Jüpiter veya Satürn gibi gaz devlerinin çevrelerindeki karasal yapılı uydularında “Dünya benzeri” bir ortam ve yaşam, birkaç şarta bağlı olarak olasıdır.

Gaz devleri, yıldızının “yaşam kuşağı” denilen, suyun yüzeyde sıvı halde kalabileceği bir yörüngeye sahip olmalıdır. Güneş benzeri bir yıldız için bu uzaklık yaklaşık 120-250 milyon km arasıdır.

• Uydu, gaz devi gezegene çok yakın olmamalıdır. Aksi halde, gezegenin devasa manyetik alanına hapsolmuş yüklü parçacıkların yolu üzerinde kalan uydu, aşırı radyasyon nedeniyle yaşanmaz hale gelir.

• Yine uydu, “bulunduğu konumda atmosferini koruyabilmek için” Dünya veya Venüs kadar büyük yapılı olmalıdır. Daha küçük kütleli olursa, yıldızdan gelen ışıma, atmosferindeki gazları kütle çekiminden kurtulabilecek kadar “enerjilendirir“. Örneğin dünyamız, bu yüksek enerjili gazların kaçıp gitmesini önleyecek kadar büyük kütleye sahiptir. Ancak, daha küçük olan Mars bunu yapamaz.

• Bu şartlara sahip olan uydu, büyük ihtimalle gaz devine kütleçekim kilidi ile bağlı olacaktır. Yani her zaman aynı yüzü gezegene dönük biçimde dönecektir. Bu da, “yaşanabilir” uydumuzda uzun günler ve geceler anlamına geliyor. Güzel bir örnek olan Satürn’ün uydusu Titan da günler ve geceler 6’şar gün sürer. Dolayısıyla uydu üzerindeki yaşamın, uzun sıcak gündüzlere ve soğuk dondurucu gecelere uyum sağlayabilecek biçimde evrilmiş olması gerekir.

• Tüm bunları sağlayan bir uyduda yaşam oluşabilir. Ancak, bu oluşan yaşamın “zeka”ya evrilmesinin bir garantisi yok. Hatta burada saymadığımız başka birçok “gözardı edilen” nedenle, tek hücreli basit yaşamın bile oluşamayacağı kadar zor şartlara bile sahip olabilir.

Gaz devlerinin uyduları ve olası yaşam ihtimali için, daha detaylı olan şu makalemize göz atabilirsiniz.

Zafer Emecan