar arasında çıplak gözle sadece bir iki tane Güneş’e yakın büyüklükte yıldızı (Sirius ve Alpha Centauri gibi) görebiliyoruz. Daha küçük yıldızların ise hiçbirini göremiyoruz.

Geceleri gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz neredeyse bütün yıldızlar, onlarca, yüzlerce ışık yılı uzaktaki kısa ömürlü dev yıldızlardır. Yıldızsız bir gökyüzünün “bizim galaksimizde” nasıl mümkün olabileceği ile ilgili şu makalemizde detaylı bilgi vermiştik.

Yıldızlı bir gökyüzü altında yaşadığımız romantizmi, Samanyolu gibi hala üretken ve genç bir galaksinin içinde oluşumuza borçluyuz (Fotoğraf Telif: Robert Paetz).

 

Galaksimiz Samanyolu hala dev yıldızlarla dolu olduğu ve sürekli yenilerini oluşturduğu için, biz Dünya’dan gökyüzüne baktığımızda çıplak gözle beş bine yakın yıldız görebiliriz. Leo II ise artık dev yıldızlara sahip değildir. Ancak, yüzbinlerce Güneş benzeri G sınıfı sarı cüce, K sınıfı turuncu cüce ve M sınıfı kırmızı cüce yıldız içerir. Bu yıldızların çevresinde yaşama uygun binlerce Dünya benzeri gezegen bulunur.

Eğer bu gezegenlerden bazılarında gökyüzünü izleyen zeki canlılar varsa, geceleri kapkaranlık bir gökyüzünde güç bela seçebildikleri çok az, belki en fazla on tane yıldızı görebiliyor olmalılar. Hatta gökyüzünde, sistemde yer alan diğer gezegenler haricinde çıplak gözle hiçbir yıldızın görünmediği gezegenler bile olabilir.

Normalde Leo II, bizimki gibi genç yıldızlar içeren bir galaksi olsaydı, gökyüzü yıldızla dolu olurdu. Fakat belirttiğimiz gibi, bu galakside bolca yıldız olmasına rağmen, uzaklardan görülebilecek genç parlak dev yıldızlar yok.

Kim bilir, yüz binlerce yıldız içeren bir cüce galaksi içinde yaşadıklarının bile farkında değillerdir.

Zafer Emecan