Uzay mekiği Atlantis’in 21 Temmuz 2011’de Florida’daki Kennedy Uzay Üssü’ne iniş yapmasıyla, ABD’nin uzay programında bir dönem sona ermişti. O mekiklerin muadili Buran ise, başlı başına bir “uzay yarışı trajedisi” konusudur.

Son 30 yıl içinde, NASA’nın uzay mekikleri Atlantis, Challenger, Columbia, Discovery ve Endeavour dünyanın yeniden kullanılabilir ilk uzay araçları filosu olarak çok sayıda uyduyu uzaya taşıdı. Bu mekiklerden Atlantis, Endeavour ve Discovery Amerikan Havacılık müzelerinde gururla sergileniyor.

Lakin Uzay çalışmaları bize her daim “Uzay Yarışları” olarak lanse edildiğine göre ABD’nin rakibi SSCB, Uzay mekikleri çalışmalarında ne denli başarılı oldu? Yukarıda ismi sayılan emekli mekiklerin gölgesinde Sovyetler’in BURAN isimli Uzay mekiği unutulmuş bir hatıradır. Şimdi eskinin o ünlü “Demir Perde”sini aralayıp bu hazin öyküye göz atalım:

burantestucusu
Test uçuşu sonrası iniş yapmakta olan bir Buran mekiği prototipi. Bu test uçuşları, mekiğin dev bir Antanov 225 uçağının “sırtında” birkaç bin metre yüksekliğe çıkarılması, ardından serbest bırakılması şeklinde gerçekleştiriliyordu.

 

BURAN PROGRAMI Sovyetler Birliği’nin uzay mekiği projesidir. Бура́н (BURAN) kelimesinin anlamı Türkçe’de bora, fırtınadır. Proje kapsamında test mekikleriyle birlikte toplam 10 adet olması düşünülen mekiklerin yapımına farklı tarihlerde başlandı. İnşa edileceklerden ilk beşi test mekikleriydi ve hepsi tamamlanmış ve atmosferik uçuşlarla görevlerini yapmışlardı.

OK-1K1 olarak da adlandırılan model ise, ilk defa uzaya çıkan model olacaktı. Yapımına 1986 yılında başlanmıştı ve 15 Kasım 1988’de uzaya çıkmıştı. Bu modele ilk önce Baikal ismi verilmiş olsa da uçuşuna kısa bir süre kala ismi “Buran” olarak değiştirildi.

BURAN mekiğinin temel dizaynı hemen hemen Amerikan mekikleri ile aynıydı, fakat bir kaç noktada onlarda ayrılıyordu. Bunlardan ilki, mekikler arasındaki itki sistemlerinin farkıdır. Amerikan mekiklerinin kıç kısmında 5 ana motor bulunur: 3 adet büyük motor (fırlatma işleminde kullanmak üzere) ve 2 adet yörünge manevra motoru (Orbitam Maneuvering Engines). Buran mekiğinde ise sadece 2 adet Yörünge Manevra Motoru ve birkaç adet küçük İtki-Kontrol sistemi bulunmaktadır.

buranmotorbolumu
Şu an bir müzede sergilenmekte olan Buran mekiğinin arkadan görünüşü. Araç, arka tarafında hem yönlendirme, hem de ilerleme amaçlarıyla kullanılan küçük, ama devrimsel itki sistemlerine sahipti.

 

Görüldüğü gibi bu noktada Sovyet mekiği, Amerikalı muadillerine üstünlük sağlamıştı. Amerikan mekiklerindeki üç adet ana motor kalkış için gerekli itkiyi sağlayabilmek adına, mekikle birlikte fırlatılan harici büyük tanktan besleniyorlardı (hani görüntülerden aşina olduğumuz TURUNCU tanklar). Ancak, bu da yeterli gelmediği için, bu yakıt tankının her iki yanına birer dev katı yakıt roketi (solid-fuel boosters) eklenmek durumundaydı.

Atmosferi terk ettikten sonra devre dışı kalan mekiğe entegre bu üç ana motor, yörünge manevraları esnasında da tamamen gereksiz yere yük oluyorlardı. Sovyetler bu sorunu “Energia” adını verdikleri oldukça büyük bir roket sistemi ile çözmüştü. Kalkış esnasında BURAN, başlı başına bir fırlatma aracı olan Energia’nın taşıdığı basit bir yüktü sadece. Bu çözüm de Sovyetler’e yük taşıma kapasitesinde üstünlük sağlamıştı.

buranfirlatmarampasi45
Yörünge testi için fırlatma rampasında bekleyen Buran mekiği ve taşıyıcı roket sistemi. Bu araç, toplam 202 dakika süren yörünge görevini tümüyle kendi bilgisayar sistemlerini kullanarak gerçekleştirmiş, ardından hiçbir insan müdahalesi olmadan kendi başına yeryüzüne inmeyi başarmıştı.

 

BURAN Mekiğinin bir diğer önemli avantajı ise güvenlik sistemlerinde idi: Mekiği taşıyan Energia roketi “kapatılabiliyordu.”

