Asimov’un klasik bilim kurgu öyküsü “Nightfall- Karanlık Bir Dünya”, gecenin sadece 2049 yılda bir gerçekleştiği bir gezegende geçer. Şimdi bir bilim insanı, bir kara deliğin etrafında dönen yıldız çemberinden gelen ışıkla her tarafı aydınlatıldığı için gecenin hiç gelmediği bir gezegenin olabileceğini öne sürüyor.
“Nightfall”da bilim kurgunun büyük ustası Isaac Asimov; her iki bin yılda bir kez hariç olmak üzere sürekli gündüz vakti yaşayan Kalgash gezegeninde gece yaşanmasının potansiyel sonuçlarını hayal etmiştir. Kalgash, yakınında başka beş yıldız daha olmasına rağmen Güneş gibi bir sarı cüce gezegenin yörüngesinde dolanmaktadır ve bütün sistem, Samanyolu galaksisinin yörüngesinde dolaşan bilinen 150 civarı küresel küme gibi, yıldızların sıkı sıkı toplandığı bir kümenin içinde yer almaktadır.
“Nightfall” için ilham kaynağı, Asimov’un şair Ralph Waldo Emerson‘dan bir alıntıyla ilgili olarak Astounding Science Fiction dergisi editörü John W. Campbell ile yaptığı bir sohbette ortaya çıkmıştır: “Eğer yıldızlar bin yılda bir gece ortaya çıkarsa, insanlar nasıl inanırlar, taparlar ve Tanrı’nın şehrinin hatırasını bir çok nesil için korurlar!” Asimov’un otobiyografisine göre, Campbell’in fikri bunu tam tersi idi: “Bence o zaman insanlar çıldırırdı.”
Fransa’da bulunan Bordoeaux Gözlemevi’nde bir astrofizikçi olan Sean Raymond “Nightfall’ı koleydeyken okumuştum ve hikayeyi çok sevmiştim. Farklı bilim kurgu ortamlarının bilimsel geçerliliğini sorgularken, Nightfall aklıma geldi” dedi.
Raymond, Kalgash’ın hareket tarzını “Nightfall” da tarif edildiği gibi hesapladığında, en uzun gündüz uzunluğunun 2,049 yıl değil, sadece iki ay olduğunu buldu. Yine de Raymond, Asimov’un kahramanlarından biri olarak kaldığını söyledi ve bunun sonucunda yazdığı ‘Gerçek hayat Bilim Kurgu Dünyaları’ köşesinin bir parçası olarak bir gezegenin sürekli gündüz zamanı yaşamasının mümkün olup olmadığını araştırmaya koyuldu.
“Araştırmam, gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğu ve geliştiği üzerine kurulu. Güneş sisteminin kökenlerini ve ayrıca hangi süreçlerin ekstra-güneş gezegen sistemlerini şekillendirdiğini anlamaya çalışmak için simülasyonlar yapıyorum” diye açıkladı. Bu alandaki problemleri irdelemenin bir yolunun da “ya olursa” tarzı soruları sormak olduğunu da ekliyor.
Herhangi bir zamanda, tek bir yıldızın etrafında dönen bir gezegenin yüzeyinin yarısından fazlası aydınlatılmış olabilir. Örneğin, söz konusu Dünya ise, sadece doğrudan güneşe bakan yüzü aydınlanmaz aynı zamanda alacakaranlık da güneş ufuk çizgisinin 15 derece altına inene kadar Dünya’nın gökyüzünü aydınlık tutabilir.
Raymond, bir gezegenin merkez yıldızına dönük olmayan kısmını aydınlatmanın yollarını aradı. Bunun da en az bir tane yıldız çemberi gerektirdiğini gördü. Raymond; eğer çemberde en az yedi yıldız varsa, aynı kütlelere sahiplerse ve aynı yörüngenin üzerinde hizalı bir şekilde dizilmişlerse, Güneş benzeri yıldızların oluşturduğu bu çemberin dengeli olabileceğini hesapladı. Yedi tane Güneş benzeri yıldızın yer aldığı çemberin oluşması için, kara deliğin de en az 1.000 Güneş kütlesi kadar olması gereklidir.
