Spitzer Uzay Teleskopu, gökyüzüne 200 saatten fazla bakarak uzaydaki yolculuğu 13 milyar yıl sürüp Dünya’ya ulaşan “antik galaksiler”in ışığını topladı.
Bu antik galaksilerden bize gelen ışık, kaynağını o kadar uzun süre önce terk etmişti ki, görüntü üzerine çalışan araştırmacılar zamanda eski kozmik geçmişe dönmek durumunda kaldılar.
Araştırma ekibi, Spitzer verilerini kullanarak 135 tane uzak galaksiyi gözlemlediler ve büyük patlamadan 1 milyar yıl sonra oluşan ve ışığı bize 13 milyar yıl sonrasında ulaşabilen bu cisimlerin tahmin edilenden daha parlak olduğunu buldular. Bu 135 galaksi, özellikle hidrojen ve oksijen gibi galaktik gazlarla haşır neşir olan radyasyon tarafından yaratılan kızıl ötesi ışığın iki dalga boyunda parlaktı.
Bu da galaksilerin yüksek derecede iyonlaştırıcı radyasyon yaydığını gösteriyor. Erken dönemdeki evrende, bu tarz radyasyon, bol miktardaki nötr hidrojene çarptığı zaman onu iyonlaştırdı, yüklü parçacıkları açığa çıkarttı ve ilk yıldız oluşumlarıyla örtüşen yeniden iyonlaştırma dönemini başlattı.
Evrenin kökenleri üzerine çalışan ve astronominin bir dalı olan gözlemsel kozmolojideki en büyük sorunlardan biri, erken evrende bütün hidrojeni etkileyen bu iyonlaşmış radyasyonu üreten şeyin ne olduğu gizemidir. Bu gözlemlenen antik galaksiler ise, araştırmacıların çalışmalarını doğru yönde ilerletmesine yardımcı olabilirler. Çünkü şu anda gözlemlediğimiz ışıkları, evrenin bugünkü nihai halini almaya başladığı dönemden hemen sonraki zamanlarda yol almaya başladı.
Bu yeni bulgular, evrenin bu ilk milyar yıllık dönemde nasıl evrimleştiği hakkında bize bir takım detayları veriyor. Ancak Spitzer’in ulaşabileceği en erken dönemlerde oluşmuş ilk yıldızları anlayabilmek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Araştırmayı yapan ekip, James Webb Teleskobu fırlatılıp kullanılmaya başladığında, bu olayın eksik parçaları ve evrenin kökeni ile ilgili diğer soruların yanıtlarını vereceğini düşünüyor.
Çeviri: Burcu Ergül
https://www.space.com/bright-galaxies-one-billions-years-old.html