Güneş sistemimizden geçtiği doğrulanan ilk yıldızlararası nesne olan ‘Oumuamua’ hakkında 5 tane bildiğimiz, 5 tane de bilmediğimiz bilgiyi aşağıda sizlere sunuyoruz.

1) Buralardan olmadığını biliyoruz.

Oumuamua takma adlı ve 1l/2017 U1 olarak bilinen nesne, Güneş sistemimizde ortaya çıktığında çok hızlı yolculuk ediyordu (saniyede 87.3 km). Güneş sistemimiz içerisinde bulunan kuyruklu yıldızlar ve astreoitler bundan daha yavaş bir hızla hareket eder (ortalama saniyede 19 km). Teknik olmayan bir tabir ile ‘Oumuamua’ yıldızlararası bir serseridir.

2) Nereden geldiğinden emin değiliz.

Oumuamua, Güneş sistemimize Şilyak (Lyra) takımyıldızının tehlikeli bir noktasından girdi ancak aslında nereden geldiğini söylemek mümkün değil. Binlerce yıl önce, Oumuamua asıl ait olduğu gezegen sisteminde başıboş dolaşmaya başladığında yıldızlar çok farklı pozisyondaydılar bu yüzden de tam olarak nereden geldiğini belirlemek olanaksız.

3) Burada durmayacağını da biliyoruz.

Oumuamua, Güneş sistemimizin dışına doğru yöneldi ve geri dönmeyecek. Hızlıca Pegasus takımyıldızına doğru yöneldi ve yaklaşık 4 yıl sonra Neptün‘ün yörüngesini de geçecek. 11.000 yıl içerisinde ise bir ışık yılı mesafede olacak.

4) Nasıl göründüğünü de bilmiyoruz.

Onu sadece teleskop aracılığı ile bir ışık noktası şeklinde görebildik (çok uzakta bulunuyor ve uzunluğu da yarım milden daha az) ancak eşsiz dönüşü, bize onun puro gibi uzamış olduğunu ve genişliğine göre 10 kat daha uzun olduğunu düşündürtüyor. Onu hiçbir zaman göremeyiz. Sanatçıların tasvirleri de neye benzediği konusundaki tahminlere dayanıyor.

5) Çok az bir hız artışına sahip olduğunu biliyoruz.

Bu cismi gözlemleme kampanyasına gelen hızlı cevaplardan sonra, Oumuamua’nın umulmadık bir hız artışına sahip olduğunu gördük. Ancak daha önceki tahminlere göre bu hızlanma, rotası boyunca çok az değişmektedir.

NASA’nin Jet İtki Laboratuarı’nda bulunan Dünya’ya Yakın Nesneler Çalışmaları Merkezi’nde (CNEOS) görevli olan Davide Farnocchia, Oumuamua’nın üzerindeki bu zor tespit edilen gücün muhtemelen yüzeyinden çıkan gaz püskürmeleri yüzünden ortaya çıktığını belirtti. Ayrıca bu tarz bir gaz püskürtmenin, Güneş sistemimizdeki bir çok kuyruklu yıldızın hareketine etki ettiğini de ekledi.

6) Takla attığını biliyoruz.

Nesnenin parlaklığındaki sıra dışı çeşitlilikler, onun birden fazla eksen üzerinde döndüğü izlenimini uyandırmaktadır.

Bu görsel, Oumuamua’nın güneş sistemimizin dış bölgelerinde hızla hareket etmesini gösteriyor. Nesnenin yaptığı karmaşık dönüşler, onun şeklinin tam olarak belirlenmesini zorlaştırdığı için onun neye benzediğini gösteren bir çok model mevcuttur (Telif: NASA/ESA/STScI).

7) Hangi maddelerden oluştuğunu bilmiyoruz.

Güneş sistemimizdeki kuyruklu yıldızlar, Güneş’e yaklaştıklarında çok fazla toz ve gaz ortaya çıkarırlar fakat Oumuamua bunu yapmadı. Bu da, gözlemcilerin onu asteroit olarak tanımlamayı düşünmelerine sebep oldu.

Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nde astronom olan Karen Meech, bir çok kuyruklu yıldızın yüzeyinde var olan küçük toz parçacıklarının Oumuamua’nin yıldızlararası uzaydaki yolculuğu boyunca aşınmış olabileceğini söyledi. Onu ne kadar daha fazla araştırırsak, daha fazla heyecan verici şeyler öğrenebileceğimizi de ekledi. Belki de tozdan daha zor görülen gazlar çıkarıyor olabilir ancak bu noktada bunu bilmemiz imkansız.

8) Onu beklememiz gerektiğini biliyoruz.

Sadece ne zaman olacağını bilmiyorduk. Yıldızlararası bir nesnenin keşfi, on yıllardır tahmin ediliyordu. Yıldızlar arasındaki mesafelerd,e muhtemelen milyarlarca ve milyarlarca asteroit ve kuyruklu yıldız bağımsız bir şekilde dolanmaktadır. Bilim insanları, Güneş sistemimize girebilecek bunun gibi küçük cisimlerin olmasının kaçınılmaz olduğunu anladılar. Oumuamua’nın bu ziyareti, gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğu konusundaki modellerimizi güçlendirmektedir.

9) Şu an ne yaptığını bilmiyoruz.

2018 yılının Ocak ayından sonra Oumuamua, artık teleskoplarla görülemez kadar uzaklaştı. Ancak bilim insanları, uluslararası gözlem kampanyasında toplanan bilgileri analiz etmeye devam ediyorlar ve bu eşsiz yıldızlararası ziyaretçi hakkında daha fazla gizemi ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.

10) Önünde sonunda bir başkasını daha görme şansına sahip olduğumuzu biliyoruz.

Oumuamua’nın Güneş sistemimizde gözlemlediğimiz ilk yıldızlararası nesne olmasından dolayı araştırmacılar, bunun gibi yeni keşfedilen gök cisimleri ile ilgili genel sonuçlara varmamızın zor olduğuna dikkat çekiyorlar. Gözlemler, diğer yıldız sistemlerinin düzenli bir şekilde bu tarz kuyruklu yıldız benzeri nesneleri dışarı atma olasılığına işaret etmektedir ve buna göre yıldızlar arasında sürüklenen bir çok böyle nesne olması gerekir. Gelecek temelli ve uzaya dayanan araştırmalar, daha fazla yıldızlararası serserileri belirleyebilir ve bilim insanlarına analiz etmek için daha fazla örnek sağlayabilirler.

Çeviri: Burcu Ergül

https://solarsystem.nasa.gov/news/482/10-things-mysterious-oumuamua/
Kapak ilüstrasyonu: ESA/Hubble, NASA, ESO, M. Kornmesser