Astrofotoğrafçılarımızı sizlere tanıttığımız yazı dizimizde; alanında en başarılı isimlerden biri olan, Dünya çapında ünlü, uzman astrofotoğrafçımız Mehmet Ergün karşınızda. Hikayesini, kendi ağzından dinleyelim:
Ben Niğde’de doğdum ve 7 yaşına kadar Niğde‘de yaşadım. 1986 senesinde Almanya’ya göçtük ve benim için yeni bir hayat başladı burada…
İlk ve ortaokul zamanında en sevdiğim dersler; matematik ve coğrafya idi… Anladım ki; sayıların sonu yok ama, coğrafyada bir zamandan sonra yeni bir şey oğrenemiyordum! Tüm kıtaları, okyanusları, ülkeleri, şehirleri vs ezberledikten sonra yeni bir konu gelmiyordu… Merak ve ilgim ise çok yüksekti. Bu kez kafamı kaldırdım ve yukarı baktım: Uzay o kadar büyük ki, ömrüm yetmez tüm bilgileri ezberlemeye… Yani, o yaşlarımda başladı astronomiye ilgim.
Çocuk zamanlarımda maddi imkanım olmadığı için bir teleskop sahibi olamamıştım. 2003 senesinde büyük bir Internet/Online firmada e-ticaret pazarlama müdürlüğü eğitimi aldım ve 2006 senesinde mezun oldum.
İlk teleskobumu 2010 yılında, çok yakın Arkadaşım “Ahmet’le” aldım ve birlikte ilk defa Ay’i ve Jüpiter‘i gözlemledik.
O geceyi hiç bir zaman unutamam, çünkü Ay’ı ve Jüpiter’i sadece resimlerden ve televizyondan tanıyor, ilk defa kendi gözümle canlı görüyordum. Benim için çok büyüleyici bir duyguydu… Teleskobun ayarlarını ve aksesuarlarını tanımıyorduk, herşeyi deneyerek yeni deneyimler kazanıyorduk…
Bu bahsettiğim ilk teleskobum, çok ucuz ve basit bir mercekli teleskoptu. Yaklaşık bir sene onunla hava açık olduğu zamanlarda ve imkan buldukça gözlem yaptım. Zaman geçtikçe ve çalıştıkça, maddi durumum düzeliyordu ve yeni imkanlar doğuyordu. Almanya’da yaşamanın faydalarını kullanmaya başlayıp, kendime yeni bir teleskop alamaya karar verdim.
İnternet üzerinden ve teleskop sergilerinden bilgi toplayıp, 203 mm’lik bir Schmidt-Cassegrain teleskop almaya karar verdim. 2011 senesinde istediğim bu teleskobu aldım. Orada başladı bendeki teleskop tutkusu! Aslında tutkudan fazlasıydı, belki de bir aşkın başlangıcıydı…
2012-13 senesinde fotoğraf hevesi, yani gözlemlediğim gökcisimlerini yakalamak ve başkalarına gösterme arzusu başladı… Teleskobumla resim çekmeye karar verdim ve kamera arayışlarına başladım… Başladım başlamasına ama, anladım ki astrofotoğrafçılık bildiğim fotoğrafçılığa benzemiyormuş!
Sadece kamerayla bitmiyor, yanında çok aksesuar gerekiyor ve en önemlisi bilgisayar/yazılım ile işlenmesi şart. Mesleğimin bana getirdiği avantajlar sayesinde bilgisayar/yazılım bilgisini çabucak öğrenebiliyordum ve bu şekilde fotoğraf işlemesini hemen kavrayabiliyordum.
2014 senesinde birkaç yeni teleskop daha almaya karar verdim ve kendime C1100 – Schmidt Cassegrain – 279mm/2800mm, TS APOCHROMAT 65-mm-f/6,5-Quadruplet-Astrograph, Lunt LS152THa Solar Teleskop’u aldım. Bu zaman içerisinde yaklaşık 8-10 tane değişik CCD ve DSLR kamera değiştirdim. Ayrıca bir sürü astrofotograf aksesuarları aldım ve bir kısmını geri sattım.
İlk çektiğim fotoğraf Ay’a aitti ve Ay’ı bilgisayarımın ekranında gördügümde çok heyecanlıydım. Sonrasında gezegenleri çekmeye başladım. Ardından Güneş (H-Alpha), Samanyolu ve DeepSky (derin uzay) fotoğrafları geldi. 2015 senesinden itibaren, şu an yaşadığım şehirdeki gözlemevinin sorumlu görevlisi olarak, maaşsız biçimde; yetişkinlere ve çocuklara gözlem ve danışma hizmeti veriyorum.
Astrofotoğrafçılık çok egzotik, etkileyici, kompleks, zaman alıcı, çok yorucu ve pahalı bir hobidir, yaklaşık 20 senedir Astronomiyle ilgileniyorum ama, gördüğüm ve öğrendiğim belki okyanusta bir damla bile etmez…
Mehmet Ergün
Astrofotoğrafçı
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
Çanakkale BİLSEM Söyleşi ve Gözlem Etkinliğimiz
30 Mart 2018 Cuma günü, Çanakkale B...
Astrofotoğraf: Magellan Bulutları
Klimanjaro Dağı, Samanyolu ve uydu ...
Cizre Ahmed-i Hani Ortaokulu Etkinliğimizden Kareler
Kozmik Anafor Astronomi Platformu; ...
Olimpos Gökyüzü ve Bilim Festivali 2022 Kayıtları Açıldı!
7 yıldır Kozmik Anafor Astronomi Pl...