NASA’nın Challenger kazası böyle bir kapatma sisteminin olmayışı nedeniyle gerçekleşmişti. Kalkıştan sonra merkezi turuncu tankın her iki yanında bulunan dev katı yakıtlı iticilere müdahale edilemiyordu. Çünkü bir katı yakıtlı roket, ateşlendikten sonra bir daha asla durdurulamaz. NASA’nın katı yakıtlı fırlatma sistemine karşı, Sovyetler’in sıvı yakıtlı Energia roketi bu özelliği ile bir adım daha önde olacaktı.

Ama bu iki avantajın dışında belki de en önemli ayırt edici özellik, insansız uçuş yapabilecek olması idi. 1981 yılında NASA, Columbia mekiğini 2 astronot ile fırlatırken; 1988’deki üç buçuk saat civarı süren yörüngedeki ilk ve tek uçuşunda BURAN mekiğinin içinde hiç bir kozmonot bulunmamaktaydı.

buran-antonov
Kendisi için özel üretilmiş olan Antanov 225 uçağının üzerinde görev yerine taşınan bir Buran mekiği. Mekiğin atmosfer uçuş testleri de yine bu uçak üzerinde gerçekleşiyordu. Kilometrelerce yükseğe çıkarılan mekik serbest bırakılıyor, sonrasında ise kimi zaman otomatik sistemleriyle, kimi zaman da kozmonotlarca kullanılarak yeryüzüne iniyordu.

 

Ancak, 1988 yılında yapımına başlanılan OK-1K2 seri numarasına sahip Ptichka (“Птичка”) isimli bir mekik, 1993’te uçuşa hazır hale gelmesine yakın bir zamanda bunca üstünlüğüne karşın Buran programı durduruldu. Zaten SSCB’nin 1980 sonrasında yaşadığı sarsıntılı siyasi dönem Buran projesinin çok gecikmesine ve bir yığın aksaklığa sebep olmuştu. Üstüne bir de ülkenin dağılması eklenince, programı devam ettirecek ne siyasi, ne de ekonomik güç kalmamıştı.

Sovyetlerin Uzay Programına güzelleme niteliğinde gibi olan bu yazı sonrasında içimize şu heves düşebilir: Acaba bu olağanüstü mekiği Rusya’da veya herhangi bir ülkedeki hangi müzede ziyaret edebilirim?

buran-hurda
Açık havada paslanmaya terkedildiği bir Rus hava üssünde, yanıbaşındaki Mig-29’lara hüzünle bakan bir Buran mekiği.

 

20 Milyar Ruble harcanan Buran Programı Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu 1993’te sona erdikten sonra, bugün Kazakistan topraklarında bulunan Baykonur Uzay Üssü’nde atıl bir şekilde kaldı.

Ne yazıktır ki 12 Mayıs 2002 tarihinde OK-1K1 mekiğinin bulunduğu hangarın (Hangar 112) çatısı bakımsızlık ve sert iklim koşullarına dayanamayarak çöktü. 7 işçinin hayatını kaybettiği bu hadise esnasında Buran Mekiği ve Energia roketinin bir prototipi de tamir edilemez şekilde enkaz altında kaldı.

Bugün Buran mekiklerinin yapımı yarım kalan prototipleri, kimi zamanlarda uzay sergilerinde gösterilme amaçlı olarak bazı ülkelerde sergileniyor.

Buran3
Sidney olimpiyatlarının açılışı sırasında gösteri amaçlı Avustralya’ya getirilen bir Buran mekiği prototipi. Bu prototip, çok sayıda atmosfer uçuş testine katılmış, saatlerce uçmuştu.

 

Bu araçlardan OK-2M o kadar şova yönelik kullanılmıştır ki, Sidney Olimpiyatları‘nın açılışı için Rusya’dan satın alınmış, olimpiyat sonrasında ise 5 yılını bir otoparkta sergilenerek geçirmiştir. Ardından bu araç bir şekilde Bahrenyn‘e giden mekik, bir süre orada sergilenmiş ve uzun süren bir hukuk savaşından sonra Almanya‘da bir müzede sergilenmeye başlamıştır.

OK-7M ise da acıklı bir hayat geçirdi. 1995 ile 2004 arasında önce bir lokanta, ardından depo olarak kullanıldı. Sonrasında Rus devleti tarafından (haline acımış olmalılar) bir uzay üssüne kaldırıldı ve şu anda orada paslanıyor.

Yaklaşık %50’si tamamlanmış olan OK-2K1 ise daha şanslı. Her zaman Rus Uzay Ajansı’nın (RSA) elinde kaldı ve genellikle hava gösterilerinde ve müzelerde sergilenmek üzere kullanıldı. Şu anda da hala tek parça halde bir Rusya’da askeri bir havaalanında açık havada bekliyor.

Yavuz Tüğen

Kaynaklar:
http://www.buran-energia.com/
http://flightclub.jalopnik.com/did-the-soviets-build-a-better-shuttle-than-we-did-1713379466?rev=1435083336580
http://rbth.co.uk/science_and_tech/2014/01/16/buran_what_happened_to_soviet_space_shuttle_33301.html
http://www.newscientist.com/article/dn20664-cosmonaut-soviet-space-shuttle-was-safer-than-nasas.html