Raymond’ın modellediği ve Kalgash 2 adını verdiği Kalgash’ın bir versiyonu, Güneş’in kütlesinin birkaç bin katı olan bir kara deliğe sahipti ve bu kara deliğin çevresinde de sekiz tane Güneş benzeri yıldızdan oluşan 40 astronomik birim genişliğinde bir çember bulunmaktaydı.
Bu çemberin ve kara deliğin ortasında Güneş’in kütlesinin yarısına sahip olan bir kırmızı cüce yıldız bulunmakta ve onun çevresinde de Dünya benzeri bir gezegen sadece 0.2 astronomik birimlik bir yörüngede dönmektedir. Gezegen, kütle çekim kilidine yakalanır ; yani bir yüzü sürekli yıldızına bakar, arka tarafı da devamlı olarak Güneş benzeri yıldızlardan oluşan çember tarafından aydınlatılır.
Kalgash 3 adı verilen diğer senaryoda ise; bir kaç bin Güneş kütlesi büyüklüğünde bir kara deliğin etrafında 40 astronomik birim uzaklıkta dönen bir düzine güneş benzeri yıldızın oluşturduğu bir çember olduğu farz edildi.
Bu 12 yıldızdan birinin etrafında dönen Dünya benzeri bir gezegen de kalıcı gün ışığı alabilir.
Kalgash 4 ile birlikte Raymond, 2 astronomik birim genişliğindeki sekiz Güneş benzeri yıldızın oluşturduğu iç çember ve 20 astronomik birim genişliğindeki yine sekiz yıldızın oluşturduğu dış çember halinde olan iki çember arasında bir kara deliğin etrafında yörüngede dolanan Dünya benzeri bir gezegen olduğunu düşündü.
Son senaryo olan Kalgash 5’te ise yine iki çember arasında ve bir kara deliğin yörüngesinde dolanan Dünya benzeri bir gezegen modellenmiştir ancak bu versiyonda, dış çember 40 astronomik birim genişliğinde ve bütün gün boyunca gezegenin gökyüzünün renk değişimini sağlayan sekiz adet parlak mavi yıldız içermektedir.
Ancak Raymond, bütün bu varyasyonlarda karanlığın nasıl nadiren gezegen üzerine düşeceğini hayal etmenin zorlayıcı olduğunu belirtti. Çoklu yıldız çemberi olması durumunda karanlığın düştüğünü görebilmenin zor olduğunu; tek bir yıldız çemberi olması durumunda ise gezegene bir uydu vererek karanlığın düşmesini sağlayabildiklerini, ancak bunun da nadiren değil sık sık gerçekleştiğini dile getirdi.
Çok nadir karanlığa sebep olabilecek bir olasılığın, Kalgash 2 gezegenine iki tane büyük uydu yerleştirmeyi içerdiğini de sözlerine ekledi. Her uydu, ara sıra dış çemberdeki yıldızlarını gölgede bırakacak ancak iki uydunun aynı anda dıştaki en yakın iki yıldızı gölgede bırakması aşırı nadir gerçekleşecekti.
Çeviri: Burcu Ergül
https://www.space.com/40234-alien-planet-with-no-nightfall-kalgash.html
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
En Parlak Yıldızlar 2: Achernar (Alfa Eridani)
Achernar, gece gökyüzünde gördüğümü...
RS Ophiuchi (RS Yılancı) Yıldızı
RS Ophiuchi, görece yakınımızdaki o...
Bilim Kurgudan Bilimsel Gerçeğe: Dünya'nın Sıradanlığı
1990'lı yılların ortasına kadar, gü...
Küçük Ayı ve Kutup Yıldızı (Polaris / Demir Kazık / Kuzey Yıldızı)
Polaris, ya da ülkemizde bilinen ad...